Noyan Doğan

Çalışanlar en çok rapor ücretini merak etti

26 Haziran 2024
Çalışanların en çok merak ettiği konuların başında rapor ücreti geliyor.

Çalışma Hayatı İletişim Merkezi’ne en çok sorulan konu başlıkları arasında yüzde 21 oranı ile ilk sırayı rapor ücreti; ikinci sırayı ise yüzde 20 oran ile emekli maaşı bilgisi alıyor. Öyle ki, bu yılın ilk 4 ayında Merkeze 2.8 milyondan fazla çağrı gelmiş, bunların 603 bini rapor parası ile ilgili olmuş. Yani, çalışanlar, hastalık durumlarında nasıl ve ne kadar rapor ücreti alacaklarını merak ediyor.

Her ne kadar rapor ücreti dense de sosyal güvenlik sisteminde ödenen bu paraya, geçici iş göremezlik ödeneği deniyor. Çalışanlar buna rapor parası ya da rapor ücreti de diyor. Rapor ücreti; iş kazası, meslek hastalığı geçirilmesi veya sağlık sorunları nedeniyle çalışamaz hale gelinmesi durumunda, çalışanların uğradıkları gelir kaybını önlemek için SGK tarafından ödeniyor. Çırak veya stajyer olarak çalışanlar ile ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar da rapor ücreti alabiliyor. Rapor ücreti alabilmenin şartları neler? Madde madde sıralayayım.

RAPOR PARASI NASIL ALINIR?

-Çalışanın sağlık sorununun başladığı dönemde sigortalı olarak çalışması ve sağlık sorunu yaşadığı dönemden önce bir yıl içinde en az 90 gün sigorta priminin yatırılmış olması gerekiyor.

-SGK tarafından yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulları tarafından istirahat raporu alınmış olması gerekiyor.

-İster aile hekimi ister işyeri hekimi olsun tek bir hekim bir seferde 10 günlük rapor verebilir. Eğer çalışanın sağlık durumu değişmezse hekim bir 10 günlük daha rapor verebilir. Tek hekim yılda en fazla 40 günlük rapor yazabilir, 40 günü aşan raporlarda çalışana iş göremezlik ödemesi yapılmaz. 40 günü aşacak bir sağlık raporu gerekiyorsa bu da ancak SGK heyet raporuyla olur. Heyet raporu altı ay süresince verilebilir.

-İşçi ve Bağ-Kur statüsünde çalışan kadınların yararlandığı analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği için de, doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde de 10 haftalık süreye kadar olan gebelik ve buna bağlı rahatsızlık ve engellilik halleri ‘analık hali’ kabul ediliyor.

-Rapor ücretinde geçtiğimiz yıllarda bir değişiklik yapıldı. Değişiklik yapılmasının nedeni ise SGK’nın yaptığı tespitler sonucu yüksek rapor parası alabilmek için son üç aydaki kazançların yüksek gösterilmiş olması. Bu çerçevede iş kazası ve meslek hastalığında bir yıl içinde en az 90 gün prim şartı devam ediyor, ancak hastalık ve analık izni nedeniyle ödenecek iş göremezlik ödeneği, çalışanın son 12 aylık dönemdeki ortalama ücreti üzerinden hesaplanıyor.

Yazının Devamını Oku

10 soruda zorunlu afet sigortası

24 Haziran 2024
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz haftalarda zorunlu afet sigortası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Şimşek, zorunlu afet sigortasının haziran sonu itibariyle devreye alınacağını belirterek, “Depremin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler de sigorta teminatına dahil ediliyor. Deprem için binalar, diğer afetler için binalar ve taşınır mallar teminat altına alınırken, köy alanları da kapsama alınıyor” açıklamasında bulundu. Peki, zorunlu afet sigortası neleri kapsayacak, nasıl uygulanacak, ne zaman uygulanmaya başlayacak? İşte, zorunlu afet sigortasında tüm merak edilenler.

1. Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) nedir?

2000 yılından bu yana DASK kapsamında uygulanan zorunlu deprem sigortası yerini yine DASK kapsamında zorunlu afet sigortasına bırakacak ve artık deprem sigortası olmayacak.

2. ZAS ile yeni bir vergi mi geliyor?

Hayır; 24 yıldır uygulanan zorunlu deprem sigortası yerini zorunlu afet sigortasına bırakacak. Kaldı ki, zorunlu deprem sigortası da bir vergi uygulaması değil.

3. ZAS ne zaman uygulamaya girecek?

Önce, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), temmuz ayında ZAS’ın genel şartlarını belirleyip, yayınlayacak. Ardından sigorta şirketleri sistemlerini ZAS’a uyarlayacak. Tahminen eylül ayının başından itibaren artık zorunlu deprem sigortası kalkacak ve tüm konutlar ZAS poliçesi yaptıracak.

4. Zorunlu mu olacak?

Yazının Devamını Oku

7 soruda şoförlerin sigorta hakları

20 Haziran 2024
Ara ara taksi veya minibüslerde şoför olarak kısa süreli çalışanlardan sorular alıyorum.

Sigortalı olamamaktan, sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktan ve emekli maaşı alamamaktan dert yanıyorlar. Yaptıkları iş riskli olduğu için vefat halinde geride kalanlar da birçok haktan mahrum kalıyorlar. Aslında sosyal güvenlik sistemi, şoför olarak çalışanlar için özel bir sigorta statüsü sağlıyor. Şoförlük yapınlar sigortalı olabiliyor, emekli aylığı alabiliyor, devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar. İşte tüm detaylar...

1. Taksi ve minibüs şoförleri sigorta kapsamına girip, emekli olabiliyorlar mı?

Şoförlerin iki çeşit sigortalılığı var. Birincisi, taksi ve minibüslerin sahipleri veya bu araçları kiralayarak çalıştıranlar Bağ-Kur kapsamında sigorta yaptırıp, sigortalı oluyorlar. Ancak bir de taksi ve minibüslerde şoför olarak çalışanlar var ki, bunların sigortalılıkları biraz farklı. Bu kişiler sosyal güvenlik sisteminin Ek-6 kapsamında sigortalı olabiliyorlar.

10 GÜNDEN DAHA AZ ÇALIŞANI KAPSIYOR

2. Ek-6 sigortalılık nasıl işliyor?

Taksi, dolmuş, minibüs gibi taşıma araçlarında şoförlük yapan ve kısmi iş sözleşmesiyle bir ay içinde 10 günden az çalışanlar bu sigorta kapsamında sayılıyor. Primlerini kendi ödeyip, 30 güne tamamlıyor ve bu sayede sigortalı sayılıyorlar. Gerekli prim gün sayısı ve yaş şartını yerine getirenler emekli olup Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan emekli aylığı almaya hak kazanıyorlar.

3. Sigortalı olma şartları neler?

Kendi adına bağımsız çalışmama, kamu görevlisi olmama, isteğe bağlı sigorta yaptırmama, banka sandıklarına tabi çalışmama, herhangi bir sosyal güvenlik kapsamında gelir ve aylık almama halinde sigortalı olabiliyorlar.

Yazının Devamını Oku

Enflasyonist ortamda ne zaman emekli olunmalı?

19 Haziran 2024
Soru: Enflasyonist ortamda en doğru emeklilik kararı hangi dönemde verilmelidir? Son günlerde, emeklilik kararının 2025 ve sonrasına bırakılmasının, 2024 yılında emekli olma durumuna göre ciddi tutarda aleyhte fark oluşturacağı yönünde duyumlar almaktayız. Sigorta başlangıcım 1996. Görüşünüz nedir? Umut Baha Y.

Cevap: Emekli aylığının belirlenmesinde tek etken enflasyon değil. Aylık hesaplanırken, brüt maaş, SGK’ya dönen prim tutarı, ödenen prim gün sayısı, aylık bağlama oranı, enflasyon, milli gelirdeki büyüme hesaba katılıyor. Hesaplanan emekli aylığı da geçmiş 6 aylık enflasyon oranında arttırılıyor. 2000 yılı öncesi girişli olanlar için yıllık ortalama kazanç hesaplanıyor ve aylık bağlama oranının yüzde 60’ı, katsayı için de 1.2000 alınıyor. Gerek enflasyonun gerekse de büyüme hızının yüksek olması emekli maaşını ciddi etkiler. Ayrıca emekli maaşına yapılan zamların enflasyonun altında kalması ya da üstünde olması da emekli olunacak tarihte önemlidir. Bu durumda hedeflenen enflasyona göre 2024 yılında enflasyonun 2025 yılındaki hedef enflasyondan daha yüksek olacağı düşünülecek olursa bu yılın sonunda emeklilik dilekçesi verilmesi söylendiği gibi avantajlı olabilir.

ÖDEDİĞİNİZ PRİMLERİN TAMAMINI İADE ALAMAZSINIZ

Soru: Oğlum Ahmet Hakan Eğilmez 4/A’dan 19.09.2022 tarihinde emekli oldu. Emekliliğine sayılmayan 2008-2017 yılları arasında 4/B den prim ödememiz var. Bu döneme ait primlerin iadesi talebimize karşı 26.12.2023 tarihinde 12.909,07 TL, 16.04.2024 te 1.854,49 TL ödendi. Başka ödeme yapılmadı. Taleplerimize de cevap verilmiyor. Neden bu kadar düşük ödendi? Şaban E.

Cevap: Emeklilik yaşını dolduran, hatta geçen çalışanlar, eğer emeklilik için gerekli prim gün sayısını ve çalışma yılını doldurmayıp, emekli maaşı almaya hak kazanamıyorlarsa ödedikleri primleri SGK’dan toplu olarak alabilir. Primlerin tamamı iade edilmiyor. SGK’ya ödenen primlerde işçi payı, işveren payı ve İşsizlik Sigortası Fonu için ödenen paylar var. Bunların içinden sadece çalışandan kesilen primler iade edilir. Bu da yüzde 9’dur. Yani, işçi payına düşen malullük, yaşlılık ve ölüm için kesilen prim tutarı yüzde 9’dur. Bu yüzde 9’luk prim iade alınabilir. İşveren payı ve İşsizlik Sigortası Fonu için kesilen iade edilmiyor. Kendi adına çalışanlar, yani Bağ-Kurlular (4/B) ise ödedikleri yaşlılık, ölüm ve malullük primlerini iade alabilir. Bu kapsamda SGK, geçmiş yıllara ait primleri, güncelleme katsayısı ile hesaplayıp öder. Tavanı aşan prim ödemelerinde ya da birden fazla işyerinde çalışıldığı için tavanı aşan ödemelerde ise sadece işçi payına düşen uzun vadeli sigorta kollarına ait tutarlar iade edilir, işverenin ödediği prim iadeye tabi değildir.

 ASKERLİK BORÇLANMASI EMEKLİLİK YAŞINI ÖNE ÇEKER

Soru: 2003 yılında askere gittim ve 2006 yılında sigortam başladı. Ben askerlik borçlanması ödersem sigorta girişim 2003 yılına inmiş olur mu? Ufuk Y.

Cevap:

Yazının Devamını Oku

9 soruda kentsel dönüşüm sigortası

17 Haziran 2024
Uygulamaya giren Bina Tamamlama Sigortası kafalarda soru işaretleri yarattı. Sistemin sahada nasıl işleyeceğiyle ilgili vatandaşlar kadar müteahhitlerin de merak ettikleri var. Biz de bu soruları 9 başlıkta toparladık. İşte kentsel dönüşümde yeni dönemi başlatacak BTS ile ilgili soruların yanıtları.

KENTSEL dönüşümü hızlandıracak ‘Bina Tamamlama Sigortası’ uygulamaya girdi. ‘Kentsel dönüşümde yeni dönem başladı’ başlıklı yazımdan sonra hem konutunu dönüştürecek olanlardan hem de müteahhitlerden çokça soru ve yorum aldım. Bazı okuyucular, Bina Tamamlama Sigortası’na, ‘kentsel dönüşüm sigortası’ adı bile vermiş. Açıkçası hoşuma gitti ve kullanma kararı aldım. Uygulama konusunda vatandaşların ve müteahhitlerin merak ettiği çok konu var. Hepsine tek tek açıklık getireyim.

1- Bina Tamamlama Sigortası (kentsel dönüşüm sigortası) nedir?

Özellikle kentsel dönüşümde evini dönüştürmek için inşaatı yapacak müteahhit ile anlaşacak olanların inşat süresi içinde müteahhidin iflası, vefatı gibi risklere karşı vatandaşların haklarını koruyan bir sigorta türü.

2- Sigortayı kim yaptıracak?

Sigortayı müteahhit yaptıracak ancak evini dönüştürecek olanlar inşaat şirketinden bu sigortayı yaptırmasını talep edebilecek.

3- Zorunlu bir sigorta mı?

Hayır, şimdilik zorunlu değil.

4- Sigorta ne zaman ve nasıl devreye girecek?

Yazının Devamını Oku

Kısa çalışma ödeneğinde neler değişti?

13 Haziran 2024
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle kısa çalışma ödeneğinin şartları yeniden belirlendi. Düzenleme ile ödeneğin hak edilmesine yönelik şartlara açıklık getirildi. 2011’de çıkarılan yönetmelik yürürlükten kaldırılırken, yerine 14 maddelik yeni bir yönetmelik getirilmiş oldu. Peki yeni düzenlemede neler değişti? İşte madde madde kısa çalışma ödeneğindeki değişiklikler...

Kısa çalışma ödeneğinde düzenlemeye gidildi ve düzenleme, salı günkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu, kısa çalışma ile ilgili bu sene içinde yapılan ikinci düzenleme. 2024’ün Şubat ayında da İşsizlik Kanunu’nda yapılan düzenleme ile kısa çalışma ödeneğinin şartlarında değişiklik yapılmıştı. Kısa çalışma ödeneğinde yapılan yeni düzenlemenin neler getireceğine değinmeden önce kısa bir bilgi vereyim.

Kısa çalışma ödeneği başladığından bu yana geçen 19 yılda toplam 4.3 milyondan fazla kişiye 38.1 milyar TL kısa çalışma ödemesi yapıldı. Kısa çalışma ödeneği özellikle Covid salgını döneminde, ardından da 2023’te yaşanan Kahramanmaraş depremlerinde işverenlere ve çalışanlara can simidi oldu. Depremde 100 binden fazla çalışana kısa çalışma ödeneği ödendi. 2024’ün 5 ayında da 826 kişi kısa çalışma ödeneğinden yararlandı.

KRİZDE YÖNETİM KURULU KARARI GEREKİYOR

Gelelim, yeni düzenleme ile kısa çalışma ödeneğinde nelerin değiştiğine. Madde madde anlatayım.

* İşverenler; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz, genel salgın, doğal afetler, seferberlik durumlarında kısa çalışma ödeneği için başvurabilecek.

* Kısa çalışma dönemi, kısa çalışma başlama tarihi dahil 3 ayı geçemeyecek.

* İşverenin kısa çalışmadan yararlanabilmesi için iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az 3’te bir oranında azaltılması veya iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması gerekiyor.

* Genel ekonomik kriz, sektörel ve bölgesel kriz durumlarında kısa çalışma ödeneğine başvurulması için yönetim kurulu kararı gerekiyor. Yönetim kurulu kararı olmaması halinde işverenin yapacağı başvuru reddedilecek. Doğal afetlerde ise yönetim kurulu kararı gerekmeyecek.

Yazının Devamını Oku

Emeklinin kök maaşında tüm merak edilenler

12 Haziran 2024
Emeklilerin 2024 yılı ikinci yarı maaş zamlarının belirleneceği tarih yaklaştıkça, hem okuyuculardan hem de çevremden kök maaşla ilgili çokça soru alıyorum.

Dikkat ediyorum, bir süredir kök maaş konusu çokça konuşulup, tartışılıyor. Kimileri ‘Kök maaş da nereden çıktı?’ diye soruyor, kimileri ‘Kök maaş artar mı?’ diye merak ediyor. Özellikle SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklilerinin bu kök maaş konusunda kafaları bir hayli karışık. Haklılık payı da var, çünkü kök maaş, son iki-üç yıldır gündemimizde olan bir konu. Neden gündemimizde anlatayım.

Önce, kök maaş nedir; ondan başlayayım. İlk emekli olunduğunda bağlanan maaş, kök maaş. Sonrasında emekliler, ocak ve temmuz olmak üzere senede iki kere maaşlarını, geçmiş 6 aylık dönemlerdeki enflasyona göre zamlı alıyor. Bu şekilde kök maaş da artıyor. Örneğin, emekli olduğunuzda 10 bin lira aylık bağlandıysa ve ocak ayında yüzde 25 zam aldıysanız maaşınız 12.500 liraya, temmuz ayında da yine yüzde 25 zam yapıldığında maaşınız 15.625 liraya çıkıyor. Bu sizin kök maaşınız. Her yıl da böyle kök maaş enflasyona göre artıyor.

TARTIŞMA NEREDEN ÇIKTI?

Peki, biz bugün kök maaş adı altında neyi tartışıyoruz? Aslında kök maaş konusu en düşük emekli aylığının artırılması ile gündeme geldi. 2018’in sonunda yapılan düzenleme ile en düşük emekli aylığı 1.000 liraya çıkartıldı ve 2019 başından itibaren düşük emekli aylığı alanların maaşları bin liraya tamamlandı. Hatırlıyorum, o tarihte 200 bine yakın emeklinin maaşları bin liraya tamamlanmıştı. Ardından 2020 yılında koronavirüs salgının etkilerini azaltmak için en düşük emekli aylığı 1.500 liraya çıkartıldı.

Devam edeyim. 2022’nin Ocak ayında en düşük emekli aylığı 2.500 liraya, Temmuz ayında ise 3.500 liraya yükseltildi. Ardından 2023’ün Ocak ayında en düşük aylık 5.500 liraya, Nisan ayında ise 7.500 liraya, 2024’ün Ocak ayında da 10.000 liraya çıkartıldı. Son 5 yılda en düşük emekli aylığı 7 kere artırılmış oldu. İşte bundan sonra da kafalar karıştı ve en düşük emekli aylığı alanlar asıl maaşlarını, yani kök maaşlarının ne olduğunu unuttular. İşte kök maaşı tartışmamızın nedeni bu.

EMEKLİLER NEYİ MERAK EDİYOR?

En düşük emekli aylığının artırılması ile ilgili önemli bir husus daha var. Kök maaş ile artan en düşük emekli aylığı arasındaki farkı SGK değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı karşılıyor. Bu sene başında en düşük emekli aylığı 7.500 liradan 10.000 liraya çıkartıldı ya; işte aradaki 2.500 liralık fark, maaş olarak SGK’dan ödenmiyor, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ödeniyor.

Yazının Devamını Oku

Kentsel dönüşümde yeni dönem başladı

10 Haziran 2024
Birkaç gündür deprem bile olmadan çöken binaları konuşup, tartışıyoruz.

Önce İstanbul Küçükçekmece’de 3 katlı bina durduk yere çöktü, ardından da yine İstanbul Bahçelievler’de bir binanın balkonu çöktü ve bina boşaltıldı. Bunlar sadece bir haftada yaşananlar. Geçtiğimiz yıllarda da benzer şekilde durduk yere çöken onlarca bina var. Çökme nedenleri ise belli, tekrarlamaya gerek yok. Sadece İstanbul’da, bu durumda olan, yani durduk yerde çökecek 1.556 bina bulunuyor ve bunların acil yıkılması gerekiyor. Durum bu kadar vahim. Bir de deprem olsa neler olacağını varın siz düşünün artık.

Bir tarafta beklenen Marmara depremi, diğer tarafta durduk yere çöken binalar, öbür tarafta da bir türlü yol alamadığımız kentsel dönüşüm var. Bunları niye yazdım? Geçen cuma günü kentsel dönüşüm konusunda çok önemli bir adım atıldı ve nihayet bina tamamlama sigortasının içine kentsel dönüşüm de girdi. Nihayet diyorum, 10 yıldır bu konuda hem Ticaret Bakanlığı hem de Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) düzenleme yapması bekleniyordu. Belki de, çok daha önce yapılsaydı bugün kentsel dönüşümde yol alınırdı. Neyse...

YENİ DÜZENLEME YAPILDI

Kentsel dönüşümde yol alınamamasının nedenlerinden biri, evini dönüştürecek olan vatandaşın inşaatı yapacak müteahhide güvenmemesi. Vatandaş, ‘müteahhit bitirip teslim eder mi, edemezse ben ne yaparım?’ endişesi duyuyor ki, haklı; çünkü geçmişte yaşanmış kötü tecrübeler var. O nedenle vatandaş ile müteahhit arasına güvence sistemi konması gerekiyor. O da, dünyada olduğu gibi sigorta. İşte o güvence sağlandı ve yapılan yeni düzenleme ile bina tamamlama sigortasının kentsel dönüşümde kullanılmasının önü açıldı.

Peki, sistem nasıl işleyecek? En basit haliyle anlatayım. Vatandaş dönüşüm için müteahhit ile anlaşırken müteahhitten bina tamamlama sigortası yaptırmasını isteyecek ya da müteahhit güvenilir olduğunun, inşaatı yarıda bırakıp gitmeyeceğinin güvencesini vermek için kendi de sigortayı yaptırıp, anlaşma masasına koyabilecek. Sonrasında sigorta şirketi, müteahhidin mali hesaplarını, inşaatı yapabilecek mali güçte olup olmadığını, bankalarla kredi ilişkilerini, teminatlarını inceleyecek. Sigorta şirketi, müteahhidin güvenilir olduğuna karar verirse bina tamamlama sigortasını yapacak. Bu süreçlerden sonra inşaat başlayacak. Sigorta şirketinin denetim görevi bu kadarla da sınırlı değil. İnşaat süresince denetim devam edecek ve inşaatı yapan sorumluluklarını yerine getirmez, mali yapısını bozacak girişimlerde bulunur ya da inşaatın kalitesinden çalarsa sigorta şirketi sözleşmeyi sona erdirecek.

KİRAYI SİGORTA ŞİRKETİ ÖDEYECEK

Tüm bunlara rağmen o veya bu nedenden müteahhit inşaatı bitiremez, iflas eder ya da konutları hak sahiplerine teslim tarihinden itibaren 12 ay içinde teslim edemezse devreye sigorta şirketi girecek. Sigorta şirketi ya konut sahiplerine o tarihe kadar ödedikleri tüm bedelleri ödeyecek ya da başka bir müteahhit ile anlaşıp, inşaatın tamamlanmasını ve hak sahiplerine konutlarının teslim edilmesini sağlayacak. Sigorta şirketi bir şey daha yapacak; inşaatı devraldığı tarihten, konutları teslim edeceği tarihe kadar geçen sürede hak sahiplerine kira ödemesi yapacak.

BELEDİYELERİN İŞİNE YARAYACAK

Yazının Devamını Oku