Paylaş
Sinan 5 yaşından beri arkadaşlarında kalabilen bir çocuk. Ben de küçükken arkadaşlarıma yatıya gitmeyi çok severdim. Ya da arkadaşlarımın bana gelmesini… Ama bunları yapabildiğimde koskoca ortaokul talebesiydim. Neredeyse lise hatta…
Sinan anneannede çok erken yatıya kalmaya başlamıştı. Hatta o zamandan beri bunu desteklediğim için sizlere de önerdiğimi hatırlıyorum. Sebebiniz yoksa bile, haftada bir anneanne, babaanne ya da teyze, her kim varsa, onda yatıya bırakın diye. Hem siz kafanızı dinlersiniz, hem de çocuğunuz buna alışır. Böylece mecburi bir durum olduğunda, çocuğunuz size sorun yaratmaz.
Tabii arkadaşta yatması başka bir şey. Bazı aileler için çok tercih edilecek bir şey de değil, biliyorum. Zaten her çocuk da bunu beceremiyor.
KARIN AĞRISI TUTABİLİR
Öncelikle gerçekten çocuğunuzun buna hazır olması lazım. Bazen çok niyetlenseler, heveslenseler bile olay gerçekleştiği anda bazı sıkıntılar yaşanabiliyor. Mesela size yatıya gelen minik misafiriniz, gecenin başında karnının ağrıdığını ya da başka bir fiziksel rahatsızlığı bahane edip eve gitmek isteyebilir. Hemen pes etmemekte fayda var. Annesiyle ya da babasıyla telefonda konuşarak rahatlaması mümkün. Bu etabı atlattıktan sonra misafirinizin uykuya dalmış olması da işinizin bittiği anlamına gelmez. Gecenin bir yarısı huysuzlanabilir ve uyanabilir. Yine sabırla ilgilenmeniz, onu yatıştırmanız gerekebilir. Ama o saatte kendi ailesini işe katmadan çözüme varmakta fayda var.
Birincisini atlattıktan sonra inanın iki ve üç daha kolay geçecek.
Sinan her zaman için arkadaşlarına koşa koşa gitti yatmaya. O yüzden her arkadaşının da bize gelmesini ister. Bir keresinde şöyle bir olay olmuştu: Arkadaşı bizde ilk defa kalacaktı. Ne var ki saat 11 gibi, bahsettiğim üzere karın ağrısı tutmuş, gelip onu almalarını istemişti. Oğlan evine giderken Sinan inanın ağlamıştı.
Ertesi gün yolda giderken bana döndü ve planını anlattı. O da bir gün arkadaşına yatılı gidecekmiş, ama belli bir saat geçtikten sonra beni arayıp hasta olduğu ve eve gelmek istediğini söyleyecekmiş.
HER ÇOCUK AYNI DEĞİL
“Merak etme, hasta olmayacağım ama benim ne kadar üzüldüğümü anlaması için aynı şeyi ona da yapmam lazım” demişti bana.
Ben de Sinan’a her çocuğun farklı gelişim gösterdiğini, bunun yaşla alakalı olmadığını, arkadaşlarıyla benzerlik göstermeyebileceğini anlatmaya çalıştım.
Ne var ki benimki dayanamadı. Gece yatıya gittiğinde değil ama gündüz arkadaşında oynadığı bir gün durup dururken beni arayıp bir rahatsızlık bahanesiyle onu almamı istedi.
Gidip aldım. O konuyla alakası olmadığını iddia etti. Gerçekten “kendini biraz iyi hissetmemiş!”
İnanmadım ama olsun. Kendi çapında arkadaşına ders verdiğini ve daha da önemlisi kendi hislerini anlamasını sağladığını düşündü.
Bu yaş için bence büyük bir beceri. Ve bunu sağlayan da arkadaşlık bağından başka bir şey değil.
Ben şimdi 4-5 oğlanı aynı gece bizim evde toplamayı bile planlıyorum. Tabii o gece ben nereye kaçacağım, bilemem!
Paylaş