Çinili Hamam daveti: Her şey her yerde aynı anda

Yanı başımızda müthiş bir tarihi geçmişe sahip, baştan aşağı restore edilmiş bir hamam...
Onun bahçesinde ise günümüzün modern bir resmi geçidi:
Bardan alınan şampanyalar eşliğinde oradan oraya salınan ve çoğu yabancı olan küratör, sanatçı ya da sanat galerisi sahibi davetliler...
Tüm bunlara eşlik eden şahane bir müzik ve tabii hamamın hemen karşısında yer alan apartman pencerelerinden üzerimize yöneltilmiş meraklı mahalleli bakışları...
Ah bir de davete uğrayıp giden Şeyma Subaşı...
Kısacası o gece olan bitenler Oscar’lı filmdeki gibiydi: Her şey her yerde aynı anda...

HAMAMIN ISITILMASI GECİKTİRİLSE Mİ?

Contemporary İstanbul’un özel davetlerinden biri olan Çinili Hamam’daki kalabalığın toplanma nedeni ise şuydu:
Hem yeniden açılan tarihi hamamı şehre gelen yabancılara tanıtmak hem de hamam ısıtılmadan önce yapılan sergiyi göstermek...
Önce bir ön bilgi:
“Kalıntıların Şifası” adlı sergi, hamamı devralan The Marmara Grubu’nun 13 yıl boyunca sürdürdüğü restorasyon sürecinden ilham alıyor.
Sergiye katılan 22 sanatçının eserleri de bu ilhamdan yola çıkarak seçilmiş.
Aralarında sadece hamama özgü işler üretenler de olmuş:
Francesco Albano, Adrian Geller, Alice Guittard, Başak Günak, Maryam Hoseini, Ahmet Doğu İpek, Lara Ögel, Zoë Paul, Daniel Silver, Panos Tsagaris, Ezgi Türksoy ve Elif Uras gibi.
Sergilenen çoğu iş etkileyici.
Ama itiraf edeyim...
Mekânın kendisi o kadar baskın ki, hangisini beğendiğine karar veremiyorsun:
Eserin kendisini mi yoksa hamamla bütünleşmiş olan eseri mi?
Sonra bir başka düşünce daha akla geliyor:
Keşke hamamın ısıtılması bir süre daha geciktirilse ve bir sergiye daha ev sahipliği yapsa...
Çünkü bu haliyle çok daha çekici duruyor Çinili Hamam.

Şehirde başka neler oldu

◊ GLOBAL SANAT GAZETESİ TÜRKİYE’DE...
Perşembe gecesi İstanbul’un 360 derecelik teras barı Upperist’te, The Art Newspaper gazetesinin ilk Türkçe edisyonunun çıkışını kutlayan bir etkinlik vardı.
1990’da kurulan Londra ve New York merkezli bu aylık gazeteye artık Türkçe olarak erişilecek olması kesinlikle şahane bir durum.

İrem Günaydın’ın eseri 30 bin Euro’ya alıcı buldu.

◊ PERFORMANS MI YOKSA BAŞKA BİR ŞEY Mİ?
Contemporary İstanbul’un VIP açılış gününde görülen ve kimsenin tanımadığı “turuncu ceketli” şahsın sırayla tüm ünlülerin yanına gidip “Beni tanımadın mı?” diye sorması ise akıllara ister istemez şu soruyu getirdi: Bu adam bir sanat performansı mı yapıyor yoksa insanları rahatsız etmeye kendini adamış biri mi?
Sonuç ne mi oldu? Elbette durum bir sanat performansı değilmiş.
Herkes çok rahatsız olunca turuncu ceketli şahıs güvenlik görevlileri tarafından fuar dışına çıkarıldı.

◊ 30 BİN EURO’LUK ESER...
Contemporary İstanbul’da bu kez eser fiyatları o kadar çok konuşulmadı.
Belki de artık her şeyin hem pahalı oluşu hem de bu pahalılığın makul karşılanmaya başlamasından ötürü...
The Pill Galeri’de sergilenen ve Yerebatan Sarnı-cı’ndaki Medusa’dan ilhamla İrem Günaydın’ın yaptığı dev eserin ilk günden 30 bin Euro’ya alıcı bulması da bana gayet makul geldi mesela.