ANLAŞILAN bir tek bizim değil Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerinin de aklı karışmış. Nitekim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Getirin Anayasa önerinizi, bir hafta içinde oturup konuşalım. Seçimlerden önce de yeni Anayasa’yı kabul edip yürürlüğe koyalım” diye özetleyebileceğimiz önerisini “samimi” bulmamışlar.
Kemal Kılıçdaroğlu bazen üzerinde yeterince konuşulup tartışılmamış, partinin yetkili organlarında görüşülüp kabul edilmemiş politikalar ilan ediyor.
Bir bakıma “Bu partinin politikalarını ben belirlerim” diye düşünüyormuş gibi davranıyor.
Oysa öyle değil... Daha doğrusu Deniz Baykal o kafadaydı ama, izlediği metodu kendisinden başka beğenen yoktu.
Kemal Kılıçdaroğlu eğer CHP’nin üzerinde çalıştığı bir Anayasa taslağına sahip olsa onu bilirdik. Çünkü öyle bir projenin en azından temel ilkeleri Kurultay’da tartışılır, orada alınan kararlar doğrultusunda hazırlanan CHP Anayasa Taslağı ortaya çıkar. Bizler de alır, okur, öğrenir, “Demek ki CHP bunu istiyormuş” derdik.
Oysa yok öyle bir şey... Hatta, partinin kurultayından geçmiş programında:
“Dünyada ve Türkiye’de ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması amacıyla anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesinin parlamentoda sağlanacak uzlaşmayla gerçekleştirilmesi hedef alınacaktır” deniyor, ayrıntıya girilmiyor.
CHP, “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan” ilk üç madde ile “milletvekili dokunulmazlığı” konusundaki duyarlığı dışında hiçbir kurum ve kavramdan söz etmiyor.
Diyebilirsiniz ki, “Partinin programı zaten Anayasa’nın nasıl olması gerektiğine ilişkin ilkeleri içeriyor denemez mi?”
Denir ama anlamlı olmaz. Çünkü o ilkelerin Parti Programında yer alması başka, o ilkeleri Anayasa hükmü haline getirecek olan hazırlık başka...
O hazırlık yapılmadan ortaya çıkıp, “Getirin bir haftada anlaşalım” dediğiniz zaman sözünüzün ciddiyetine kimseyi inandıramazsınız.
Geçmişten bir örnek verelim:
CHP’nin yeni bir Anayasa’da neleri görmek istediği, partinin 1957 Kurultayı’nda kabul edilen “İlk Hedefler Beyannamesi”nde ortaya kondu.
CHP o “Beyanname”deki hedefleri 1961 Anayasası ile yaşama geçirebildi. Ama her şey belli iken bile o Anayasa’nın hazırlanması ve Kurucu Meclis’ten geçmesi çok yoğun bir çalışma ile 6 ay aldı.
Tamam... Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ülkemize yeni ve daha demokratik Anayasa kazandıracağı iddiasına şahsen güven duyarak bakmıyoruz. Çünkü bu siyasi iktidarın her kavramı tersyüz ederek kamuoyuna sunma konusundaki becerisinden haberdarız.
Dahası bugünkü iktidarın yeni Anayasa konusunu seçimden sonraya bırakmak istemesinin de pek masum gerekçelere dayandığına inanmıyoruz. Çünkü elinde 336 sandalyelik çoğunluk olan bir iktidarın, gerçekten demokrasiye inansa istediği değişiklikleri bin defa gerçekleştirecek fırsatı ve olanağı varken yapmadığının farkındayız.