Paylaş
“Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Teknokent Müdürlüğü tarafından nano teknolojiyle üretilen güneş enerjisi paneli, Türkiye’nin bu alanda dünyada söz sahibi olmasını sağlayacak.”
İddialı bir cümle ama devam ediyor:
“Van, güneş enerjisi panelinde söz sahibi olacak, Türkiye’nin dışa bağımlılığının önüne geçecek.”
Bu cümleler Teknokent’te düzenlenen basın toplantısında söylenmiş.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal bilgi vermiş:
“Bugün çok önemli bir ürünümüzü tanıtacağız.
Elbiselerde güneş enerjisinden nasıl yararlanılabileceğini göreceksiniz.
Bunun dahası var. Genelde güneş panellerinin cam üzerine kırılgan bir yapıya sahip olduğunu biliyoruz.
Ancak üretiğimiz panel, katlanabiliyor, esneyebiliyor.
Onun için bunun kullanım alanları oldukça fazla.
İnşallah üretime geçtiğimiz zaman çok ciddi bir istihdam sağlayacak.
Üretimle birlikte ülkemizin dışa bağımlılığını ortadan kaldırmayı, Van’ın bu ihtiyacı karşılamasını sağlayacağız.”
BU BOYUTTA, DÜNYADA BİR İLK
YYÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Yavuz, ürünün sadece savunma sanayinde değil, birçok alanda kullanılabileceğini söylemiş.
Yavuz, nano güneş panelinin yeni bir ürün olduğunu belirterek şöyle devam etmiş:
“Bu panel, dünyada bu boyutta yapılan ilk güneş panelidir. Çok esnek bir paneldir. 0.5 volt enerji üretiyor. Bir insanın ihtiyacı olan tüm enerjiyi üretebiliyor. 20 yıl ömrü var.
Türkiye için bir ilk. Bu, Sanayi Bakanlığı desteğiyle dünya döngüsü olmuş bir proje.
Oxford Üniversitesi de bu projeyle ilgileniyor.
Hocamızla görüştük yer konusunda bir sıkıntı olmayacağını öğrendik. İnşallah bu ürünümüzü Van’da üreteceğiz.
Ürettiğimiz yelekteki panelin enerjisiyle telefonunuzu şarj edebilir, fenerinizi yakabilirsiniz.
Güneş panelleri sıfırın altında 20 derecede çalışmaz ama bizim panelimiz sıfırın altında 60 dereceye kadar çalışabiliyor.
PİYASADA BENZERİ YOK
Giyilebilir bir teknolojiye sahip. Herhangi bir doğa koşulunda rahatlıkla kullanabilir ve giyebilirsiniz. Çok hafif. Esnek ve kırılmaz.
Güneş paneli konusunda Çin’e bağımlıyız. Artık bu dışa bağımlılığı Van’a bağımlı hale getireceğiz.
Şu anda piyasada benzeri bir ürün yok. Türkiye’de bu boyutta üretilen bir numaralı paneldir. Buna giyilebilen güneş paneli diyebilirsiniz.”
AY IŞIĞINDA DA ŞARJ OLUYOR
Üstelik diğer paneller gibi doğrudan güneş görmesine ihtiyaç duymuyormuş.
Yavuz, bir yıllık bir proje çalışmasıyla elde edilen panelin savunma sanayisinde kullanma ihtimalinin bulunduğunu da vurgulamış.
Ayrıca paneli normal güneş santrallerinde de kullanacak hale getirmeyi, bunun dışında transparan özelliğini kullanarak evlerin pencerelerine kadar uygulamayı istediklerine dikkati çeken Yavuz, şunları dile getirmiş:
“Çatı kullanımları dışında pencerelerde rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Panelin şarj edilebilir ömrü 20 yıldır. Güneş olduğu sürece enerji üretebiliyor. Ay ışında da bunu denedik.
Gün ışığında 1 saatte şarj edebiliyorsak, ay ışığında 8 saatte şarj edilebiliyor.
Almanya ve Çin’de güneş enerjisi panelleri üretiliyor.
Bu iki ülkede silikon olarak üretiliyor. İnşallah yerli ham maddemiz ile ürettiğimiz paneli, yerli uydumuzda, yerli panellerimizde kullanacağız.”
* * *
Bir bilim adamının bu kadar iddialı konuşması ne güzel.
Dilerim söylediklerinin hepsi gerçekleşir.
Şimdiden hepimiz alkışlayalım… Destek olalım.
Tütün tohumundan biyodizel
gövde kısmından briket yakacak
Üniversitelerde bir icad yaptılar, yörenin sorunlarına çözüm buldular, yöre esnafı ile ortak proje geliştirdiler gibi haberler gelince seviniyorum. Samsun’dan gelen haber de buna örnek:
Ondokuzmayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyeleri bölgede yetişen tütünün yaprağının hasadının ardından kalan gövdesinden briket yakacak, tohumlarından ise biyodizel yakıt elde etmek için çalışma yapmış.
Proje koordinatörü Doç. Dr. Selim Aytaç, AA muhabiri Mehmet Kumcağız’a Türkiye için stratejik öneme sahip tütün bitkisinin her kısmını değerlendirmek ve ekonomiye kazandırmak istediklerini söylemiş.
Türkiye’de tütünün genellikle sadece yapraklarının değerlendirildiğini anlatan Aytaç şöyle devam etmiş:
“Tütün bitkisinin sap ve tohum kısımları değerlendirilmiyor. Tütün üreticilerine yeni bir gelir kaynağı oluşturmayı hedefliyoruz. Karadeniz, Güney Marmara, Ege, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde ekimi yapılan tütünün tohumlarını ve saplarını değerlendirmek istiyoruz.”
Türkiye’de 2015 yılı istatistiklerine göre 920 bin dekar alanda 68 bin tona yakın tütün üretimi yapıldığını bildiren Aytaç, tohum veriminin dekarda 12.8 ile 51.6 kilogram arasında değiştiğini anlatmış.
10 BİN TON TÜTÜN YAĞI
Ülkede ortalama tohum veriminin 30 kilogram olduğu varsayıldığında, 27 bin 600 ton tütün tohumu üretildiğinin ortaya çıktığına dikkati çeken Aytaç, devam etmiş:
“Ortalama yüzde 35 yağ oranına sahip olduğu düşünüldüğünde ise 10 bin tona yakın tütün tohumu yağı potansiyeli bulunuyor. Tüm bölgelerden toplandığında ciddi miktarda yağ elde edilebilecektir. Bu yağı biyodizel olarak ekonomiye kazandırmak istiyoruz.”
Tütün saplarından briket olarak katı yakıt elde etmek amacıyla Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Enerji Bölümü’ndeki biyokütle ünitesinde çalışma yapılmış.
Tütün sapları çeşitli işlemlerden geçirerek elde edilen briketler fiziksel ve kimyasal analizlere tabi tutulmuş.
Nem, kül, ısıl değer, baca emisyon değerleri incelenmiş.
Aytaç, şöyle devam ediyor:
“Bitkisel atıklarla ısınma, kullanışlılık ve konfor açısından kül alma dışında petrol ve doğalgaz ısınmasına göre geri kalmamaktadır.
Enerji yoğunluğu nedeniyle belirgin ölçüde daha küçük depolama hacmine gerek duyarlar.
Atıkların enerji değerini yükselterek hemen ya da ileri termo kimyasal dönüşümler için kullanımı, depolama hacminin azaltılması, işleme biçiminin ve taşımanın kolaylaştırılması, masrafların azaltılması, elektrik enerjisi üretiminde kullanılabilir olması, fosil kaynaklı yakıt ithalatının azaltılması ve ülke ekonomisine katkı sağlaması gibi özellikleri vardır.”
Aytaç, projenin 3 yıl içinde tamamlanarak üreticiler için alternatif gelir kaynağı oluşturulacağını sözlerine eklemiş.
* * *
Hocamızın söyledikleri hayata geçince ne güzel olacak.
Bakanlığın 12 aileye dağıttığı
400’er kazı 3 yıl satmak yasak
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca başlatılan “Genç Çiftçi Projesi” kapsamında, Ardahan’da 12 aileye 400’er adet kaz dağıtılmış.
Şube Müdürü Ramazan Nergiz, AA muhabiri Günay Nuh’a kaz verilen ailelerin üretime katkı sunacağını söylemiş ve eklemiş:
“Kazcılık, Ardahan, Kars, Erzurum için önemli bir geçim kaynağı.
Bu proje ile amacımız kazcılığın yaygınlaştırılmasını sağlamak.
İlk kez yapılan böyle bir proje ile kazcılığın gelişimi için ilk adımı atmış oluyoruz.
Bu çalışma ailelere hayırlı olsun. Daha çok kazanmalarını istiyoruz.”
Üç yıl boyunca satılmayacak olan kazların her türlü ürününden yararlanılacak, üç yıl sonra ise kazlar tamamen ailenin olacak.
* * *
Demek ki önümüzdeki yıllarda yemek için kaz bulmamız daha kolay olacak, Ardahanlı aileler de ekonomik refaha kavuşacak.
* * *
Bugün sizlere böyle güzel üç haber ilettim.
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
Paylaş