Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Sınırlar düşerken

IŞİD taarruzuyla birlikte Irak ve Suriye’de etnik ve mezhepsel çözülme hızlı bir sürece girerken anlaşılan Ortadoğu’yu yapay çizgilerle bölen 1916 tarihli Sykes-Picot anlaşmasını daha fazla konuşacağız.

Haberin Devamı

*

OSMANLI’NIN zayıfladığı, Rusya’nın ise Akdeniz ve sıcak sulara inme hayali kurduğu günlerdi.
İngiltere’nin amacı ise yeni enerji kaynakları üzerinde oturan Ortadoğu’ya hâkim olmaktı. Bu nedenle isyancı Mekke Emiri Şerif Hüseyin ile çalışırken öte yandan Arap aşiretlerini kışkırtıcı bir politika benimsedi. Fransa’nın çıkarları da İngiltere ile birlikte hareket etmekten yanaydı.
Ve İngiliz seyyah ve Dışişleri danışmanı Sir George Sykes ve Fransız diplomat François George Picot, kafa kafaya verip Arapları kontrol altında tutup ülkelerine nüfuz alanı yaratacak bir harita hazırladı.

*

ANADOLU’nun güneydoğusu ve Arap bölgelerine uzanan Osmanlı toprakları etnik, dini, aşiret gibi yerel unsurlar gözetilmeden Fransız, İngiliz ve Arap bölgelerine ayrılıyordu.
Amaç belliydi; bölge doğal kaynaklarını daha rahat sömürebilmek.
Şer ittifakı 1917 yılında Rusya’daki Bolşevik isyanının ardından Lenin tarafından deşifre edilse de günümüze kadar gelen sınırlara da büyük ölçüde dayanak oluşturdu.

*

Haberin Devamı

ŞİMDİ şeriatçı Irak-Şam İslam Devleti, 1916 tarihli ilk anlaşmada Suriye’ye verilmesi öngörülen ancak Irak’ta kalan Musul’u geçtiğimiz günlerde alarak Bağdat’a doğru ilerliyor.
Öte yandan IŞİD, Suriye ile Irak arasındaki El Kaim sınır kapısını ele geçirerek iki ülkede kontrol ettiği toprakları birleştirmeye yönelik bir adım attı.
Irak da, Suriye de süren çatışmalar neticesinde iyice ayrışma riskiyle karşı karşıya...
Ancak bu nasıl bir parçalanma olacak? Harita değişecek mi?

*

SURİYE üç yılı aşkın süren savaşın ardından çoktan kendi içinde bölünmüş durumda. Keza Irak’ta Maliki Yönetimi, Şii, Sünni ve Kürtleri bir arada tutmada başarılı olamadı.
Geçen hafta da dediğim gibi Ortadoğu’yu karıştıran başta Batı’nın yanlış politikalarıdır. Elbette Rusya gibi diğer büyük ülkelerin ve bölge ülkelerinin de payı vardır bu çalkantıda. Öte yandan ABD’nin ve Avrupa’nın bu yangından mümkün olduğu kadar uzak durma gayretinde olduğu da apaçık ortada.
Dolayısıyla Türkiye bu krizde tek başınadır. Suriye’de yapılan yanlışları Irak’ta tekrarlamamak son derece önemli. Türkiye, Irak’ta eşit mesafeli olmalı, taraf tutmak yerine çözüm için uğraşmalıdır.



İspanyol gribinden ölmüştü

Haberin Devamı


Yukarıda anlattığım anlaşmaya adını veren Fransız François George Picot, Fransa’nın Beyrut Konsolosu olarak görev yapıyordu. Anlaşmaya isim babası olan İngiliz seyyah Mark Sykes ise asil bir ailenin oğluydu. Gezmeye, Arap, Türk, Ermeni kültürüne meraklı bir kişiydi. Muhafazakâr Parti’dendi. Geleceğin Başbakanı gözüyle bakılıyordu. 1916 tarihli anlaşmada büyük payı vardı. Bu anlaşmadan sadece üç yıl sonra Paris’te dünyayı kırıp geçiren İspanyol gribine yenik düştüğünde 39 yaşındaydı. İngiltere’de kurşun bir tabutla toprağa verilmişti.
Mezarı açıldı
Bilim insanları İspanyol gribinin genetik yapısını deşifre etmek istediklerinde Sykes’in naaşının iyi korunmuş olabileceğini düşünerek tabutunu açmak istediler. 2008 yılında mezarı açıldığında lahidin toprağın ağırlığı altında ezildiğini gördüler, yine de çürümüş cesetten birkaç numune alındı, tabutu çıkartılmadan kapatıldı.

Yazarın Tüm Yazıları