Paylaş
Gelinen süreçte kademeli tarifede 4 yıl sonra bir kez daha değişikliğe gidildi. Bu ayki ABB Meclisi toplantısından yüksek su tüketimi yapanları daha fazla tasarrufa teşvik etmek için “çok tüketene zam az tüketene indirim” öngören bir tarife çıktı.
*
ASKİ Genel Müdürlüğü tarifesinde şu anda 15 metreküpe kadar suyun 1 metreküpü atık su bedeli ile birlikte KDV hariç 41.37 TL.
*
Peki yeni düzenleme ne getiriyor?
*
Yeni tarifeye göre ilk tüketimde yer alan bir konut abonesi 16’ncı metreküpten 30 metreküpe kadar aştığı her 1 metreküp için 41.37 TL olan ilk kademe ücretinin 3 katı, yani 124.11 TL ödeme yapacak. 30 metreküpün aşıldığı durumda ise ilk kademe ücretinin 5 katı, yani metreküp başına 206.85 TL ödeyecek. İlk kademe sınır tüketimde 100 metreküpe kadar metreküp başına 105.42 TL ödeyen iş yeri aboneleri, 101’inci metreküp ve üzerinde aştıkları her 1 metreküp için 210.84 TL ödeyecek. 10 metreküpün altında kullanan konut abonelerine de yüzde 10 indirim yapılacak.
*
Dediğim gibi bunlar KDV hariç fiyatlar. Su ücretinin KDV’si yüzde 1, atık suyun ki ise yüzde 10. Faturalarda ek olarak bir de Çevre Temizlik Vergisi (ÇTV) kalemi var. ÇTV’nin yüzde 80’i ilçe belediyesine, yüzde 20’si ABB’ye gidiyor.
*
ABB, tartışılan tarife değişikliği sonrası abonelerin hangi metreküp aralığında ne kadar tüketim yaptığına ilişkin rakamları da paylaştı: Yüzde 61, aylık 10 metreküpe kadar su tüketiyor. Yüzde 23, 10-15 metreküp aralığında su kullanıyor. Yüzde 16, 15 metreküpün üzerinde su tüketiyor. Bu yüzde 16’lık kesimdeki 263 bin abone, Ankara’nın suyunun yüzde 40’ını tüketiyor. Yüzde 1.8, 30 metreküp üzeri su kullanıyor. Bu grup da toplam suyun yüzde 13’ünü harcıyor.
*
Tarife değişikliğinin yankıları sürerken basın toplantısı düzenleyen ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, Ankara’daki barajların son durumuna ilişkin, “224 milyon metreküp su var ama hiç su gelmemiş gibi onu bölerseniz, 170-180 gün civarında bizi götürebilecek su var gibi görünüyor” bilgisini verdi. Akçay, tartışılan kademeli tarife değişikliği için de “Bu yaptığımız düzenlemelerin temel amacı, az tüketeni teşvik etmek ve çok tüketeni tasarrufa yönlendirmek” dedi.
*
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek ise yeni su tarifesi uygulamasının yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Ankara İdari Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Gökçek, suyun Ankaralılara maliyetinin çok üzerinde satıldığını ve bunun kabul edilemez bir yük olduğunu belirtti.
*
Herkesin kendine göre bir gerekçesi var. Gerçek olan ise suyumuzun git gide azaldığı...
*
Daha yeni tarifeyle beraber yeni faturalar gelmedi. Bir de faturalar gelsin. Siz o zaman görün... Yeni tarife, çok tüketene tasarruf yaptırır mı bilemem ama bildiğim tek şey; böyle giderse bu tarifenin daha çok su kaldıracağı...
ALTINKÖY ARTIK RESMEN MÜZE
ALTINDAĞ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin Ankara’ya kazandırdığı Türkiye’nin ilk ve tek açık hava köy müzesi Altınköy, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından resmi olarak “müze” statüsünü kazandı.
*
Müze statüsü verilmesi nedeniyle düzenlenen programa katıldım. Gecekonduların yer aldığı bir alandan ortaya çıkan kıymetli bir yer Altınköy. Karadeniz bölgesinde fırınlarda odun olarak kullanılan ahşap konakların kurtarıldığı, kamyonlara yüklenip Ankara’ya getirildiği, bir kültürün yaşatıldığı yer.
*
Programda da o günlere değinen Veysel Tiryaki, “Altınköy’e çok emek verildi. Burada gördüğünüz her şey tek tek taşındı. Buraya emek harcayarak sadece Ankara’ya değil, Türkiye’ye hizmet edebilecek bir köy müzesini kazandırdık. Altınköy, 1500 dönümlük bir alan. Sürdürebilir bir köy müzesi olarak alanı daha da genişletmek istiyoruz. Ankara’nın en uzak ilçelerinden çocuklar, bu müzeye geliyor. Burası özellikle çocuklar için yapıldı. Altınköy Açık Hava Müzesi’ni her geçen gün zenginleştireceğimizin sözünü veriyorum” dedi.
*
Törene katılan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da “Bu müzenin Türkiye’nin ilk ve tek açık hava müzesi olarak, gözümüzün bebeği gibi korumamız gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Park ve bahçe kurmak kolay, ama açık hava müzesi kurmak sanıldığı kadar kolay değil” diye konuştu.
*
Altınköy denilince bugün birçok kişinin aklına sadece maalesef tarihi konaklardaki kahvaltı geliyor. Burası bunun ötesinde bambaşka bir müze. Köy fırınında pişen ekmek, köy kahvesindeki demli çay, bostanda yetişen sebzeler, kuş cıvıltıları, su değirmeni, deresi, ceylanı, geyiği, içindeki ayrı müzeleri, el sanatlarını yaşatan usta sanatkârları, yel değirmeni, gül bahçesi, tarlaları, inekleri, koyunları, çamaşırhanesi, köy okulu, atları... Bir köyde olması gereken ne varsa hepsi var. Salatalığın market tezgâhından çıktığını, yoğurdun market dolabından geldiğini zanneden çocuklar için aslında işin öyle olmadığını anlatan bir müze. Gitmeyenler mutlaka gitsinler, gezsinler, görsünler. Tekrar gidecek olanlar da bu kez farklı bir pencereden bakarak izlesinler...
DOLMUŞTAN SAHNE
EV.ankara isimli kültür sanat oluşumu, başkentte “Dolmuş Sahne” adını verdikleri proje yürütüyor. Ankara’nın simgelerinden olan ve yenilenen Magirus dolmuşlardan biri büyük parkları gezerek konser veriyor. ABB’nin desteklediği projede genç müzisyenler sahne alıyor. Üstelik konserler herkese açık ve ücretsiz. Çok beğendim, güzel olmuş. Bu dolmuşu takip edin derim sizi müziğe götürür...
MÜZİĞİN EFSANELERİNDEN MEHMET ERENLER’E VEDA
“KARPUZ Kestim Yiyen Yok”, “Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme”, “Bir Çift Turna Gördüm...” Bunun gibi birçok türküyü derleyen isimdi sanatçı Mehmet Erenler... Ankara Ayaşlıydı... Erdal Erzincan’ın dediği gibi “Yurttan Sesler Ekolü’nün efsane ismi” idi. İyi bir hoca, iyi bir şefti... Bu dünyaya veda etti. Allah rahmet eylesin. Müzik dünyasının başı sağ olsun...
Paylaş