Oyuncular kontak halinde. Her iki oyuncunun birbirine teması var.
Futbol zaten bu tür nizami kontaklar, temaslar ile oynanan bir oyun. Bu ikili mücadelede faulü gerektiren bir temas, bir eylem yok. Oyunun devam etmesi gerekir.
Penaltı kararı yanlış. Cüneyt Çakır’ın markasına yakışmayan hatalı bir penaltı yorumu oldu.
VE HAKEMİN NOTU: 7.9
Konyalılara sonra gösterdiği iki sarıysa gereksizdi. Adriano’ya çıkardığı kart, en doğrusuydu. Faullerde çifte standart uygulamaları oldu. Skora göre faul çalma ve kart kullanma hastalıkları sürüyor. Oyuna tempo kazandıracak avantajları uygulamadı, çünkü ya fiziksel olarak hazır değil, ya da sakatlıktan yeni çıkmış gibiydi. Koşmadan, yürüyerek yönetti. Penaltı kararı doğruydu. 38’de Ali Turan’ın kalçasından sekip kapalı koluna gelen topta penaltı vermemesi de doğruydu.
VE HAKEMİN NOTU: 8.2
18. dakikada Quaresma, rakibi Jorquera’nın kırtına ayağıyla vuruyor. Burada topla oynama isteği de var. Portekizli topla oynayamayınca ayağının şiddetini düşürüyor. Bir sarı sarı kart gelebilirdi ama hakem es geçti.
Ancak ilk yarı biterken Quaresma atılmalıydı. Rakibinin bileğine basan Quaresma sarı kart gördü. Burada direkt bir kırmızı da olabilirdi. Ancak sarı kartı herkesin gözü önünde alkışlarla protesto eden Quaresma’yı atmaya hakemin yüreği yetmedi.
40 yaşındaki Lahoz 2008 yılında İspanya La Liga’ya terfi etti ve 2011’de FIFA hakemi oldu. Genellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında görev alıyor.
Lyon-Beşiktaş karşılaşması UEFA finali yolundaki en önemli maçlardan biri. Bu nedenle bu müsabakaya elit kategoriden bir hakemin atanması çok doğru.
Lahoz, yönettiği karşılaşmalarda orta sahada çaldığını ceza alanı içinde de çalabilen ve çok kolay penaltı veren bir hakem.
GENELDE BÜYÜKLER KAZANIYOR
LAHOZ orta sahada ne çalıyorsa ceza alanı içinde de çalabilen bir hakem. Bazen tuhaf, dengesiz kararlar verebiliyor. Herkesin faul beklediği pozisyonu oynatabiliyor. Ya da “Ne var bunda?” dediğimiz pozisyona faul çalabiliyor.
Beşiktaşlı oyuncuların bu bakımdan ceza alanı içinde ve ikili mücadelelerde çok dikkatli olmaları gerekiyor. EURO 2016 elemelerinde Türkiye’nin Hollanda’yı 3-0 yendiği maçta ceza alanına girmek üzere olan Hollandalı oyuncuyu Caner formasından abartılı bir şekilde çekmesine rağmen pozisyona ‘Devam’ dedi; devamında da Türkiye üçüncü golü attı.
Lahoz’un yönettiği maçlarda genellikle büyük takımların kazanıyor olması ise öne çıkan bir başka önemli özelliği.
MERKEZ Hakem Kurulu eski başkanı Mustafa Çulcu, 1-1 sona eren Bursaspor-Fenerbahçe maçında yaşanan tartışmalı pozisyonları değerlendirdi:
DAKiKA 20: F.BAHÇE’NiN PENALTISI
- Top öndeki Ertuğrul’un bacaklarından sekerek Sivok’un eline çarpıyor. Sivok’un kolu doğal konumda. Yana doğru açmıyor. Uzaktan gelse de top kontrol dışı bir şekilde geliyor ve Sivok görmüyor. Penaltı değil.
DAKiKA 43: JOViC’iN KIRMIZI KARTI
- Bursasporlu Boban Jovic’e çıkan kırmızı kart doğru. Aslında Jovic’in 34. dakikada Sow’a yaptığı hareketten sonra ikinci sarı kartı göstermesi gerekiyordu. Ancak hakem o pozisyonu tolere etti.
DAKiKA 87: BURSA’NIN PENALTISI
- Bursaspor’un penaltısı da yanlış. Penaltıyla yakından uzaktan ilgisi yok. Kjaer’in kolu kapalı. Sanıyorum hakem devre arasında kafası karıştığı için bu penaltıyı verdi. İlk yarıda Fenerbahçe lehine verdiği yanlış penaltıya takıldı. Halil Umut Meler maalesef bu maçta baskıyı kaldıramadı.
TFF’nin 19.01.2016 tarih ve 13 sayılı toplantısında kabul edilerek 22.01.2016 da yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Merkez Hakem Kurulu Talimatı’nda futbol hakem gözlemciliği yapabilmek için uyulması gereken şartlardan biri de Madde 52 Gözlemciliğe Giriş Koşulları (e) bendinde ‘Aktif olarak futbol branşında faaliyeti olan spor kulübü ve bağlı kuruluşlarında fahri veya profesyonel yöneticilik, teknik adamlık, futbolculuk, futbol hakemliği, futbolcu temsilciliği, TFF temsilciliği, sağlık ekibi görevi veya görsel, işitsel, yazılı (internet dahil) ve sosyal medyada futbol ve hakem yorumculuğu yapmıyor olmak’ diye belirlenmiş.
Aynı talimatın madde 55 (a) bendinde de gözlemcilikten çıkarılma nedeni olarak yukarıda bahsettiğimiz 52. madde de belirtilen gözlemciliğe giriş koşullarından birini kaybetmek olarak da gösterilmiş. Av. Somer Karakaş ekibiyle birlikte 27.01.2016 tarihinde yapılan seçimle İzmir Galatasaraylılar Derneği Başkanlık görevini getirilmiş. Şimdi ‘Ne var bunda?’ diyebilirsiniz.
HAKEM ETKİLENİR
İlginç olan şu ki Galatasaraylılar Derneği Başkanı Av.Somer Karakaş aynı zamanda Süper Lig hakem gözlemci kadrosunda. Yani diğer bir bakış ile hem Galatasaraylılar Derneği Başkanlığı yapıyor hem de G.Saray’ın oynadığı herhangi bir maçı yöneten hakemin gözlemciliğini yapıyor o hakemlerin performansını gözlemliyor onlara not veriyor.
Peki... Bu durumdan hakemler etkilenir mi? Neden etkilenmesin. Av.Somer Karakaş objektif olabilir mi? Fahri olarak hizmet amaçlı gönlünün takımının taraftar derneğine başkanlık yapan bir gözlemci bu takımın maçlarını yöneten hakemlere karşı ne kadar objektif olabilir?
ÖNYARGI VAR
İşte bu tartışılır. Neden kuş sevenler, yardım sevenler derneği değil de Galatasaraylılar Derneği Başkanlığı? Demek ki gönül bağını muhafaza ediyor. Sizce bu etik mi? Bence hiç değil. Talimat da zaten çok açık. MHK acaba bu durumun farkında mı? Kim bilir? Eğer bu durum normal ve soun yok ise o zaman Beşiktaş Çarşı’dan geliyor diye Fırat Aydınus’u, gençlik yıllarında Galatasaray’da basketbol oynamış diye Hüseyin Göçek’i yöneteceği kritik maçlar öncesi ve maçlarda yaptığı hatalar sonrası “Zaten bu Beşiktaşlı, zaten bu Galatasaraylı” diye yıllardır niye yazılı ve görsel basında yerden yere vuruyoruz? Baksanız açık açık hem Süper Lig’de gözlemcilik yapıyor hem de G.Saraylılar Dernek Başkanlığı.
SOMER KARAKAŞ’IN BU SEZON GÖREV YAPTIĞI ÜST DÜZEY MAÇLAR
Yani UEFA Konvansiyonu prensipleri, eğitim, kalite, gözlemci notu, hepsi hikaye. Varsa yoksa isimmiş...
O isimlere bakınca derbinin Ali Palabıyık’a nasıl verildiğini görüyoruz!..
Çakır’ın Karabük-G.Saray, Göçek’in Adana-Başakşehir, Yıldırım’ın F.Bahçe-Başakşehir maçlarından sıkıntıları var.
Özkahya, Çınar ve Yankaya’ya Fenerbahçe maçlarında görev veremiyorlar.
Ulusoy’a güven yok, Aydınus, Özkalfa ve Şimşek’in sakatlıkları var. Diğer hakemler, henüz MHK kriterlerine göre ‘İsim’ değiller.
Hakemlerimizin durumu yazık ki iç karartıcı.
Bu tabloda MHK’nın elinde bu maça verebileceği Ali Palabıyık dan başkası yoktu.
Onlar da Palabıyık’ı atadı.
Hakemler, sahip oldukları iletişim imkanlarına rağmen hala daha doğruyu bulmakta zorlanınca, VAR ''Video Yardımcı Hakemlik'' sistemi futbolun gündemine oturdu.
Sistemin devreye girmesi aşikar.
Lakin hacmini ve çizgiyi iyi ayarlamak gerekecek. Oyunun durma sıklığı ve süresi futbolu bozar, seyir zevkini kaçırır mı? Bekleyip göreceğiz. Ben bozacağını düşünenlerdenim.
UEFA nın etkili ismi David Elleray, ''Minimum müdahale maksimum fayda, ana prensibimiz. Oyunu yavaşlatacağını ve seyir zevkini azalttığını hissettiğimiz anda hakem kararlarında doğruyu bulma konusunda yüzde yüzü yakalasak bile sistemden vaz geçmek için bir an bile tereddüt etmeyiz'' diyor.
Olay henüz deneme safhasında. FIFA'nın öngörüsü 2018 veya en geç 2019 da sistemin resmi olarak uygulamaya girmesi. Birkaç yıldır elde ettiği veriler Münih ve Harvard üniversitelerinde analiz ediliyor.
VAR, DÜNYA KULÜPLER KUPASI'NDAKİ 2 MAÇTA SINIFTA KALDI
Yokohoma-2016 Kulüpler Dünya Kupası'nda Macar hakem Kassai sistemi uygulayarak doğru bir penaltı kararı verdi. Ancak Real Madrid'in oynadığı yarı final ve final maçlarında sistem sınıfta kaldı. Yarı final maçında Ronaldo'nun golünde iletişim hatası yaşandı. Final maçında sarısı olan Ramos'un hareketine Zambiyalı hakem Janny Sikazwe ikinci sarıyı çıkaramadı! Gel-git ler yaşadı. Hatta 'korktu çıkaramadı' algısı bile oluştu. Oysa sistem ikinci sarıdan ihraçlar konusunda kullanılmıyor.
'VAR'I HER ÖNEMLİ POZİSYONDA KULLANAMAZSINIZ