Paylaş
Sadece Türkiye’de değil. Birçok ülkede araştırma sonuçları memnuniyet yaratmadı.
Şimdi sınavda bir numara çıkan Şanghay’ın eğitimdeki başarısı ve daha 2000’li yılların başında matematik, fen ve okumada liste başı olan Finlandiya’nın niye Asya ülkelerinin gerisine düştüğü konuşuluyor. Tartışma bence ilginç.
*
TÜRKİYE. Uluslarararası Öğrenci Değerlendirme Raporu’nun kısaltılmışı olan PISA sınavı, 3 yılda bir OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) tarafından gerçekleştiriliyor.
Amacı, katılımcı ülkelerin gelecekteki insan kaynağı düzeyiyle ilgili ortalama bir tablo ortaya koymak.
2012 yılı değerlendirmesine 65 ülkeden 15 yaş civarında 510 binden fazla öğrenci katıldı. Matematik, fen ve okuma konusunda yapılan sınav, Türkiye’de Nisan 2012’de 57 ilden 170 okul ve 4.848 öğrencinin katılımıyla gerçekleşti.
Türkiye, puanlarını artırmasına rağmen, genel listede 44’üncü sırada yer alırken, matematik, fen ve okumada, OECD ortalamalarının çok altında kaldı.
Ancak istikrarlı bir şekilde performansını artırdığı gerekçesiyle de övgü alan ülkeler arasında sayıldı.
*
ŞANGHAY. Çin’in ekonomik başkenti sayılan Şanghay, bu defa da tüm rakiplerini ezdi geçti. Onu 5 Asyalı izledi. Hong Kong, Singapur, Tayvan, Güney Kore ve Japonya.
Dünya bir yandan Şanghay’ın başarısının sırrını merak ediyor. Öte yandan ağır suçlamalar var. Deniyor ki, ‘Bu sistem ‘test çözen robotlar’ yaratmaktan başka bir işe yaramaz ve sonuçlar aldatıcı. Ayrıca Çin’in genelini de yansıtmıyor.’
Öğrenci, veli ve öğretmenin dâhil olduğu eğitim sistemi, tamamen test çözmeye yönelik yapılanmış durumda.
Tokyo’daki Sophia Üniversitesi’nden eğitimci Prof. Koji Kato, “Şanghay okulları daha iyi, çünkü her biri birer ‘sınav cehennemi’” diyor.
Öyle ki, bazen gereksiz vakit kaybetmemek için öğretmenler öğrencilere direkt testlerin sonuçlarını veriyor. Çocuk çoğunlukla dersini gördüğü konulara hâkim olmadan, ezberle sonuca varıyor.
*
BAŞARI. Şanghaylı öğrenciler, ev ödevi için en çok vakit harcayan öğrenciler. Dünya ortalaması haftada 7 saat iken, burada 13.8 saat.
Öğretmenler de Çin’in geri kalan yerlerine göre iki misli maaş alıyor. Sınıfta öğrencilerin karşısına geçmeden önce bir yıl özel kurs aldıktan sonra, 5 yıl daha eğitimlerini sürdürüyor. Öğrencisi başarılı olan öğretmenler de ikramiye ve kariyer imkânlarıyla teşvik ediliyor. Bu nedenle ülkenin en kaliteli öğretmenleri, çalışmak için Şanghay’a akın ediyor.
Ancak öğrenciler üzerindeki baskı devlet yönetimin bile radarına girmiş durumda. Komünist Parti’nin Halkın Gazetesi, “Birçok ülkede öğrencilere çalışma ve ödev saatlerinin arttırılması için çağrı yapılırken, Şanghay’da hafifletilmesi gerekiyor” diyor.
Belli ki, Şanghay eğitim sistemi, yaratıcılığa ve parlak fikirlerin yeşermesine pek imkân veren bir model değil.
Ama Türkiye’de eğitim sisteminin yeniden gözden geçirildiği bir dönemde oradan da çıkarılacak doğrular olabilir.
Finlandiya niye geriye düştü
Finlandiya, 2000, 2003 ve 2006 yıllarında PISA araştırmasında liste başıydı. Bu yılki değerlendirmede ise matematikte 12’nci, fende 5’nci ve okumada 6’ncı sıraya geriledi.
Eğitim Bakanı Krista Kiuru, “Eğitim sistemimizi geliştirmek için güçlü eyleme geçmeliyiz” dedi. Çünkü yıllardır Finlandiya eğitimde örnek bir ülke gösteriliyor, öğretmenler feyiz almaları için bu ülkeye yollanıyordu. Eğitimciler, Finlandiya’nın gerilemesinde, toplumda giderek belirginleşen gelir uçurumunu, ‘biz iyiyiz’ rehavetini, müfredatın aynı kalmasını, gençlerin giderek daha fazla vaktini alan akıllı telefon ve dijital dünyayı sorumlu tutuyor. Ve geçmişin başarıları yerine Finlandiya’nın geleceğe odaklanması da öneriler arasında.
Paylaş