Mandacı

2dk okuma

Eskilerin çok ibretlik sözleri var, bunlardan biri de ‘men dakka dukka’dır; yani birinin kapısını çalanın kapısını çalarlar.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, Baykal’ın kapısını çalıp FETÖ’nün paraşütü ile CHP’nin başına geçirildi. Bilahare İmamoğlu-Özel ikilisi de Kılıçdaroğlu’nun kapısını çalıp CHP’yi kendilerine adeta tapuladılar. Mahut tapunun sahte olup olmadığı yargıda olup, bahsi diğerdir.

Bu ikiliden, namı önce müdafa, sonradan İmamoğlu olanı asrın yolsuzluk davasında tutuklu bulunduğundan, meydan yeri hem CHP Genel Başkanlığı hem de cumhurbaşkanlığı adaylığı, talih kuşu misali diğerine yani Özgür Özel’e kaldı.

O da mal bulmuş mağribi gibi gemi azıya alarak, dur durak bilmeden tozu dumana katıyor.
Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanmış olmanın sarhoşluğuyla en yakınları dahil kimseyi görmediği gibi; kanun, nizam, ahlak ve ölçü tanımadan hoplayıp, zıplayıp, bağırıp çağırıyor.

Hempası tutuklanınca soluğu İngiltere Başbakanı’nın kapısında aldı. Şu ifadeye bakar mısınız; “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklanıyor, İngiltere buna ses çıkarmıyor, bu nasıl dostluk?” Tıpkı bir asır önce aynı zihniyet erbabının İngiliz Büyükelçiliği’ne sığınmaları, bir diğerlerinin aynı İngiliz Büyükelçi’nin arabasının atlarını çözüp, onların yerine kendileri geçip İngiliz’e beygir olmaları gibi.

Haberin Devamı

Özgür Özel’in hezeyanları sınır tanımıyor ve Sayın Erdoğan için mandacı bir zihniyetle Trump’a telefon edip İmamoğlu’nun tutuklanmasının icazetini aldığını iddia ediyor.

Kendi ülkesinin, ölümü göze alarak bağımsızlık savaşı veren Cumhurbaşkanı’na iftira etmekle kalmıyor; attığı iftira ile ülkesini de küçük düşürüyor. ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ diye boşuna dememişler.

Bu kafa, mandacılıkla öylesine ete kemiğe bürünmüş, mandacılığı öylesine hücrelerine sindirmiş ki nereye baksa, muhataplarının aynasında kendisini görüyor ve avazı çıktığı kadar kendi adını haykırıyor!

Bütün bu pespayeliklerden hicap duyan, devlet adamı kumaşı ile bezeli Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, kitabın ortasından konuşarak son noktayı koyuyor ama anlayana!
“Bazı şeyler ağır şekilde gayretimize dokunuyor. Mandacı demek... Bunu duyduğum zaman birdenbire bu vatanın bağımsızlığı için ellerimle seçip göreve gönderdiğim ve bir daha geri dönmeyen çocuklar geldi aklıma. Ben bunu taşıyamam. Bu ülke yıllardır askeriyle, istihbaratçısıyla, polisiyle, örgütün içindeki elemanlarıyla kimsenin görmediği, bilmediği muazzam bir savaş veriyor. Bağımsızlık savaşı veriyor. Cumhurbaşkanımız manda peşinde olsaydı ne bu kadar siyasi ne bu kadar ekonomik krizimiz olurdu.”
Birileri kefenini giyerek, gece gündüz demeden vatanın bağımsızlığı için çalışırken; birileri de İngiliz’den, Alman’dan, AB’den medet umarak utanmadan kendi adı ve sıfatını başkasına yakıştırmaya çalışıyor.

Her kaptan içindeki sızıyor!

Yazarın Tüm Yazıları