Paylaş
“Kırık Bakışlar” diye başlık atmışlardı. Evinin kapısı önüne oturmuş, iki eliyle protez sağ bacağını desteklerken, gözleri uzaklara dalmıştı.
Hikâyesini Hayata Destek Derneği’nin proje yöneticilerinden Berna Köroğlu’yla konuştuk.
“Suriyeli mültecilerle ilgili çok hikâye var. Şerife’ninki mesela. Halep’te yaşıyorlar. Şerife, doktor olmak istiyor. İki yıl önce evlerine bomba düşüyor, bacağını kesmek zorunda kalıyorlar. Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde bir evde yaşıyorlar şimdi. Evlerine gittiğinizde büyük kız olarak size çay, kahve ikramı için çabalıyor. Protezi kırık olduğundan, yürürken zorlanıyor. Yüreğiniz burkuluyor.”
Şerife henüz 16 yaşında. Uygun bir protez takılsa bacağını daha sağlıklı kullanıp hayata daha sağlam basacak.
Lakin imkânlar sınırlı. Birçok Suriyeli gibi yardım bekliyor.
*
“BÖLGEDE ne tür sorunlar yaşanıyor” diye sorduğumda Köroğlu, durumu şöyle özetledi:
* Üçüncü kışa giriyoruz. Birikimi olanlar dahi maddi sıkıntı yaşamaya başladı. Barınma sıkıntısı yaşanıyor. Hatay’da kiralar, neredeyse İstanbul ile yarışır halde. 4-5 aile bir apartman dairesinde yaşamaya çalışıyorlar.
* İşsizlik sonra. Havuç ve pamuk tarlalarında yarı gündeliğe ucuz işçi olarak çalıştırılıyorlar. Öte yandan avukat, doktor gibi işini gücünü bırakıp gelmiş orta sınıftan insanlar var. Dil ve kültür sorunu yaşıyorlar.
* Mülteci statüsünde olmayıp misafir kabul edildikleri için yasal hakları da bulunmuyor. Haklarını arayamıyorlar.
* Eğitim sıkıntısı var. Bazıları, bombardımandan kaçıp gelmiş, pasaportu değil, kimliği bile yok.
* Kadını, erkeği psikolojik travma yaşıyor. Ülkelerine geri dönmek istiyorlar.
* Göçün başında bölge halkı, gelenlere evlerini açtı. Ancak kalıcı olduklarını görünce, aynı alanı paylaşmak zorunda kalınca, bölgede tansiyon da yükseliyor.
*
HAYATA Destek Derneği, Hatay bölgesinde kamplar dışında yaşam mücadelesi veren 3500 Suriyeli aileye temel gıda ve temizlik ürünleri yardımı yapıyor.
Ailelere kişi başı 30 lira ve artı aile başı 40 lira maddi yardım veriliyor.
İhtiyaçlar, yerel ekonomiye de destek olsun diye bölgeden temin ediliyor. Masraflar ise Alman hükümeti ve Alman Diakonie yardım vakfı üzerinden karşılanıyor.
Ancak Suriyeli sığınmacıların ihtiyaçlarının tedarikinde aslan payını Türkiye devleti üstleniyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Basın Müşaviri Mustafa Aydoğdu’nun verdiği bilgiye göre cuma günü itibariyle 21 kampta 201 bin olmak üzere Türkiye’de yaklaşık 500 bin Suriyeli olduğu tahmin ediliyor.
*
KAMPLARDA kış öncesi hararetli bir hazırlık var.
Yangınlara karşı yağlı radyatör, kışlık giysiler dağıtılıyor, döşeme altyapısı oluşturuluyor, hanelere ‘çadırlarda nargile ve sigara içmeyin’ uyarısı yapılıyor.
Türkiye, ‘misafirler’ için şimdiye kadar 2 milyar dolardan fazla para harcadı, bunların sadece 137 milyon dolarlık bir bölümü Avrupa Birliği ve BM üzerinden karşılandı.
AK Parti hükümetinin Suriye politikası birçok yönden eleştiriye açık. Daha önce yazdım da.
Öte yandan uluslararası toplum birkaç bin sığınmacıyı almak için bile nazlanırken Türkiye’nin kısıtlı imkânlarla konuklarına nasıl sahip çıkmaya çalıştığı da göz ardı edilmemeli.
Ayrıca önemli başka bir nokta da şu. İçimizdeki Suriyeliler, İstanbul, Ankara gibi uzak kentlerde bile hissedilir hale geliyor. Uzun vadeli bir probleme dönüşme riski giderek artarken şimdiden bunu görmekte fayda var.
Paylaş