Paylaş
Okul müdürleri çocukların okula nasıl gidip geldiğinden sorumlu mudur? Servis harici, bir başkası tarafından okula taşınan öğrenci izin belgesi getirmek zorunda mıdır?
Günlerdir sütunlarımızda okul servisleriyle ilgili sorunlara, velilerin bu konudaki şikayetlerine yer veriyoruz. Şikayetlerin çoğu serrvislerin valilikçe belirlenen ücret tarifesine uymayışı ile velilerin çocuklarını okul servisi dışında, kendi buldukları çözümlerle okula getirip götürmeleri konusunda çektikleri sıkıntılara dairdi. Birbirine yakın oturan bazı veliler biraraya gelerek ücretli ya da ücretsiz taşıma konusundaki çözümlerine, servis elemanları ya da okul müdürünün gösterdiği olumsuz tepkileri aktarmışlar, biz de bu şikayetlerine yer vermiştik.
Bu şikayetlerin birini mercek altına almış, komşusunun çocuğunu ticari kaygı taşımaksızın okula götürüp getiren bir velinin okul müdürü ile aralarında geçen diyaloga yer vermiştik.
Okul müdürü, başkalarının çocuklarını taşıyanlardan söz konusu çocukların ailelerinden izin belgesi getirmeleri gerektiğini belirtiyordu. Bunun için de gerekçesi, çocukların sorumluluğunu taşıdığı şeklindeydi.
Bunun üzerine ‘‘Sayın Balıbey, cevap bekliyorum’’ başlıklı bir yazımızda, İstanbul İl Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'e, okul müdürlerinin çocukların gidiş gelişlerinden sorumlu olup olmadıklarını, başkasının çocuğunu taşıyan kişilerden izin belgesi alınmasının gerekli olup olmadığını sormuştuk.
Ardından, Esenkent'teki bir ilköğretim okulunda, çocuklarını taksiyle ucuza taşıyan velilerin servis elemanlarınca tehdit edildiğini haber olarak yayımlamıştık.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, perşembe günü arayarak sorularımızı cevapladı.
Balıbey cevap verdi
Ömer Balıbey sorularımızı çok net bir şekilde cevapladı. Okul müdürleri, çocukların okula nasıl gidip geldiğinden asla sorumlu değildi ve başkaları tarafından taşınan çocukların ailelerinden izin belgesi alınması gerektiği gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildi.
Balıbey ‘‘Çocuklarını okula götürüp getirmek velilerin sorumluluğundadır. Bu konudaki tercihler tamamen onlara aittir’’ dedi. Balıbey'in bu sözleri sanırız bu konudaki belirsizlikleri ortadan kaldıracaktır.
YÖNETENLERİN DİKKATİNE
Metro girişleri
Taner Erol adlı okurumuz, metro ile ilgili önerilerini bize e-mail ile göndermiş. Bakın ne diyor:
‘‘Gecikmiş de olsa, bugün artık İstanbul'un Levent-Taksim güzergahında mükemmel bir metro çalışıyor. Gönül isterdi ki, Metro sistemi yıllar önce kurulmuş ve İstanbul'un birçok semtine bağlanmış olsaydı. Böylelikle İstanbul trafiği bugünkü duruma gelmezdi.
Yapılması düşünülen yeni metro planında yer almayan ‘‘4. Levent'e giden hattın Maslak-İstanbul Teknik Üniversitesi'ne kadar uzatılması, diğer taraftan Gayrettepe istasyonundan büyük iş ve alışveriş merkezinin bulunduğu Etiler-Boğaziçi Üniversitesi'ne kadar metro hattının yapılması’’ da plana dahil edilmeliydi.
Yeni metro istasyonlarında dikkatimi çeken bir iki hususa değinmek istiyorum:
Levent istasyonu hariç, diğer istasyonlardaki metro girişlerinin üstü kapatılmamıştır. Yağmurlu, karlı günlerde yürüyen merdivenlerin su almasını, parlak taşlar kullanılarak yapılan merdivenlerin nasıl kaygan olacağını, metro istasyonlarının sularla dolacağını düşündükçe üzülüyorum. Maliyeti 600 milyon dolar olan bir yatırımda küçük bir masraftan mı kaçınılmıştır? Yoksa zaman açısından mı yetiştirilememiştir, bilemilyorum. Ancak mutlaka üstleri kapatılmalıdır.
İstansyonlarda metrodan inince çıkışı gösteren levhaların altına hangi çıkış olduğunu gösteren bir levha konsa daha yararlı olmaz mı? İnsanlar yanlış istikamete gitmemiş olurlar. Her ne kadar son kat merdiven çıkışında istikamet belirten levhalar varsa da, bana göre çıkışın nereye olacağını gösteren levhalar metrodan iner inmez insanların dikkatini çekmeli.
Metronun çalışma saatleri dışında diğer ülkelerde olduğu gibi istasyon girişleri mutlaka herhangi bir şekilde kapatılmalıdır. Böylelikle güvenlik ve temizlik açısından gece korunmuş olacaktır.’
Paylaş