Paylaş
Önce, “Türk alfabesinin on altıncı harfi...” der sözlükler.
“Romen rakamları dizisinde 1000 sayısını gösteren işaret” diye devam eder.
Sözlüğün büyükçe bir bölümünü kaplayan “M ile başlayan” hiçbir sözcüğün Türkçe olmadığı yolundaki söylemi ise, “mutlu” ve “muştu” gibi, hem olumlu anlam içeren, hem de sıcağıyla içimizi ısıtan sözcükler yalancı çıkartır.
Uzun süre bekledikten sonra geçen hafta kaleme aldığım yazıda, “İzmir’in orta yerinde, sanata, kültüre ve estetiğe adanmış bu yapının, ‘zarfını önemsemezseniz, mazrufun kıymeti azalır...’ Yok mudur, bu işlerin bir sahibi?” diye sormuştum.
AKM’nin duvarında, lodostan çok önce düşmüş olan M harfinin yeri hâlâ boş olduğuna göre, “bu işlerin sahibi yokmuş” sonucuna ulaşmak zorunda kalıyor insan.
Şimdi benim bu harf işini uzattığımı düşünenler çıkacaktır.
Uzatmasını sevdiğimden değil, ama kısmete bakınız, kısaltması da bozuldu; “AK” kaldı geriye, şehrin orta yerinde...
M, İzMir’in gerçekten orta yeridir oysa.
M düşerse, iMbat esmez, PalMiye öksüzdür.
Biraz HoMeros’tur İzmir, vefâ beklemek hakkıdır.
Dario Moreno’dur biraz. LiMandır, Meles’tir, Meryemana’dır.
Meandros’tur, AgaMeMnon’dur, ArteMis’tir...
ÜzüM’dür; M harfi şişede durduğu gibi durmaz İzmir’de...
TuluM’dur yanında elbet...
KeMeraltıdır; bir M harfinin kırk yıllık hatırı vardır.
9 Eylül’den beri, epeyce de Mustafa’dır...
Hayat, hoyratlığı yere çalabilen özendir.
Hayat, o M harfindeki ayrıntıdır...
Hayat, ayrıntıdaki anlamdır!
Bugün M harfidir, yarın başka bir harfte gizlenir.
Ama “her dem haklı olmayı mutlu olmaya tercih edenler” yüzünden, yazıyı okuyan bazıları, “Herif taktı M harfine; başka işi yok zâhir” diyecekler de, “Takalım şu harfi yerine” demeyecekler göreceksiniz.
Her şeye rağmen, yazının sonuna geldiğimde, sizlere bir “muştu” vermenin mümkün olduğunu fark ettim.
Yeni haftaya daha “mutlu ve umutlu” başlarız belki...
Duvardan hangi harf düşse, bu kadar manidar olamazdı; meğer M, SeçiM sözcüğünde de varmış!
Paylaş