Noyan Doğan

İki sigorta şirketine neden el koyuldu?

30 Kasım 2023
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), Gri Sigorta ve Mellce Sigorta Kooperatifi’ne el koyduğunu açıkladı.

Açıklama gündeme bomba gibi düşünce, ‘SEDDK iki sigorta şirketine neden el koydu, bundan sonra ne olacak, sırada başka şirketler de var mı, bu şirketlerden sigorta satın alanların durumu ne olacak, hasarlarını alabilecekler mi?’ gibi benzeri sorular ortalarda dolaşmaya başladı.

SEDDK, sigortalıların hak ve menfaatlerinin korunması, sektörün negatif yönde etkilenmemesi amacıyla tedbir uyguladı ve iki sigorta şirketine el koyarak, şirketlerin mevcut yönetim kurulu üyelerinin tamamının görevlerine son verdi, yeni yönetim kurulu üyeleri atadı ve bu şirketlerin idaresi Güvence Hesabına devredildi. Güvence Hesabı nedir? Aslında sigortada, tüketici açısından bir anlamda devlet güvencesidir diyebiliriz. Sigorta şirketine el konur ya da şirket iflas ederse Güvence Hesabı’na devrediliyor ve bu şirketlerin portföyünü artık Güvence Hesabı yönetiyor. Sigortalıların, özellikle trafik sigortası gibi zorunlu sigortalardan doğan hasarları bu hesaptan ödeniyor. Şimdi, Gri Sigorta ve Mellce Sigorta’nın portföyünü Güvence Hesabı yönetecek.

SERMAYE KOYMAK İSTEMEDİLER

Gelelim, SEDDK’nın bu iki şirkete neden el koyduğuna. Şirketlerin sermayeleri, yükümlülüklerini yerine getirmeye yetmiyordu. Sigorta şirketinin birinci yükümlülüğü de hasar ödemek. Bu şirketler poliçe sattıkça, yükümlülükleri artıyordu ancak sermayeleri yerinde sayıyor, hatta eksiye düşüyordu. Uzunca bir süredir de SEDDK, iki şirketin patronlarına, ‘sermaye koyun yoksa işin sonu kötüye gidecek’ diye baskı yapıyordu.

Her iki şirketin de mali verilerini inceledim. Mesela, Gri Sigorta’nın eksi 141.4 milyon özsermayesi var, ödenmiş sermayesi ise 50 milyon TL. Şirketin bu yılın 9 aylık dönemindeki zararı 24 milyon TL, geçmiş yıl zararı ise 63.3 milyon TL. Mellce Sigorta’nın ise özsermayesi eksi 40 milyon TL, ödenmiş sermayesi ise 23 milyon TL. Bu yılın 9 aylık döneminde şirket 24 milyon TL zarar açıklamış geçmiş yıl zararları ise 63 milyon TL’nin üzerinde. Açıkça söyleyeyim, bu şirketler bir müddettir yüzdürülüyordu. Bir süredir de bu şirketlere el konulması gerektiği konuşuluyordu. Gemi iyice su almaya başlayınca el konuldu. Belki de bu şirketlere kuruluş izni bile verilmemeliydi.

118 BİN TÜKETİCİ NE YAPACAK?

Peki, bundan sonra bu şirketlerden kasko, konut, işyeri sigortası yaptıranların durumu ne olacak? Araştırdım. Gri Sigorta’da 114 bine yakın poliçe sahibi var, bunun 60 bini kasko sigortalısı, 31 bini de konut ve işyeri sigortalısı. Mellce Sigorta’da ise toplam 4 bine yakın poliçe sahibi var, bunların tamamı da kasko sigortalısı. İki şirketin toplam poliçe sayısı 118 bin. Görünen o ki, iki şirkette kasko sigortasına ağırlık vermiş. Muhtemelen bu sigortalıların büyük bir kısmı poliçe yaptırdıkları şirketlere el konulduğundan halen haberdar değildir.

Diyeceksiniz ki, ‘trafik sigortası satmıyorlar mı?’ SEDDK bu şirketlere trafik satma yetkisi vermemiş. İyi ki de vermemiş; trafik sigortası satsalardı milyonlarca sigortalı olurdu ve Güvence Hesabı’nın bu şirketleri toparlaması 10 yıldan uzun sürerdi. Şimdi ise kasko, yangın sigortaları olduğu ve bu sigortalar da bir yıllık olduğu için portföyleri daha kolay yönetilebilir.

Yazının Devamını Oku

Sağlık sigortası prim borcu olana af geliyor

29 Kasım 2023
MECLİS’e sunulan, Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu olanlara af geliyor.

Torba Kanun tasarının yasalaşması halinde ödenmemiş GSS primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı gibi alacakların tamamından vazgeçilecek. Peki, kimler bu aftan yararlanacak? Detaya girmeden önce genel sağlık sigortası ile ilgili kısa bir
bilgi vereyim.

Nüfusun tamamı zorunlu GSS kapsamında sağlık hizmeti alıyor. Çalışan ve emekliler Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı olduklarından bakmakla yükümlü bulundukları kişilerle birlikte GSS kapsamında devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanıyor. Herhangi bir sosyal güvenlik kapsamında olmayanlar, sigortalı işte çalışmayanlar, sigortasız çalışanlar, 18 yaşından sonra eğitime devam etmeyenler, 20 yaşında liseyi bitirip de üniversiteye devam etmeyenler, üniversite mezunu olup da çalışmayanlar da GSS kapsamına giriyor. Bu durumda olanları SGK otomatik olarak GSS kapsamına alıyor ve primleri de kendilerinin ödemesi gerekiyor.

MİLYONLARCA KİŞİ BORÇLU

GSS primleri asgari ücrete göre belirlendiğinden, bu yılın sonuna kadar ödenecek prim tutarı aylık 402 lira, yıllık da 4 bin 802 lira ama 2024’ün başında asgari ücret artacağına göre sağlık prim tutarı da artacaktır.

Primler de ödenmiyorsa, gecikme zammı ve gecikme cezası işletiliyor. Hal böyle olunca da bu kişilerin ciddi miktarda GSS prim borcu bulunuyor. Devletin sunduğu sağlık hizmetinden ya yararlanamıyorlar ya da sınırlı şekilde yararlanıyorlar. Bu şekilde milyonlarca kişinin sağlık prim borcu bulunuyor. Bu arada GSS prim borcu olup olmadığı, e-Devlet’ten öğrenilebiliyor.

Peki, prim borcunu ödeyecek durumda değilseniz ne oluyor? Primlerini ödeyemeyenler gelir testine giriyor, testin sonucuna göre primlerini devlet karşılıyor. Eğer gelir testi sonucu geliriniz, asgari ücretin üçte birinin altında çıkarsa (bugün için bu tutar 4.471 lira) tüm borçlarınız silinecek ve primler devlet tarafından ödenecek.

Yazının Devamını Oku

Sanayiciler ve sigortacılar için bir dönemin sonu

27 Kasım 2023
BİR süredir sigortacılar, 2024’ün başından itibaren sanayi ve ticari kesimin sigorta fiyatlarının artacağı, hatta kimi sanayicilerin tesislerini sigortalatmada sorun yaşayacağı konusunda sanayicileri uyarıyor.

Bu durum sanayi kesimini tedirgin etmiş olacak ki, arayıp, ‘sigortacılar neyi kastediyor, artsa artsa enflasyon kadar artar, o da yılsonu hedefi yüzde 65, nedir bu panik anlamadık?’ diye soruyor. Kimi sanayi odalarının bu durumu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) taşıdığını, TOBB’un gündeminde olduğunu da biliyorum.

Keşke, sanayici dostların söylediği gibi o kadar basit olsaydı. Şunu da belirteyim, bu durumdan sadece sanayiciler değil sigortacılar da tedirgin. Peki, 2024’ün başında sanayi ve ticari kesimin fiyatları neden artacak? Madde madde anlatayım. Konu biraz teknik, basit haliyle anlatmaya çalışacağım. Önce bilmeyenler için kısa bir bilgi vereyim.

Fiyat artışının temel nedeni, reasürans. Nedir reasürans? Nasıl ki, sanayici olası hasarlara karşı prim ödeyip fabrikasını sigortalatıyorsa, sigorta olmadan üretim yapamayacaksa; sigorta şirketleri de prim ödeyip, kendilerini dünyanın büyük reasürans şirketlerine sigortalatıyorlar. Fabrikada hasar olduğunda da sigorta şirketi reasürans şirketinden parayı alıp, sigortaladığı fabrikanın sahibine ödüyor. Bu sisteme de reasürans deniyor. Mesela, Kahramanmaraş depreminde sigortalı hasar 5 milyar dolardı, bunun yüzde 95’ini reasürans şirketleri ödedi. Reasürans olmadan sigorta şirketi koca koca tesisleri sigortalayamıyor.

SİGORTACILARIN MALİYETİ ARTTI

Gelelim, fiyat artışının nedenlerine.

- İklim değişikliği nedeniyle dünyada yaşanan afetlerin dünya sigorta pazarına maliyeti bu yılın sonunda 130 milyar doları bulacak. Bu rakamın tamamına yakınını da reasürans şirketleri ödeyecek. Çünkü büyük sermayelerle bunun için kurulmuşlar, işleri bu. Beklenti, her geçen yıl afetlerin sigortaya maliyetinin katlanarak artması. Bu durum dünyada reasüransa olan talebi artırıyor. Reasürans şirketlerinin de enflasyon nedeniyle sermaye maliyetleri artıyor. Sonuçta, dünyada reasürans teminatına ciddi talep var ama bu kadar reasürans kapasitesi yok. Dolayısıyla reasürans teminatının fiyatı artıyor; bu da sigorta şirketlerinin maliyetini artırıyor. Misal, bu yıla kadar şirketler reasürans primi adı altında 100 birim öderken, 2024 başından itibaren 300 birim ödemek durumunda kalacak. Bu da sigorta fiyatlarına yansıyacak. Bu durum sadece Türkiye’ye has değil, dünyada sigorta maliyetleri artacak.

- Türkiye’de Şubat ayında Kahramanmaraş depremi yaşandı. Reasürans şirketleri depremde 5 milyar dolar hasar ödedi. Önümüzdeki seneden itibaren ödedikleri bu hasarı Türk sigorta pazarından çıkarmak istiyorlar. Daha da kötüsü beklenen bir Marmara depremi var. İkisini birleştirdiğinizde dünyadaki reasürans şirketleri açısından Türkiye riskli ülke ve hem reasürans vermek istemiyorlar hem de verecekleri teminatın fiyatını ikiye, üçe katlıyorlar. Bu da 2024 başından itibaren sigorta poliçelerinin fiyatını artıracak.

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ

Yazının Devamını Oku

Kolay işverenlik uygulaması genişletiliyor

23 Kasım 2023
CUMHURBAŞKANLIĞI 2024 Yılı Programı ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda sosyal güvenlik alanında yapılacaklar arasında en dikkat çekici olan, kolay işverenlik uygulamasının yaygınlaştırılacak olması.

Her iki planda da sosyal güvenlik sistemine girişlerin kolaylaştırılması için farklı meslek ve gelir gruplarına yönelik uygulamaların geliştirilmesi, kolay işverenlik uygulamasının yaygınlaştırılması ve düşük gelirli esnaf, sanatkâr, çiftçiler ve mevsimlik işçiler gibi gruplar için programlar oluşturulması yer alıyor.

Kolay işverenlik uygulaması bir süredir sınırlı şekilde uygulanıyor. Bunlardan biri, ev hizmetlerinde çalışanlara yönelik sigorta uygulaması. 2015’te yapılan düzenleme ile ev hizmetlerinde çalışanların, çalıştırılanlar tarafından prim ödenerek, sigortalı yapılması zorunlu hale getirildi ve çalıştıranlara da her ay Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirge vermeme, damga vergisi ödememe gibi ‘kolay işverenlik uygulaması’ adı altında sigortalılık işlemlerinde kolaylıklar sağlandı.

PRİM DESTEĞİ VERİLİYOR

Böylece ev hizmetlerinde çalışanlar için e-Devlet üzerinden kolay işverenlik uygulaması ile sigortalanma imkânı tanındı. Bu kapsamda da ev işinde çalışan, bir ay içinde 10 günden az çalışıyorsa; iş kazası ve meslek hastalığına karşı çalıştıran kişi tarafından sigortalanıyor ve prim de buna göre ödeniyor. 10 günden fazla çalışmada ise çalıştıran kişi işveren konumuna geliyor ve kolay işverenlik uygulamasından yararlanıyor. Tüm bu işlemler de kolay işverenlik uygulaması kapsamında gerçekleşiyor. Üstelik işverenler prim teşvikinden de yararlanıyor. Bugün için ev işlerinde 10 günden az çalışanlar için günlük 8.94 lira, 10 günden fazla çalışanlar için de günlük 167 lira prim ödenerek, kolay işverenlik uygulaması üzerinden sigorta yaptırılıyor.

KAPICILAR DAHİL EDİLDİ

Kolay işverenliğin uygulandığı başka bir alan da apartman görevlileri, bir başka adıyla da kapıcılar. 2019’da yapılan düzenleme ile kapıcılar için apartman yönetimleri kolay işverenlik kapsamına alındı. İlk defa sigortalı çalıştırılmaya başlanılması nedeniyle işyeri tescili yapması gereken ve kolay işverenlik kapsamına dahil olmak isteyen apartman yönetimlerinin, e-Devlet üzerinden işyeri tescil başvurularını yaparak, otomatik kolay işverenliğe geçebilmesine imkân tanındı. Bu kapsamda işverenlerden de işyeri ve sigortalı işe giriş bildirgesi alınmamaya başlandı

Kolay işverenlik uygulamasının en büyük avantajlarından biri sigorta işlemlerinin tamamının e-Devlet üzerinden yürütülmesi. Bu sayede işyeri tescili elektronik ortamda yapılabiliyor ve sigortalı işe giriş bildirgeleri sisteme kaydediliyor, e-sigorta sözleşmesi düzenleniyor. İşverenler ayrıca işe giriş bildirgesi vermiyor. Aynı şekilde e-Devlet üzerinden sigortalılar için teşvik tanımlama işlemleri yapılabiliyor ve işverenlere tanınan teşviklerden yararlanılıyor.

Yazının Devamını Oku

Hangi hallerde aile yardım ödeneği kesilir?

22 Kasım 2023
Soru: Annem 1981 doğumlu. İsteğe bağlı sigorta ödemeye Kasım 2012’de başlandı. Hali hazırda 10 yıl isteğe bağlı sigorta ödemesi var. Babam polis olarak emniyette çalışıyor. Annem 4/A sigortalı olursa babama ödenen aile yardımı kesilir mi? 4/A sigortadan nasıl emekli olabilir? Hasan K.  

Cevap: Mevzuat gereği, eş için aile yardımı, memurun çalışmayan, aylık almayan eşi için ödenir. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aylık alan, ticari faaliyette bulunan eş için memura aile yardımı ödenmez. Bu durumun tek istisnası isteğe bağlı sigortalılıktır. Eşin çalışmaya başlaması ya da aylık alması halinde aile yardımı artık ödenmez. Eşin tarım sigortalısı olması, sigortalı olarak çalışması, belirli bir ücret karşılığı çalışması durumunda aile yardımı kesilir. Yani bu durumda sizin de aile yardım ödeneğiniz kesilir. Anneniz isteğe bağlı sigortalı olarak çalışıyor ve isteğe bağlı sigortalılıktan yani, Bağ-Kur statüsünden emekli olacak. 4/A’lı olarak emekli olamaz.

BORÇLANARAK SİGORTALILIĞINIZI ÖNE ÇEKEBİLİRSİNİZ

Soru: 1997-1999 arası 18 ay askerlik yapıp, 2000 yılında 4/A SSK’lı çalışıp 2001 yılından bu yana halen devlet memuru olan bir kişinin 18 ay askerlik borçlanması yapması halinde sigorta başlangıç tarihi geriye gelir mi? Serhat A.

Cevap: Ekim 2008’den sonra ilk defa memur statüsünde sigortalı olunmasına karşın, bu tarihten önce SSK kapsamında sigortalılığı olanların, sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerine yönelik yapacakları askerlik borçlanmaları geçerli sayılacak. Borçlandıkları süreler emeklilik hesabında dikkat alınacak ve sigorta başlangıç tarihleri borçlandıkları süre kadar öne çekilecek. Bu durumda askerlik borçlanması yaparak sigorta başlangıç tarihini öne çekebileceksiniz.

ÇALIŞAN EMEKLİLERDEN PRİM KESİNTİSİ YAPILIR

Soru: 2024’ün ocak ayında emekliliğe hak kazanıyorum. Emekli olduktan sonra başka bir işyerinde çalışacağım. Çalıştığım işyerinde de SGK için prim kesintisi yapılacak mı, yoksa prim ödemeden mi çalışacağım? Nihat E.

Cevap: Emekli olup, emekli aylığı bağlananların yaşlılık aylığı kesilmeden yeniden çalışmaya başlamaları halinde Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisi yapılır. Bu kapsamda yapılan kesinti tutarı yüzde 32’dir. Bunun sadece yüzde 7.5’i çalışandan kesilir. Toplam kesintinin yüzde 2’si iş kazası meslek hastalığı primi (işveren öder), yüzde 22.5’i de işveren payıdır.

EYT’Lİ OLURSUNUZ AMA MAAŞ BAĞLANMAZ

Yazının Devamını Oku

25 yaş altı üniversite öğrencilerine BES düzenlemesi geliyor

20 Kasım 2023
Hem 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı’na hem de 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda girdi; 25 yaş alt üniversite öğrencilerinin Bireysel Emeklilik Sistemine (BES), katılmaları ve sistemde kalmaları için yeni model geliştirilecek.

Yeni düzenleme 7 milyona yakın üniversite öğrencisini kapsayacak. Uygulamanın detaylarına girmeden önce birkaç tespitte bulunayım.

2021 yılında yapılan bir düzenleme ile 18 yaş altının BES’e girmesine imkan tanındı. Uygulamanın ciddi katkısı oldu ve iki yılda bir milyonun üzerinde çocuk sisteme girerek, tasarruf etmeye başladı ki, bunların 300 bine yakını 0-3 yaş arasından oluşuyor. Gelinen noktada toplam BES katılımcılarının yüzde 12’si, 18 yaş altı çocuklardan oluşuyor.

7 MİLYONU KAPSAYACAK

Yeni düzenleme ile 18-25 arası, sayıları 7 milyonu bulan, üniversite öğrencilerinin BES’e girmesine imkan tanınacak. Peki, bu yaş grubunun, bugün için sisteme girmesinde sorun var mı? Yok ama bir destek ya da teşvik de yok. Herkes gibi onlar da sisteme belirli bir katkı payı ödüyorlar, bunun karşılığında da devlet yüzde 30 katkı yapıyor. Diyeceksiniz ki, 18 yaş altına da bir destek yok. Doğru ama 18 yaş altının ödemelerini zaten ebeveynleri ya da akrabaları yapıyor. Diyeceğim o ki, 18 yaş altı kendi isteği ile sisteme girmiyor, kendi isteği ile tasarruf yapmıyor. Ebeveynleri, bir tarafta tasarrufları olsun, ileride okul masrafları karşılanır düşüncesi ile çocuklarına BES yaptırıyor. Üniversitelilerde ise durum farklı.

KATKI PAYI ÖDEMEYECEKLER

Peki, gençlere yönelik BES uygulamasında nasıl bir model kurgulanacak? Üzerinde çalışılıyor ama ben yine de kurgulanacak modeli ana hatları ile paylaşayım. Hatta madde madde anlatayım.

- Yeni düzenleme yükseköğretim kurumlarına kayıtlı 25 yaş altı öğrencilere yönelik olacak. Bu gençlerin BES’e girmeleri ve sistemde kalmaları sağlanacak.

- Sisteme girecek öğrenciler katkı payı adı altında herhangi bir ödeme yapmayacak. Yani ceplerinden bir para çıkmayacak. Onların yerine ödemeyi devlet yapacak.

Yazının Devamını Oku

Evde bakıma 2.8 milyar TL destek

16 Kasım 2023
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu ay 2.8 milyar liralık evde bakım ödemesi yapacak. 562 bin kişi destekten yararlanıyor. Ancak mayısta çıkan yeni yönetmelikle destekten yararlanma şartları değişti. Kimler yararlanabilecek, hangi kriterler aranıyor sorularına yanıt veriyoruz.

EVDE bakım yardımı hesaplara yatmaya başladı. 562 bin kişinin yararlandığı evde bakım yardımı için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu ay toplam 2.8 milyar liralık ödeme yapacak. Peki, evde bakım yardımı nedir ve kimler bu yardımdan yararlanabilir?

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla yaşlılara, engellilere, hastalara yönelik özel yardımlarda bulunuluyor. Bu yardımlardan en çok yararlanılanı ise evde bakım desteği. Bu yılın mayıs ayında çıkan evde bakım yardımı yönetmeliği ile destekten yararlanma şartları da değişti.

AYLIK OLARAK ÖDENİYOR

Birinci koşul şu; destekten yararlanacak olan hanede kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının asgari ücretin aylık net tutarının üçte ikisinden daha az olması gerekiyor. 2023’ün sonuna kadar net asgari ücretin üçte ikisi 7 bin 601 lira olduğuna göre; bu yılın sonuna kadar hanedeki kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 7 bin 601 liranın altında olanlar evde bakım yardımı almaya hak kazanıyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken hanedeki toplam gelirin 7 bin 601 liradan düşük olması yanılgısına düşülmemesi. Yani toplam değil kişi başına düşen gelirin bu tutarı geçmemesi gerekiyor.

Evde bakım desteği engelli kişinin kendisine verilmiyor; bakımını üstlenen aile bireyleri, akraba ve vasisine yani, üçüncü kişilere bu ödeme yapılıyor. Bu konuda son yapılan değişikliklerle üvey akrabalar da evde bakım parası alabiliyor. Destek kapsamında hak sahibi başına aylık 5 bin 97 lira, yıllık 61 bin 164 lira ödeme yapılıyor.

KİMLER YARARLANABİLİYOR?

Gelelim, kimler için bu desteğin ödendiğine... 18 yaşından büyükler için düzenlenen engelli sağlık kurulu raporunda; ‘ağır engelli’ veya ‘tam bağımlı’, 18 yaşından küçükler için düzenlenen engelli sağlık kurulu raporunda ise ‘ağır engelli veya ‘çok ileri düzeyde özel gereksinimi vardır’, ‘belirgin özel gereksinimi vardır’ ve ‘özel koşul gereksinimi var’ ifadelerinden birinin yer alması gerekiyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın il müdürlüklerindeki bakım hizmetleri değerlendirme heyeti tarafından engelli bireyin başkasının yardımı olmadan hayatını devam ettiremeyecek şekilde bakıma ihtiyacı olduğunun tespit edilmesi halinde engelli birey evde bakım yardımından yararlanmaya başlıyor.

Yazının Devamını Oku

Memurların emeklilik hesabında önemli değişiklik

15 Kasım 2023
SGK, Yargıtay’ın kararı üzerine memurlara yönelik önemli bir düzenleme yaptı. Buna göre hizmet borçlanması yapan memurların borçlandıkları süre, emeklilik hesaplanırken sayılabilecek. Böylece memurlara daha erken emekli olma imkânı doğacak.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), memur statüsünde çalışanlara yönelik önemli bir düzenleme yaparak, hizmet borçlanmaları ile sigorta başlangıç tarihinin öne çekilmesine imkân tanıdı. Değişiklik SGK genelgesi olarak yayımlandı. Konunun detayına girmeden önce durum neydi, kısaca özetleyeyim ki, SGK’nın yaptığı değişiklik daha net anlaşılsın.

FARKLI DÜZENLEMELER MEVCUT

Ekim 2008’den itibaren memur statüsünde (4/C) ilk defa sigortalı olanların askerlik, yurtdışı, öğrencilik gibi sürelerini borçlanmaları halinde borçlandıkları süreler, sigortalılığın başlangıç tarihini öne çekmiyordu. Aynı şekilde Ekim 2008’den itibaren memur statüsünde sigortalı olan ancak bu tarihten önce SSK, Bağ-Kur ve özel sandıklar kapsamında sigortalılığı olanların da o tarihlere yönelik yaptıkları hizmet borçlanmaları sigorta başlangıç tarihini öne çekmiyor ve bu süreleri emekliliğe saydıramıyorlardı. Bilmeyenler için şunu da belirtmekte fayda var; memurların hizmet borçlanması konusunda farklı tarihlerde, farklı düzenlemeler bulunuyor.

YARGITAY NE KARAR VERDİ?

SGK, Ekim 2008 öncesi sigortalılığı bulunan, bu tarihten sonra memur statüsünde çalışmaya başlayanların hizmet borçlanmalarına yönelik yeni bir düzenleme yaptı. Düzenlemeyi de genelge olarak yayımladı. SGK’nın değişiklik yapmasının iki nedeni var. Birincisi SGK genelgesinde özetle, “Kanunun bir maddesi ile verilen bir hakkın yine Kanunun başka bir maddesi ile yok sayılması ve borçlanma yapan sigortalılar aleyhine bir uygulamanın oluşması sonucunu doğuracaktır” diyor.

İkinci neden ise bu konuda Yargıtay’ın vermiş olduğu karar.

Kararın gerekçesini de şöyle özetleyeyim: Memur statüsünde çalışan, ancak 2010 yılında başka sigorta statüsünde olan bir sigortalı; borçlanma sürelerinin emeklilikte sayılmaması konusunda İzmir Hukuk Dairesi’nde dava açıyor. Hukuk süreci ile kafanızı fazla meşgul etmeyeyim. Mahkeme, borçlanılan sürelerin ilgili dönemlere mal edilemeyeceğine hükmedip, SGK lehine karar veriyor. Konu Yargıtay’a gidiyor ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, mahkemenin kararını bozuyor, sigortalı lehine karar veriyor.

Yazının Devamını Oku