Metin Arolat’ın arkadaşı, “Öldüğü gün evine serumcu çağırmış ve kendine enerji takviyesi yaptırmış” dedi...
Bu bir süredir çok yaygın bir sektör. Azıcık başı ağrıyan bile evine serumcu çağırıyor.
Doktorlar bunun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
“Senin vücudunun neye ihtiyacı var, ne eksik, ne fazla bilmeden serum taktırmak ölüme kadar götürebilir” diyor. Bakın işte Metin Arolat örneği...
Belki de gündüz aldığı serum onun kalbini zorladı...
Belki ne olduğunu bilmeden içine koydurduğu o maddeler onu ölüme götürdü...
“Belki” diyoruz ama yakınındakiler bunun yüksek ihtimal olduğunu söylüyor.
Gülelim hep beraber ya da ağlayalım, artık tercih sizin...
Yeliz Yeşilmen, “Zengin erkek de, fakir erkek de kadını üzüyor. Üzüleceksem lüks arabada üzülmeyi tercih ederim. Lüks hayatın varsa hemen Dubai tatiline gider üzüntünü atlatırsın. Öteki türlü evde çamaşır yıkamaya devam edersin” demiş.
Hahahahah...
E komik...
Ama haksız da diyemeyeceğim...
Şöyle, bir insan kendi konforunu düşünmek zorundadır.
Yani kendi gördüğünden aşağıda bir yaşam istememek son derece hakkıdır!
Bodrum’dan İstanbul’a geliyormuş Dilan Çıtak. Kedisiyle bindiği Türk Hava Yolları uçağında kedisini pusetinden çıkarınca uçak karışmış.
Kedi rahatsızlanabilir, onu kontrollü bir şekilde pusetinden de çıkarabilirsin, buraya kadar sorun yok.
Fakat onu uyaran hostese yaptığı hareketler, ettiği hakaretler tam bir rezalet.
Kıza “Lenslerini oyarım” diyor önce, sonra “Seni döverim” diye tehdit ediyor ve uçağı birbirine katıyor.
Yahu bir kişi de çıkıp “Sen kimsin!” diye sormuyor...
Ben olaylar burada bitti sanırken, bir de uçaktan inince kendisini gözaltına alan polislere benzer davranışlar sergilediğini gördüm.
Polise “Üniformana güvenmeyeceksin” diyor.
Simge kibarca cevap vermiş ve “Ön tarafa gelmeyeceğim. Beni yakından göremeyeceksiniz yaptığınızı ayıptır” demiş.
Ama laftan anlamaz ki böyle tipler. Aksine hoşlarına gider muhatap alındıkları için.
Onların amacı TikTok videosu çekmek çünkü. Arkadaşlarına hava atmak, “Bak ortalığı karıştırdım, beni konuşuyor herkes” demek.
Ben olsam bırakıp giderdim o sahneyi çünkü bazen bir kişi yakmalı herkesin başını.
Yoksa akıllanmaz bunlar.
Bu saatten sonra kimsenin kimseye konser adabı öğretecek hali de olmadığına göre “Haydi yallah” demek lazım bazen.
Günümüz ilişki tarzı
Genellemek olmaz ama yüzdeye vurursak böyle ilişkiler çok yaşanıyor.
Bir yarışma yapıldı... Miss Turkey 2024...
Bu yarışmada doğal olarak bir güzel seçildi.
İdil Bilgen birinci seçilen kızımızın adı.
O seçildikten sonra tartışmalar yaşandı, hâlâ da yaşanıyor.
Mesela Ahmet Çakar’ın yıllar önce söylediği bir söz yeniymiş gibi dolaşıma sokuldu ve Çakar’a hakaretler edilmeye başlandı.
Yok “sen genç bir kızı nasıl eleştirirsin”, yok “sana yakışıyor mu” falan dendi...
Yahu adam o lafı yıllar yılar önce başkası için söylemiş.
Kasideyi irdelersek, altından acayip hikâyeler çıkar eminim.
Fakat günümüzde unutulmaya yüz tutmuştur artık kasideler.
Benim için de öyleydi, ta ki “İnci Taneleri”nin ikinci sezon tanıtım filmini seyredene kadar.
Yılmaz Erdoğan o tanıtım filminde Kırklareli Hızırbey Camii müezzini Necmettin Ötün’ün yorumladığı “Bir Garipsin Şu Dünyada” isimli kasideye yer vermiş. Nefis okuyor Ötün.
Erdoğan’ın sesi ve görüntüsüyle de birleşince, bambaşka bir hava veriyor o tanıtım. İlk yayınlandığı gün ilahi benzetmeleri de okumuştum.
İyi ki “İnci Taneleri” gibi değerlere sahip çıkan diziler var, iyi ki unutulmaya yüz tutmuş olan o değerleri gün yüzüne çıkaran zeki kalemler var. Haydi başlasın artık tamamını dinleyelim, özledik!
Sizlerden bıktık
Hiç tanımam ama ismini sağdan soldan uydum. Özlem Öz diye bir sosyal medya fenomeni var.
Garip hikâyeler dinliyorum, kulaklarım çok ilginç iddialar duyuyor hepsinin sonunda içimden ‘umarım doğru değildir’ diye mırıldanıyorum.
Dilan Polat tahliye olunca ‘acaba yaşananların sorumlusu o değil miydi’ sorusu insanların vicdanında dönüp duruyordu.
Çok fazla ses etmemişti kimse o tahliyeye. Ama Engin Polat ve diğer 3 sanık da cezaevinden çıkınca sorular çığ oldu vicdanların üzerine doğru yuvarlandı...
Er ya da geç çıkacaktır zaten ortaya gerçekler.
Bence kimse bu kadar ağır ithamlarla suçlanıp
kısa süre sonra böylesine temizlenemez.
Bekleyip göreceğiz. Fakat bekleyip görmek istemediğimiz bir şey var.
O da ‘Dilan Polat’tan paylaşımlar.’
Ben Demet Akalın’ın paylaşımını gördüm.
Demiş ki, “Uzun süreden sonra hepsi güzel.”
Sonra merak edip baktım tabii...
Bence de hepsi güzel. Ama ondan önemlisi, hepsi eğitimli kızlar.
Koç, Marmara, İstanbul Teknik, Boğaziçi üniversitelerine gideni de var, Torino’da Hukuk fakültesi, Viyana’da opera, Bergamo’da insan bilimi, Dortmund’da biyoloji okuyanı, Fransa’da ilaç geliştirmede yüksek lisans yapanı da var.
Helal olsun demek düşer bize...
Herkes yorulur
Adele, çıktığı dünya turnesinin Münih ayağında “10 konser daha vereceğim, sonra beni uzun bir süre göremeyeceksiniz, ara vereceğim” dedi.