Paylaş
31 Ekim Çarşamba günü, (İBB sitesindeki resmi açıklama paralelinde) Hürriyet web’in EGE sayfasında çıkan haberde (özetle) şöyle diyordu:
“Büyükşehir Belediyesi, Birinci Kordon’un (Atatürk Caddesi) araç trafiğine kapatılmasıyla ilgili uygulamanın sürdürülüp sürdürülmemesi kararını Kordon’da yaşayan İzmirlilerle birlikte vermek için düzenlediği anketi sonuçlandırdı...”
Böylece öğrendik; “Kordonboyu” üzerinde bulunan 1095 adet konut ve işyerinde yapılmış anket çalışması... Mevcut durumdan memnun olanların sayısı 456... Memnun olmayanların sayısı ise 497 çıkmış; 142 kişi ise görüş belirtmemiş. Bu sonuç üzerine Büyükşehir Belediyesi 1 Kasım 2012 tarihinden (dünden) itibaren Kordon’u araç trafiğine yeniden açtı.
Kordon sakinlerine dağıtılan anket formlarında, “Kordon’un yayalaştırılmasından memnun musunuz? / Kordon’un trafiğe kapalı olduğu saat aralığından (12:00 – 03:00) memnun musunuz? / Sizce Kordon, hangi saatler arasında trafiğe kapatılmalı?” soruları da bulunuyormuş. Ayrıntılar henüz yerel medyaya yansımadı.
Eli kalem tutan pek çok kişi, STK’lar, kanaat önderleri ve sokaktaki adam, bu anket işinde (Kordon’da yaşayanların haklı ve ağırlıklı önceliği dikkate alınarak) “bütün İzmirlilerin fikrinin sorulması”nı önerdiği için, doğal olarak Büyükşehir Belediyemiz tamamen aksini yaptı; çünkü en iyisini sadece o biliyordu. Problem çözme tarzı, sadece “aç” veya “kapat” seçenekleriyle sınırlı olduğu için, “herkesi mutlu edebilecek başka bir seçeneği” gündeme taşıma konusunda, kılını bile kıpırdatmadı. Nereden mi biliyorum?
Benzer bir “beceri ve kararlılığı” AKM’nin yanındaki otopark için de “dirayet ve inatla” göstermeye devam ediyor da ondan! Orası için de sadece iki seçenek üzerinde düşünüp ve karar vermişti. Belediye araçlarına otopark lâzım, “aç…” Ama onu yapabilmek için sanatseverler otoparksız kalacakmış; ne gam? “Kapat”.
Eli kalem tutan pek çok kişi, STK’lar, kanaat önderleri ve sokaktaki adam, bu otopark işinde (menfaatdarların ortak gereksinimleri dikkate alınarak) “ilgili bütün tarafları mutlu edebilecek melez çözümler bulunabileceği”ni söylediği için, doğal olarak Büyükşehir Belediyemiz yine tamamen aksini yaptı; çünkü en iyisini sadece o biliyordu.
Basit bir hesaplamayla yazıyı bitirelim. İzmir’in nüfusu, TÜİK’in adrese dayalı nüfus sistemine göre açıkladığı rakamlara göre, 2011 yılında 3 milyon 965 bin 232 kişiye ulaşmış. Bu kalabalığa rağmen, Kordon’da yaşamayan İzmirlileri “hemşehriden saymayarak” yapılmış ankete katılanlardan;
Mevcut durumdan memnun olmayan 497 kişiden 21 tanesi, (karşı görüşteki 456 kişiye katılarak) mevcut durumdan memnun oldukları yönünde oy kullansaydı, bugün Kordon hâlâ trafiğe kapalı olacaktı. Demem odur ki, 3 milyon 965 bin 232 kişinin yaşadığı koca İzmir’de, “Kordonboyu’nun seyrini belirlemek”, bir “istatistik şakasıyla”, sadece 21 kişiye düştü... Hayırlı ve uğurlu olsun. İşte çağdaş belediyecilik budur: “Aç” veya “kapat...”
Paylaş