Paylaş
Daha yavruyken aldılar; “elimize doğdu” misali…Zeki hayvanlardı; sevimli, cana yakın, gösterişli.Haliyle taklitçi, konuşkan, hatta gevezelerdi…Dostlarımız, papağanlar büyüdükçe,onlara iyice aile ferdi muamelesi yapmaya başladılar.Kafeslerinden çıkardılar onları.Evin içinde serbestçe dolaşıyorlardı.Ahbaplık etmek serbestti.Elinizden beslenirler, lâfa karışırlardı.Bizlerle birlikte sevinir, üzülür, kızar, heyecanlanırlardı.Kapris yapar, sitem eder, nazlanır, gönül alırlardı.Pek çok insandan daha iyi sosyal ilişkileri vardı…
Ama zamanla, el üstünde tutulsalar da, “ev hali”nden sıkıldıkları belli oldu.Meraklı tabiatlarıyla, kalıtsal olarak dar gelmeye başladı “4 duvar”.“Evcil olmak” da bir yere kadardı. Elektrik kablolarını kemirmeye dadandılar.Sahipleri, başlarına bir şey gelecek kaygısıyla,“Ne yapalım ? Bağrımıza taş basarız” deyip,onları güvenli bir şekilde özgür bırakma kararı aldılar.
“…Kentsel gelişim süreci içerisinde, toplumun doğaya olan özlemini gidermek, doğal ve korunaklı ortamlar yaratmak, çevre bilincine ve tehlike altında olan ekolojik değerlere vurgu yaparak, İzmir halkının doğa ve hayvan sevgisini arttırmak, yaşanabilir bir kent ortamı yaratılmasına katkıda bulunmak…” olarak tanımlanmışmisyonuyla açılmış bulunan,“İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı”na götürdüler kuşlarını.
Çok iyi karşılandılar…“Elbette” dedi “görevli; “papağanlarınızı, seve seve kabul ederiz.Onlar doğal yaşamlarına döner, parkımızın da misafir çeşitliliği artar...”Dostlarımız çok sevindiler bu yanıta. “Sıra asıl zor olan vedâlaşma faslına geldi” diye düşünüyorlardı ki,Park’taki uzman hanım, işi yokuşa sürdü.“Ama öyle pat diye kabul edemeyiz ! 2 ay kendi kafeslerinde karantinada kalmaları gerekiyor…Biz, ‘Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği’ (EAZA) üyesi,-ciddi- bir organizasyonuz…”Kerâmet söylüyor gibi, bir de müjde ekledi cümlesinin sonuna:“Ama bu süre içinde isterseniz, gelip ziyaret edebilirsiniz…”
Yaşadıklarını bize anlattılar.“Ne ?” dedim, “2 ay karantina mı ? Siz işi bilmediğiniz için gelmiş bunlar başınıza.‘Bu papağanlar Suriyeli…’ diyecektiniz; “hani mülteci diye yutturulan sığınmacılar var ya ? Onlardan…”Bakın nasıl açılırdı ‘Yolgeçen Hanı’nın kapıları; sorgusuz sualsiz…”
Karantina süresi geçenlerde bitti… Papağanlar, (görece) ait oldukları ekosistem içinde yaşıyorlar artık. İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı'na, bu “işgüzarlık kokan kurumsal kararlılık ve gereksiz bilinç gösterisi” için teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Paylaş