Paylaş
Tüm karşı propagandaya rağmen; ABD ve Avrupa gibi emperyalist ülkelerin 1974 Barış Harekatı sonrası uyguladıkları ambargo ile yıkılacağını zannettikleri Türk savunma sanayisi, 50 yıl sonra dünyanın en yüksek teknoloji ürünleri ile Lefkoşa’da büyük ilgi gördü.
KKTC’deki Türklerin de bu gururu yaşamak için çoluk çocuk Ercan Havaalanı’ndaki TEKNOFEST alanını doldurduğunu görünce Güney Kıbrıs’ta yaşayan Rumları ve Yunanların rahatsızlığını daha iyi anladım; “Rum olsanız elbette korkarsınız, Rumların yerinde kim olsa Türklerden korkar” diye düşündüm.
Kıbrıs Türklerinin yerli ve milli uçağımız Hürkuş, ANKA ve TB2, Kızılelma ile fotoğraf çektirirken duydukları gurur yüzlerine yansıyordu, poz verirken kameraya sanki “Bunu ben yaptım” der gibi bakıyorlardı.
22 ülkeden 15 bin 750 takım ve 47 bin 865 yarışmacının başvurduğu TEKNOFEST’e katılım kadar ziyaretçilerin yüksekliği, hani derler ya “Dosta güven düşmana korku” dedirten cinstendi. Bizim için gurur ama içte ve dışta TEKNOFEST korkusu sadece bir simge aslında; bunun adı Türk korkusu...
Etkinliğin KKTC’de düzenlenmesinin ne anlama geldiğini en iyi Rum kesimi biliyor. Nitekim bu korkularını açığa vurmaktan da çekinmiyorlar.
RUMLARIN RAHATSIZLIĞI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi Açılış Töreni ile TEKNOFEST KKTC Ödül Töreni’ne katılmak üzere KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyaret, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) ciddi anlamda rahatsız etti. Rum yönetiminin sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretini, Türkiye’nin adada iki egemen devlete dayalı çözüm arayışının göstergesi olarak nitelendirdi. Letimbiotis, ziyaretin KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ve Türkiye’nin son dönemdeki açıklamalarıyla örtüştüğünü, gelişmeleri “yüksek teyakkuz”la izlediklerini belirtti.
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
Yunan basınındaki panik öylesine yükseldi ki; TEKNOFEST öncesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin isminin yakında Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değiştirileceğini ve Azerbaycan’ın da bu ismi kullanacağını yazdı.
Türkiye’nin tutumu, Kıbrıs’ta artık iki devletli çözümden başka yol olmadığının dünyaya bir kez daha ilanı anlamına geliyor. Basına yansıyan haberlere göre, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” adını kullandığını ve bu durumun devam etmesi durumunda KKTC’nin adının Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olabileceğini söylüyor. 2023 yılında bu konuda görüşümü yazmıştım; dilerim kısa süre içinde isim değişikliği gerçekleşir ve adını Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diye telaffuz ederiz.
CUMHURBAŞKANLIĞI YERLEŞKESİ MESAJI
Türkiye, sadece TEKNOFEST ile değil Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Yerleşkesi açılışı ile adaya adeta bir çıkarma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde Türkiye’nin yeni manifestosunu da açıkladı; “İki devletli çözüm, KKTC ve Türkiyenin ortak vizyonudur.”
25 bin 210 metrekarelik alana sahip olan, 600 kişilik 2 konferans salonu, 400 kişilik kabul salonu, 52 çalışma ofisi, 10 toplantı salonu olan Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nin açılışında konuşan Erdoğan şunları söyledi: “Fitneciler, Kıbrıs Türkü’nün düşmanlarına gönüllü aparatlık yapanlar kaybedecek; KKTC, garantör ülke Türkiye’nin desteğiyle ilelebet payidar olacak. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini, şımarıkça davranarak çözümü tıkamanın faturasını artık hiç kimse Kıbrıs Türkü’ne ödetemez. İki devletli çözüm, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin ortak vizyonudur. Bu davada önümüze taş koymak isteyenler olduğunu biliyoruz. Ellerinden gelse Türkü Ada’dan hatta Anadolu’dan dahi kovacak kadar gözlerini kin ve nefret bürüyenlerin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlar hiçbir zaman durmadılar ve durmayacaklar. Kıbrıs Türkü kardeşlerimize eski acıları tekrar yaşatma heveslerinden asla vazgeçmeyecekler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, gelişen ekonomisini, güçlenen altyapısını, artan huzurunu, uluslararası camiada yükselen görünürlüğünü kıskananlar ellerinden geleni yapıyorlar.
KKTC’DE KUTUPLAŞTIRMA SENARYOSU
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren yatırımcılara gözdağı vermekten Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin arasında nifak duvarları örmeye kadar tüm tuşlara birden basıyorlar. Bu topraklarda asırlardır kök salmış, hoşgörü iklimini zehirlemek amacıyla mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynuyorlar. Biz bu oyunu, ülkemizde özellikle kritik kavşaklarda defalarca gördük. Hayat tarzı, kılık kıyafet, mezhep ve köken üzerinden insanlarımızı kutuplaştırmaya, özellikle de bu siyasette gerilimi tırmandırmaya çalıştılar. Benzer bir senaryonun burada da sahnelenmek istendiği açıktır. Ama Kıbrıs Türkü kardeşlerim o engin basiret ve ferasetleriyle oynanmak istenen kirli oyunun gayet farkındadır. Allah’ın izniyle hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyecek, provokasyonlara prim vermeyeceğiz.”
Sadece Rumlar ve arkasındaki Avrupa devletlerinin değil işbirlikçilerinin de korkusu işte bundan.
Paylaş