Zeminin sertlik oranına ve oynayıp oynanamayacağına hakem karar verir. Hüseyin Göçek de demek ki o zemini futbol oynamaya elverişli olarak gördü ve maçı oynattı. Hakemin kararına saygı duymak lazım. Ülke genelindeki bazı kentlerde bazı sahaların kış şartlarında zemininin sertleşmesi durumu tabii ki görülüyor. Bunun uzun vadeli çözümünü TFF ve Kulüpler Birliği yapmalıdır.
Nasıl Sivas’ta ısıtmalı saha var, bunu tüm illere yaymak lazım. Rusya’da da daha sert sahalarda takımlar oyun oynayabiliyorlar. Top sekiyorsa, kontrolü mümkünse hakemler ona bakar ve maçı oynatır. Ben de zamanında soğuk yerlerde pek çok maç yönettim.
14. dakikada Konyasporlu Bajic, kaleci ile karşı karşıya kaldı; tam vuracağı anda tribünden bir düdük sesi geldi. Bütün futbolcular durdu. Ama hakem devam ettirdi. Bajic, Rangelov’a çıkardı, o da golü attı.
Futbol Oyun Kuralları’nda Kural 5 bölümünün 47. sayfasındaki “Hakem” başlıklı 3. maddesi şöyle diyor:
HAKEM ATIŞI GEREKİRDİ
“Bir seyirci oyunu etkileyen bir düdük çalarsa oyun durdurulur ve hakem atışıyla tekrar başlatılır.”
UEFA da lobimiz olmadığı için hakemlerimiz Avrupa da maç alamıyor diye uzun yıllar dert yandık. 2006 yılında UEFA Hakem Konvansiyonu’na üye olduk. Hakemlerimizin önü açıldı. Düne kadar Hollandalı Jaap Uılenberg, bugün için İtalyan Roberto Rosetti hakemlerimize UEFA standartlarında eğitim veriyorlar. TFF hakemliğe ciddi yatırım yapıyor.
Geçen sezon “reklam arası gibi” bir sezonluğuna görev yapan Kuddusi Müftüoğlu MHK’sını bir kenara koyarsak 3. kez göreve gelen MHK Başkanı Yusuf Namoğlu hakemliğimizin son 5 yılına damga vurdu.
SOW’UN GOLÜNDE HASSASİYET YOK?
Şu an gelinen noktaya baktığımızda ise bunca yatırım ve desteğe rağmen “Damga değil de darbe vurdu” dersek daha doğru söylemiş oluruz. Hakem skandallarını konuşmadan geçen günümüz, haftamız yok. Bir derbi maçı oluyor, yönetebilecek iki ismi söyleyemiyor, sahaya çıkacak bir hakemi zor buluyoruz.
BEŞİKTAŞ’ın çöküşüne neden olan penaltı pozisyonunda Gonzalez ile Beck, ceza alanına doğru giderken top için mücade ediyor. Gonzalez, Beck’e aşırı güç uygulayarak (nizami olmayan şarj) onu düşürüyor. Yere düşen Beck’in üzerinden atlamaya çalışan Gonzalez, Beck’i geçtikten sonra bir yarım, bir de tam adım atıyor ve kendini yere bırakıyor.
FAUL BECK’İN LEHİNE
Burada hakemin, Beck’in lehine faul vermesi gerekir. Yok eğer illa penaltı verecekse de, kartın rengi kırmızı değil sarı olmalıdır. Çünkü değişen bariz gol şansı kriterleri ve yorumlarında artık, “Top için mücadele yapılan pozisyonlarda kartın rengi sarı olmalıdır” deniyor.
DARMADAĞIN OLDU
Lakin bu frikikte Bursaspor’un kurduğu barajın hemen 1 metre gerisinde 3 Galatasaraylı oyuncunun kaleci Harun’un görüşünü kapatan blok baraj kurmaları kafaları karıştırdı! Galatasaraylı oyuncular rakip kale çizgisine toptan ve rakip oyunculardan daha yakındı. Yani şeklen ofsayttı. Harun solundan atılan gol öncesi topu görebilmek için daha fazla sağda kalıyor dolayısıyla topa hamle yapmakta, uzanmakta gecikiyor.
Galatasaraylı oyuncuların taktik olarak yaptıkları bu 3 kişilik blok-baraj işe yaramış ve sonuç alınmış oluyor.
“GOL OLURSA İPTAL EDERİM”
2014-2015 sezonunu 21. hafta... İstanbul’da 1-1 biten Kasımpaşa-Trabzonspor maçında 44. dakikada Malki’nin faulü sonrası Trabzonspor Mehmet Ekici ile frikik atacak. Trabzonsporlu Oscar Cardozo rakip kalecinin önünde ofsaytta tek başına duruyor, ara ara zıplayarak Kasımpaşa kalecisinin dikkatini çekiyor, görüşünü engelliyor.
Hakem Cüneyt Çakır geliyor ve Cardozo’ya, “Burada, bu şekilde durup kalecinin görüşünü engelliyor, dikkatini çekiyorsun. Şayet vuruş gol olursa ofsayt gerekçesiyle golü iptal ederim” diyor. Bunun üzerine Cardozo oradan ayrılıyor, öne geliyor ofsayttan çıkıyor. Vuruş gol oluyor.
Sonra Kasımpaşa teknik direktörü Şota Arveladze, “Niye ikaz ediyorsun? Cardozo oradan çıkmasaydı şimdi bu gol ofsayt diye iptal edilecekti” diyerek Çakır’ı eleştiriyor.
Öyle ki Süper Lig gözlemcilerini bile ilk defa merkezi seminere tabi tuttu. Hakem ve gözlemcilere her geçen gün giderek kaybolan güveni yeniden tesis etme ve işi toparlama çabasına girdi.
Eğitim işi tamam. Ya uygulamalar!
Şu unutulmamalı ki hakem ve gözlemcilerde verilen eğitimden daha fazla MHK’nın yaptığı atama ve uygulamalar etki yaratır.
Tıpkı seminerde MHK’nın etkili isminin hakemlere “Korkmayın” dediğinde, Süper Lig hakemlerini geçtim bir alttan, yani PTT 1. Lig’den bir hakemin çıkıp, “Biz korkmuyoruz, yeter ki siz korkmayın” dediği gibi...
Anlı şanlı FIFA hakemi Mete Kalkavan hala daha havadaki topa bakıyor, aşağıda Atiba'nın yaptığı penaltıyı kaçırıyorsa, Quaresma'nın hareketine kırmızı yerine sarı kart çıkarıyorsa hakemlerimizde büyük sıkıntı var demektir.
Pozisyonun doğruluğuna yanlışlığına bakmanın ötesinde, hakemin verdiği penaltı ile kırmızı yerine çıkardığı sarı kart esnasındaki vücut diline bakmak lazım.
İlginç olan ise sanki dünya tersine döndü. Hakemleri bağlı olduğu kurumlar değil de kulüpler korumaya başladı. Kulüplerimize teşekkür ediyoruz da sanki bu işte bir tuhaflık var!
Beşiktaş-Antalyaspor maçında Tosic'in kayarak gelip aldığı topa İtalyan eğitmen Roberto Rosetti "Faul yok" diyor. Bu cevap anında bazı özel yorumculara MHK başkanı tarafından servis ediliyor.
Buna rağmen bu hafta Galatasaray-Trabzonspor maçına verildi! Bu kez maçın 34.dakikasında kendince yeni bir kural icat etti.Yere düşen Tolga Ciğerci'nin sırtı ile yer arasında kalan topu N'Doye ve Semih almaya çalışırken zııırt ilahi bir düdük.
Futbolcular ne olduğunun şaşkınlığı içinde. Basketbol de bile paylaşılamayan topta hava atışı kalkmışken bizim Fırat Aydınus iki kolu havada geliyor ve hakem atışı ile oyunu başlatıyor. Geçen sezon Trabzon-Fenerbahçe maçında top kendisine çarptı diye oyunu durduran hakem Bülent Yıldırım da benzer icatta bulunmuş hakem atışı yapmıştı.
Şaka gibiler...
Beşiktaş-Antalya maçın ilk yarısında uzatma dakikaları Tosic -Charles pozisyonunda hakem oyunu devam ettiriyor ve Aboubakar ile Beşiktaş ilk golü buluyor. Ortalık karışıyor. İtirazlar sarılar, kırmızılar havada uçuşuyor.