Siyasetçi fıkraları

“BÜTÜN renkler aynı hızla kirleniyordu.

Haberin Devamı

Birinciliği beyaza verdiler” dizelerini yazdığında şair, bir gün gelip de bunun Türk siyaset ve medyasının hüviyet vesikası olacağını tahmin etmemişti herhalde.Tahmin etseydi veya bugün eklentiler yapmaya karar verseydi bu yükte hafif, pahada ağır söz yumağına, herhalde şöyle bir şey düşürürdü kalemiyle:“Ama ‘beyaz’ da rahat durmuyordu. Bütün renkler onun yüzünden kirlendiler.”Geçen hafta Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer için karalayıcı şeyler yazıldı, çizildi İzmir’de.Kendisinin CHP’nin Büyükşehir adayı olmasını istemeyen CHP’liler ile onun seçilmesini istemeyen AKP’liler olasılıkla pek de üzülmediler bu nokta atışa...Değerli Başkan, iddialara “temiz” bir cevap verdi.Bir basın açıklamasıyla, belgelere dayanan, “şeffaf” bir resim çizdi ve “niyet”in kırdı belini.Böyle zamanlarda aklıma hep siyasetçi fıkraları gelir.Yine öyle oldu... Ama bu iddia-yanıt müsabakasını dilimden düşürmediklerimden hiç biriyle eşleyemedim.Meselâ, Çetin Altan’ın milletvekili olduğu dönemde kürsüde kendisini bir türlü konuşturmayan Meclis Başkanı’na verdiği yanıtta, “Bizden daha yüksekte oturuyor olmanız basit bir marangozluk hatasından ibarettir” deyişi ile ilişkilendiremedim. Ne alâkası vardı?Fransız parlamentosunda “Karaborsayı bitirdik” diye başbakanı, “Bu portakalı meclise gelirken karaborsadan aldım” diyerek karalamaya çalışan muhalefet liderine, başbakanın, “Bir memlekette karaborsadan mal alan vatandaşlar olduğu müddetçe o memlekette karaborsayı önlemek mümkün değildir” yanıtını verdiği fıkra da yaşadıklarımıza uymuyordu.Hattâ, İngiliz parlamentosunda, durup durup karısını aldatmakla suçlanan vekilin, “Yahu ben evli değilim beyler” diyebilmek için ancak dakikalar sonra kürsüye çıkabildiğini anlatan fıkranın da asıl anlatmak istediklerimin yanında manâsız kaldığı aşikârdı.Sonunda buldum!Tunç Başkan’ın söyledikleri tıpatıp şu anekdotun finaline uyuyordu:Hani, meclis divan kâtibi yoklama yaparken (Cihat Baban’a hitaben) “Baban” yerine “Yaban” diye seslenmiş de, Cihat Baban da bir eski zaman muharririne yakışır nüktedanlıkla taşı gediğine oturtuvermiş: “Babandır baban!”

Yazarın Tüm Yazıları