HERKESİN, halkoylamasının yapılacağı 12 Eylül’e kilitlendiği bir sırada “Washington’daki İsrail- Filistin görüşmelerinden” söz edeceğimizi zannetmeyin. O görüşmelerden değil ama, o görüşmeleri sabote etmek için işlenmiş bir cinayetten söz etmeye niyetliyiz. Çünkü konunun Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ilgilendiren bir tarafı olduğunu düşünüyoruz.
Gazetelerimiz, “Tayyip Erdoğan ne demiş?”; “Kılıçdaroğlu ne yanıt vermiş?”lerle ve ”Hangi yargıç kiminle kahvehane geyiği yaparken ne demiş?” konulu -başkaları yapınca alçakça, kendileri yapınca ahlaklıca- yayın örnekleriyle dolu olduğu için, değineceğimiz haberi göremediniz. O nedenle biz özetleyelim: Biliyorsunuz bugünlerde Washington’da Filistin-İsrail görüşmeleri var. Başkan Obama, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile Filistin’in, Filistin Kurtuluş Örgütü egemenliği altındaki Batı Şeria bölümü Başkanı Mahmud Abbas arasında görüşme başlattı. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile Ürdün Kralı Abdullah’ın da katıldığı görüşmeler sürerken, Filistin’in Gazze bölgesine hükmeden Hamas militanları, yoldan geçen bir sivil arabayı durdurdular. İçindeki, biri hamile bir kadın olmak üzere İsrailli dört sivili, otomatik silahla tarayıp katlettiler. Sonra da Hamas örgütü “Bu kahramanca (!) eylemi” kutlamak için yoldan geçenlere şeker vb. ikram etti. Bu dediklerimiz Hamas tarafından da doğrulanmış bilgiler. Hamas deyince anımsarsınız ama biz yine de özetleyelim: Hani Başbakan Erdoğan’ın özetle, “Mademki Batılı ülkeler Filistin’deki yönetimi belirleyen seçimlere Hamas’ın meşru bir parti olarak girmesini kabul etmişlerdi... O seçimden galip çıkan Hamas’a artık kimsenin terör örgütü muamelesi yapmaya hakkı yoktur” dediği grup... Aslında Erdoğan’ın bu tezi bizce de doğrudur. Nitekim Hamas’ın Suriye’de yaşayan lideri Halit Meşal’ın da Ankara’ya davet edildiğini, Erdoğan’la görüştüğünü, ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de nerdeyse “kanka” olduğunu anımsarsınız. Keza “İsrail Saldırı Güçleri”nin, Aralık 2008 sonundan Ocak 2009 ortalarına kadar Gazze’ye haksız yere bomba yağdırıp kadın, çoluk çocuk dahil 2500 kadar insanı öldürmesi üzerine Tayyip Erdoğan -haklı olarak- küplere bindiğini, ölenleri “yaratandan ötürü sevdiği” için İsrail’e demediğini bırakmadığını da unutmamışsınızdır. Biz Konya’daki Kuran Kursu yatakhanesi çökünce ölen yavruların ailelerini de “yaratandan ötürü sevdiği” gerekçesiyle arayarak acılarını paylaşmasını takdir etmiştik. Ama aynı Erdoğan’ın, yaşam anlayışı kendisine uymayan gençlerin, çocukların ölümünde aynı duyarlığı göstermemesini “insanları yaratandan dolayı sevme” anlayışıyla bağdaştıramamıştık. İşte o nedenle, “Acaba yanılıyor muyuz?” diye kafamıza takılan soruyu, bugün sizinle paylaşmak istedik. Öyle ya, “Başbakan Erdoğan’ın İsrail’in öldürdüğü siviller nedeniyle olduğu gibi, Hamas’ın öldürdüğü siviller nedeniyle de tepki göstermesi gerekir” diye düşünmek yanlış mı? Bakalım İsrailli sivilleri de aynı “yaratan” mı yaratmış.