Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Uçan tablet ülkesi

17 Aralık yolsuzluk ve paralel devlet krizinden bu yana Türkiye yabancı basının manşetlerinden düşmüyor.

Haberin Devamı

Bir zamanların model ülkesi diye parlatılan Türkiye’nin görüntüsü paramparça olmuş durumda.

***

6 Ocak tarihli Fransız Liberation gazetesinden yolsuzluk skandalıyla ilgili bir yorum.
“Başbakan Erdoğan hiç bu kadar zayıflamamıştı, ancak oyunu bırakmaya niyetli görünmüyor.”
7 Ocak tarihli New York Times gazetesinden başka bir yorum: “Türk hükümeti, gece polislerin görev yerini değiştirdi, yargı üzerindeki nüfuzunu arttırmak istiyor, eski bir adalet bakanı bunu darbeye benzetti.”
11 Ocak tarihli Alman Spiegel Online, AKP-Cemaat çekişmesini aktarıyor okuyucusuna.
“Almanya’da da dev bir cemaati olan Fethullah Gülen, kendini İslam’ın Gandi’si gibi yorumluyor. Müritleri Erdoğan’ı gitmeye zorluyor. Gerginlik, dini hareketin tehlikeli nüfuzunu gözler önüne seriyor.”

***

BUNLAR gibi bir sürü makale ve analiz. Financial Times gazetesi, 8 Ocak tarihli yazısında saptama yapıyor. Erdoğan’ın 2011 seçimlerinden sonra benimsediği otokratik yönetimin meselenin özünü oluşturduğunu iddia ediyor. FT’ye göre, ‘Erdoğan’ın kibri, Türk modeline zarar veriyor.’
Analizler devam ediyor. AFP ajansı önceki gün yolsuzluk skandalının Başbakan Erdoğan ile yıllardır müttefik olduğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ilişkisini nasıl etkileyeceğini sorguluyor.
Aynı gün Reuters, hükümetin hâkim ve savcı atamalarını denetim altına almak için yasa değişikliği yapmaya çalışırken mecliste nasıl yumruk ve su şişelerinin havada uçuştuğunu anlatıyor. “Hatta bir iPad bile uçtu” diye ballandırıyor haberi.

***

BİR dış haberci olarak bilirim. Önemsenen bir ülkede ciddi ve çetrefilli bir skandal patlak verdiğinde biz de ilgiyle takip ederiz gelişmeleri. En az o ülkenin basını kadar hâkim olmaya çalışırız konuya.
Eğer bir ülkede bakan oğulları yolsuz işlerle anılıyor, devlet içinde kuşkulu yapılardan söz ediliyor, ‘zamanlama manidar’ diye birileri skandaldan çok soruşturanların üzerine gidiyorsa... Yetmiyor, bağımsız olması gereken yargı sistemi, Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu düzenlemesiyle büyük ölçüde adalet bakanının kontrolüne bağlanmak isteniyorsa... Bu da yetmiyor interneti de zapturapt altına almak için düğmeye basılıyorsa...
Bir yandan da Meclis’teki kavgada tablet atacak kadar gelişmişlik gösteriyorsak, eh yabancı basın daha çok yazar. Kimse komplo falan deyip hikâye anlatmaya kalkmasın.

***

ÖNCELİKLE yolsuzluk iddialarının üzerine şüphe bırakmayacak şekilde gidilmesi gerekiyor. Yargıyı siyasileştirip kuvvetler ayrılığını tehlikeye atacak gelişmelerden vazgeçilmeli.
İspanya’da Kral’ın kızı bile yolsuzluk iddiaları yüzünden yargıç önünde hesap vermeye davet edilebilirken, yasalar önünde herkesin eşit muamele göreceğini bilmek Türk vatandaşının da hakkı olmalı.
İnternette ülkemizi Çin ve İran gibi yasakçı bir yapıya taşıyacak düzenleme de tekrar gözden geçirilmelidir.
Türkiye’nin “dünya iyi yazsın” diye değil ama kendisi için, geleceği için acilen toparlanması gerekiyor.
En vahimi de tüm bu tartışmaların bedelini, yolsuzlukla, rüşvetle, ayakkabı kutularıyla zerre kadar bağlantısı olmayan masum Türk vatandaşının ödeyecek olmasıdır.

Yazarın Tüm Yazıları