Paylaş
Öcalan, çağrısında devlete herhangi bir şart öne sürmeden, sadece PKK’ya “silah bırakma ve kendini feshetme” çağrısı yaparken, PKK’lı teröristler önce sözde “ateşkes” ilanını duyurdu. Sonra karara uyacaklarını açıklasalar da şartlar ileri sürmeye başladılar.
PKK’nın Suriye yapılanması PKK/PYD-YPG’nin başındaki teröristler çağrının kendilerini kapsamadığını söyledi. Öcalan ile görüşmelere katılan PKK/DEM’li Sırrı Süreyya Önder, “Çağrı YPG’yi de kapsıyor” dese PKK/DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları da çağrının PKK/PYD-YPG’yi kapsamadığını iddia etti. PKK’nın Avrupa yapılanmasının da benzer sözleri Öcalan’ın çağrısının daha önceki 6 çağrısı gibi yerine gelmeyeceğini düşündürüyor.
1. 1993 SİLAH BIRAKMA/ATEŞKES YALANI
PKK terör örgütü 20 Mart 1993 tarihinde elebaşı Abdullah Öcalan’ın aldığı kararla tek taraflı sözde silah bırakma ve ateşkes ilan etti. Böylece toparlanan örgüt bu amacına 24 Mayıs 1993 tarihinde Bingöl Elazığ otoyolunda yol kesti ve 33 askerimizi şehit ederek sözde ateşkesi bitirdi.
2. 1995 SİLAH BIRAKMA/ATEŞKES YALANI
“Kurtuluş Kongresi” adını verdiği 5’inci Kongre kararları sonrası PKK elebaşı Öcalan, üzerindeki terörist baskısını azaltmak için siyasi alan faaliyetlerine yoğunlaşırken, uluslararası çevrelere mesaj vermek ve muhatap durumuna yükselmek amacıyla 15 Aralık 1995 tarihi itibariyle yeni bir silah bırakma ve sözde ateşkesi gündeme getirdi. Söz konusu tek taraflı silah bırakma örgüt mensuplarının, 15 Ocak 1996 tarihinde Şırnak Güçlükonak’ta köy yolunu keserek 7’si güvenlik korucusu olmak üzere 11 vatandaşımızın otobüsle birlikte yakılarak katledilmesi eylemiyle son buldu.
3. 1998 SİLAH BIRAKMA/ATEŞKES YALANI
PKK elebaşı Öcalan 1 Eylül 1998’de üçüncü kez silahlı bırakma ve sözde ateşkes ilan etti. Ancak Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş’in Suriye sınırından verdiği ültimatomu ve devlet düzeyinde yapılan baskı ve neticesinde Öcalan 9 Ekim 1998’de Suriye’yi terk edince silah bırakma ve sözde ateşkes ilanı sonuçsuz kaldı. Öcalan 15 Ağustos 1999 tarihinde yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinin ardından sözde silah bırakma ve ateşkes 2 Ağustos 1999’da terör örgütünün yurtiçi kırsal kadrolarını Irak’ın kuzeyine çekme kararı ile devam etti. 1 Eylül 1999’da Öcalan örgüt kadrolarına silah bırakma ve sınır dışına çekilme çağrısı yaptı. Bu çağrı örgüt kadrolarında her ne kadar olumlu karşılanmasa da bir kısım örgüt mensubu sınırı geçerek Irak’ın kuzeyine geçiş yaptı. Tek taraflı silah bırakma ve sözde ateşkes 1 Haziran 2004 tarihinde yine örgütün tek taraflı silahlı eylemlere başlamasıyla bitti.
4. 2006 SİLAH BIRAKMA/ATEŞKES YALANI
Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde yaptığı terörle mücadele operasyonları ve AB ülkelerinin DTP’ye terör örgütü ile aralarına mesafe koymaları yönündeki telkinleri üzerine PKK üst düzeyi belirli şartlar karşılığı 1 Ekim 2006’da tek taraflı silah bırakma, sözde ateşkes ilan etti. Sözde silah bırakma ve ateşkes 18 Mayıs 2007’de yine örgüt tarafından tek taraflı sonlandırıldı.
5. 2009 SİLAH BIRAKMA/ATEŞKES YALANI
2007’de gündeme getirilen “Kürt sorunu” tartışmalarının artması üzerine PKK elebaşının, “Silah bırakmaya hazırım, sorunu çözmek bir haftalık iş Türkiye’nin bütünlüğünü savunuyoruz” gibi dikkat çeken açıklamaları üzerine devlet yetkilileri 2009 yılı mart-nisan aylarında temasa geçti. Yapılan görüşmelerde, “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” adı altında bir proje ile bölücü terörün ülke gündeminden çıkarılması hedeflendi. Bu kapsamda 1 Nisan ile 15 Ekim 2009 arasında beş kez uzatılan çatışmasızlık kararı alındı. Ancak 7 Aralık 2009 günü saat 15.00 sularında Tokat’ın Reşadiye ilçe Jandarma Komutanlığına bağlı Sazak Karakolunun seyir halinde bulunan askeri aracına terör örgütü mensupları tarafından silahlı saldırıda bulunuldu. Saldırı sonucunda 7 askerimiz şehit oldu, 3 askerimiz de yaralandı. Saldırıyı üstlenen PKK böylece sözde eylemsizlik kararını sonlandırdığını duyurdu.
6. 2013 SİLAH BIRAKMA/ATEŞKES YALANI
PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın gelişen süreçte sözde “Devrimci Halk Savaşı” başlatma tehditleri bir yandan devlet yetkilileriyle görüşürken diğer yandan da terör örgütüne eylem talimatları iletilmesi 2011 yılından sonra terör örgütünün eylemlerinin tırmanmasına neden oldu. 2013 yılında Öcalan tarafından yapılan “Silahlar sussun, fikirler konuşsun silahlı mücadele dönemi bitmiştir” şeklindeki açıklama ile 21 Mart 2013’te fiilen başlayan sözde ateşkes, kırsal kadroların sınır dışına çekilmesi ve silah bırakması gibi kararları içeren “Barış ve Çözüm Süreci” 22 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde terör örgütü mensuplarınca 2 polis memurunun şehit edilmesi eylemiyle son buldu.
7. 2025 SİLAH BIRAKMA/FESİH KARARI
1 Ekim 2025 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti sıralarına giderek ellerini sıkmasının ardından 15 Ekim ve 22 Ekim grup konuşmalarında “Terör örgütü elebaşı Öcalan’ın tecridi kaldırılsın, terör örgütünün silah bıraktığını örgütü feshettiğini ilan etsin” sözlerinden sonra PKK elebaşı Öcalan, 27 Şubat 2025 günü “anlam yoksunluğuna” düştüğünü söylediği kurucusu olduğu örgüte şu çağrıyı yaptı:
“Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
DEVLETİN SON KARARI
Bundan önce oyalamadan başka amacı olmayan 6 kez silah bırakma ve sözde ateşkes ilan eden PKK her seferinde terör saldırısı ile bunu sonlandırdı. Ancak bu kez durum farklı, inisiyatif Türkiye Cumhuriyeti devletinde. PKK tüm gruplarıyla çağrının gereğini yerine getirmezse, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne olacağını çok net açıkladı: “Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç bir şekilde oyalama, savsaklama, göz boyama, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider. Halen devam eden operasyonlarımızı gerekiyorsa, taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmadan son teröristi bertaraf edene kadar sürdürürüz.”
Paylaş