Sınır tanımayan savaş

Normalde güvenli ülkeler sayılan Fransa’da Belçika’da elit komandolar asayişi sağlamak için sokağa çıkarken ‘uyuyan terör hücreleri mi uyanıyor’ sorusu güvenlik uzmanlarına kâbus gördürüyor.
Öte yanda Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Pakistan’da, hırslar uğruna, çıkarlar uğruna, inatlar uğruna insanlar ölüyor.

*

SURİYE. Esad rejimini devirme hayaliyle yaklaşık dört yıl önce başlayan devrim ve sonrasında civar ülkelerin körüklemesiyle kontrolden çıkan iç savaşta can kaybı 220 bini geçti.
Uluslararası kamuoyu ülkenin üçte birini ele geçiren terör örgütü IŞİD’e yoğunlaşmışken Beşar Esad kendine daha geniş hareket alanı buldu, hatta elini güçlendirdi bile.
Petrol fiyatlarındaki düşüş Rusya’nın belini bükse de Esad’a olan desteğe azalmadı. Bu nedenle Putin yönetimi, Şam rejimi temsilcilerini ve muhalifleri 26 Ocak’ta Moskova’da bir araya getirmeye çalışıyor.
Moskova’ya gitmeyi kabul eden muhaliflerin büyük bir kısmı ise uluslararası toplumun desteği olan gruplar değil de Esad rejiminin aynadaki tersi olarak görülen muhalifler.
Sonuç itibariyle girişim şu an itibariyle ölü doğmuş bir hamle gibi duruyor.

*

MUHALİFLER. Sahada ılımlı muhalifler Esad, IŞİD ve El Nusra karşısında büyük kan kaybetmiş durumda.
ABD Başkanı Barack Obama, baştan eski sivillerden oluşan ılımlı milis güçlerin desteklenmesine etkin olmayacağı gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Şimdi ise bu gruplar yeni umut kapısı oldu.
Son olarak ABD; Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar ile görüşmeleri sürdürürken Suriyeli muhalifler için eğit-donat programına 400 Amerikalı eğitmen ve onlara destek birimi olarak birkaç yüz Amerikan personelin bölgeye yollanacağını açıkladı. Üç ülkede her yıl 5 bin 400 Suriyeli muhalifin eğitilip donatılması hedefleniyor. Plan bu. Düşmanın IŞİD mi yoksa Esad olarak mı belirleneceği ise henüz tartışılıyor.
Eldeki veriler itibariyle savaş cephesinde bir değişiklik kısa vadede beklenmiyor.

*

KOALİSYON. Suriye ve Irak’ta IŞİD’e karşı savaşan koalisyon ülkeleri perşembe günü İngiltere’de bir zirvede bir araya gelip söz konusu terör örgütüyle mücadelede alınabilecek önlemleri değerlendirecekler.
Yaşlı kıta liderlerinin en büyük korkusu Avrupa’dan savaş bölgesine giden ve geri dönen ‘yalnız kurt’ diye anılan radikal terör hücrelerinin canlanması, Paris’teki gibi saldırılar yapması.
Bu nedenle zirvede terörle mücadelede bilgi ve uzmanlık paylaşımı için yeni bir birimin kurulması da değerlendirilecek.
Öte yandan uluslararası kamuoyunda Türkiye hakkında cihatçı trafiğini kontrol edemeyen bir ülke imajı oluştu.
Oysa önlemlerin sıkılaştırılmasının sadece Avrupa’nın değil, Türkiye’nin de yararına olduğu bilinmeli, karşılıklı suçlama yerine işbirliği arttırmalıdır.

*

SAVAŞ. Geçenlerde ABD destekli Suriye için Demokratik Koalisyon isimli örgütün hazırladığı bir harita vardı. Daily Beast haber sitesinde yayınlandı.
Buna göre koalisyon güçlerinin yaz aylarından bu yana 800 kadar hava saldırısına rağmen terör örgütü IŞİD, bölgede kontrol ettiği toprakları neredeyse ikiye katlamış durumda.
Suriye’de Irak’ta devlet otoritesinin çökmesine izin veren taraflar şimdi ise çözüm bulmakta pek hevesli davranmıyor.
Dünya yeni yıla krizli girerken dün bir de İsrail’in Lübnan sınırında iki Hizbullah aracına saldırı düzenlediği ve altı kişinin öldüğü haberi geldi. Bunlar arasında 2008 yılında öldürülen Hizbullah liderlerinden İmad Mugniye’nin oğlu Cihad’ın da olduğu bildirildi. Hizbullah intikam yemini ederken tansiyon bu cephede de yükseldi.
Uluslararası aktörlerin bölge için kozmetik girişimlerin ötesinde çözümlere ihtiyaç olduğunu görme vakti gelmedi mi?