Milletvekili Adayları Nereye Bakıyor ?

Haberin Devamı

İnternetin ilk kullanılmaya başladığı yıllardı…
Daha “sosyal medya” kavramı bile olgunlaşmamış.
Kullanıcılar, olsa olsa e-posta ortamında,
hoşlarına giden “yakıştırmaları” paylaşıyorlar birbirleriyle…

“Amerikalı ünlü avukatın kaybettiği tek dava....”
başlığıyla dolaşan bir öykü vardı.
Çıkarım kısmında şöyle deniyordu:
“Bakış açınızı ne kadar geniş tutarsanız,
doğruya ulaşmanız o kadar hızlı olur.
En iyi analist, herkes aynı noktaya bakarken,
o noktaya yönelen bakışları izleyen kişidir...”
Seçimler için son virajlara girilmişken, hatırlatmak istedim:

“Ünlü bir beyzbolcu, karısını öldürmekle suçlanıyordu.
Beyzbolcu yakalanmıştı.
Ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma, bildiğiniz Amerikan filmlerindeki gibiydi.
Beyzbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu.
Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı da jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu.

Haberin Devamı

‘Sayın jüri üyeleri,
müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum.
Buna az sonra sizler de inanacaksınız. Neden mi ?
Bakın, şimdi 1' den 10' a kadar sayacağım
ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı, kapıdan içeri girecek...
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10...’

Bütün jüri, merakla kapıya döndü. Kimse girmedi içeri.
Avukat bir savunma dahisiydi; öldürücü hamlesini yaptı :
‘Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz.
Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız.
Kararı buna göre vermenizi talep ediyorum’.

Ancak jüri, ünlü beyzbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi
ve dava bu şekilde sonuçlandı.
Mahkeme çıkışında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı :
‘10' a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız.
Peki, neden böyle bir karara imza attınız ?’
‘Doğru’ dedi jüri başkanı;
-Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu-"

Vaadin bini bir para !
Siyaset bu kadar ucuzladığına göre,
karar vermeden önce,
“adayların nereye baktığına dikkat edin” derim…

Yazarın Tüm Yazıları