Like’ten kalbe

Tabi Ertaş’ın o dönemde bir sazı bir sözü var. “Dijital” kelimesinin adı bile yok.

*

Günümüzde ise “dijital”in adı var Neşet Baba gibi sesler, söylediği eserler yok...

*

Nereden bu çıktı “Kalpten kalbe” meselesi ve “dijital” kelimesi diye sorarsanız işin özü şöyle...

*

Düzce’de 13-14 Şubat tarihleri arasında Düzce Valiliği öncülüğünde, İçişleri Bakanlığı destekleriyle, Düzce Belediyesi ve Düzce Üniversitesi iş birliğiyle “Dijital Okuryazarlık ve Dijital İletişim Becerileri Eğitimi” düzenlendi.

*

Projenin sloganı “Like’tan kalbe” idi. Tanıtım videosunu izlediğimde Düzce Valisi Selçuk Aslan, “Bizim hedefimiz sadece bir like değil kalpten bir bağ kurmak” diyordu.

*

Yoğun ilgi gören eğitime, kurum müdürleri, akademisyenler, kamu personelleri ve öğrenciler katıldı. Özellikle kamu kurumlarının sosyal medya hesaplarını yönetenler başta olmak üzere dijital dünya ile iç içe olan herkes için bu eğitim, farkındalık oluşturdu.

*

Alanında uzman akademisyenlerin yer aldığı eğitim programında ben de bilgi paylaşımı yapma imkânı buldum.

*

Doğuş Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Anıl Durmuşahmet “Dijital Okuryazarlık Nedir?”, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan İletişim Uzmanı Dr. Zeynep Zelan “Dijital Medya ve Enformasyon, Ağ Toplumu ve Dezenformasyon”, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan Doç. Dr. Nil Çokluk “Dijital Yurttaşlık ve Etik”, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Ökmen, “Sosyal Medya Okuryazarlığı”, Bartın Üniversitesi’nden Dr. Özkan Avcı “Sosyal Medyada Kamusal Kimlik ve İletişim”, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hediyetullah Aydeniz “Medya Okuryazarlığı ve Önemi”, Düzce Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Nurgül Soydaş “Dijital İletişim Becerileri” başlıklı sunum yaptı. Ben de “Dijital Güvenlik ve Dijitalde Doğru Haber Okuma” başlıklı sunumla katkı sağladım.

*

Düzce Valisi Selçuk Aslan’ı eğitim vesilesiyle tanıma fırsatım oldu. Biz de adettendir... Genelde kent protokolü açılış konuşmalarını yapar programı düzenleyenlere emanet eder.

*

İlginçtir Vali Aslan, iki sunum dışındaki tüm sunumları ve oturumları bizzat takip etti. Takip edemediği sunumları da incelemek için istediğini öğrendim.

*

Aslan’ın takibi, konuya verdiği önemi de gösteriyor.

*

Program bittikten sonra sohbet ederken kendisine, “Biz de programı sonuna kadar takip eden yöneticiler azdır” dedim.

*

Yanıtı, “Mülki idare amirinin kontrol etmediği iş başarıya ulaşmaz” oldu. Vali Selçuk Aslan’ın bu yaklaşımı tüm mülki idare amirlerine ve kamu yöneticilerine örnek olmalı.

*

Eğitim konusuna gelince... Dijitalleşen dünyada çağın gerekliliğini yakalarken sadece teknolojik imkânları iyi kullanmak yetmiyor. Onu nasıl kullandığınız ve yönettiğiniz de önemli. Dezenformasyonun bu denli arttığı bir dönemde, yapay zekânın git gide yaygınlaştığı bu dönemde “Dijital Okuryazarlık ve Dijital İletişim Becerileri Eğitimi” Düzce’de olduğu gibi her ilde olmalı ve yaygınlaşmalı.

*

“Like’ten kalbe” seferberliği ihmal edilmemeli...

ÖĞRENCİLERE DOKUNAN PROJE: KİSSAMU

Vali Selçuk Aslan’ın eşi Pınar Aslan, öğretmen. Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi’nde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde KİSSAMU Projesi’ni hayata geçirmiş. “Nedir bu KİSSAMU” diye sordum, açılımı; “Kitap, sanat, spor ve müzik” imiş. Pınar Aslan’dan da projenin detaylarını dinledim.

*

2024 Kasım’dan bu yana yürütülen proje 3 bin öğrenciye ulaşmış. 4, 5, 6 ve 7’nci sınıf düzeyindeki öğrencilere yönelik projede kitap okuma sevgisini arttırmak, sanat, spor ve müziğe yönlendirmek amaçlanıyormuş. Kitap okuma etkinlikleri yapılırken öğretim programıyla uyumlu, müzik, spor ve sanat etkinlikleri yapılıyormuş. Her ay etkinliği başarıyla tamamlayan öğrenciler, tohum, fidan, ağaç, orman ve KİSSAMU rozetleriyle ödüllendirilerek teşvik ediliyormuş. 101 kitap belirlenmiş ve çocuklar bunları okuyorlarmış.

*

Küçük yaştan okuma alışkanlığı kazandıran ve kitap kurtları yetiştiren proje, yeni yetenekleri de keşfeder hale gelmiş. Geri dönüşler de inanılmaz güzelmiş ki bir velinin kendisine sosyal medyadan gönderdiği mesajı da gösterdi Pınar Aslan.

*

Mesajda bir annenin çocuğuyla ilgili mutluluk saçan sözleri yer alıyordu... Bu aslında KİSSAMU’nun öğrencilere nasıl dokunduğunun da bir yansımasıydı.

*

KİSSAMU da Düzce’den Türkiye’ye yayılacak örnek bir proje... Sayılarının artması dileğiyle.

*

Pınar Aslan, Düzceli kadınların gelir sağlaması amacıyla bir de “Düzce’nin kemerleri” projesini başlatmış. 9 kadın kooperatifinde deri kemerler üretilecek ve kemerlerde Düzce’ye has motifler olacakmış. Şu anda 25 kadın eğitim alıyormuş... Görünen o ki öğrencileri düşünen Pınar Hanım velileri de unutmamış...

DİKKAT ÇEKEN BİR HİKÂYEYE DENK GELDİM... ALKIŞLAR AYŞEGÜL’E...

Düzce’de günün sonunda Düzcelilerin “Müze kafe” olarak adlandırdıkları “The Muze” isimli mekâna misafir olduk. Uğur Meydan ile eşi Semra Meydan’ın hayata geçirdiği müze, dünyadan ve Türkiye’den seçkin eserlere ve antika eşyalara ev sahipliği yapıyor. Geçmişe yolculuk yaptıran mekân, kent için önemli bir değer olmuş. Kafanızı nereye çevirseniz farklı bir ayrıntı ile karşılaşıyorsunuz. “En nadide eser ne” diye sordum, “300 yıllık Kuran-ı Kerim” dediler. Semra Hanım’ın hazırladığı San Sebastian Cheesecake ile kahveleri de çok güzeldi.

*

Sohbetimiz esnasında konu resimden açıldı ve burada ilginç de bir hikâyeye denk geldim. Ayşenur Nacar 6 Şubat 2023’teki büyük deprem felaketi sonrası Kahramanmaraş’tan Düzce’ye gelmiş. Müzede de işe girmiş. Meydan çifti Ayşenur’un resime ilgisini fark etmiş. Ayşenur hiçbir eğitim almadan öncesinde kara kalemle öyle eserler yapmış ki Uğur ve Semra Meydan’ı şaşırtmış. Resime küsen Ayşenur’a tuval, boya ve fırça imkânı sağlamışlar. Ve Ayşenur büyük ressamlarla yarışırcasına mükemmel eserler yapmış. İlk yaptığı çalışma da Atatürk portresiymiş.

*

25 Şubat’ta Ayşegül Nacar ilk kişisel resim sergisini de müzede açacakmış. Düzce’de olanlar veya o tarihlerde yolu Düzce’den geçenler 24 resimin yer alacağı sergiyi kaçırmasın derim...

DÜZCE İZLENİMLERİM

* 1999’da deprem felaketini yaşayan kentte artık yatay mimari göze çarpıyor.

* 2022’de 5.9 büyüklüğündeki deprem yıkıma yol açmamış bunda da yatay mimari ve dirençli yapılar etkili olmuş. Depremden ders çıkarılmış.

* 25 yıl önce Türkiye’nin en genç ili olan Düzce, sakinliğiyle de dikkat çekiyor.

* Yaya geçitlerinde yayalara yol vermek için sürücülerin araçlarını durdurmasını sevdim.

* Her yerden insan var hepsi de huzur içinde yaşıyor. Sanayi ve tarım etkisiyle göç de alan bir kent.

* Düzce Üniversitesi’nin yeri de çok güzel. Kente tepeden hakim ve havadar bir kampüs. Kapalı otobüs durakları göze çarpıyor. Üniversite yönetimi öğrencilerin otobüs beklediği durakların etrafını kapatıp içlerine de klima takmış.

* Düzce Belediyesi’nin Mutfak Sanatları Merkezi’nde yöresel yemekleri tatma imkânımız oldu. Manzarası da şahane. Misafirleri şanslı. Ortamı da güzel.

* Ev sahipliği için Düzce Valisi Selçuk Aslan ve eşi Pınar Aslan’a, Düzce Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Gülsüm Aygün ve basın ekibine, valilik çalışanlarına ve özellikle Düzce Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Nurgül Soydaş’a çok teşekkür ediyorum.