Kasım’da İzmir bambaşkadır

İzmir’in çiçekler dağlarının arasında dolaştım hafta sonu.

Haberin Devamı

Şahane havasında, püfür püfür esen rüzgarında, Kasım’ın sonu dahi olsa parıl parıl parlayan güneşinde yollarda olmanın keyfi bambaşkaydı. Hele ki Foça’sından Aliağa’sına, Menemen’inden, Bostanlı, Karşıyaka’sına zevkusefa içinde kaybolmanın tadı… Kozbeyli’de Şakir’in Yeri’nde içilen meşhur dibek kahvesinin eşsizliği… İzmir bambaşka bir iklim, bambaşka bir coğrafya o kesin. Güzelliği o İzmir’li kafasından geliyor. Ve fakat artan nüfustan biraz da olsa şikayet sesleri yükselmiyor değil hani.

Kasım’da İzmir bambaşkadır

Gördüğüm ve anladığım o ki özellikle İstanbullular keşfetmeye başladı İzmir’i. Kimi siyasi sebepler, kimi yerel yönetimlerin tavrından sıkılıp göçen insanlardan söz açıyorum. Anlaşılan o ki her seçim sonrası inceden inceye bir göç dalgası geliveriyor İzmir’e. Yüksek yapıların sadece bir noktada toplanıyor olması da son derece sağlıklı bir şehirciliğin sonucu. Bu da son derece güzel uygulanıyor. Sadece yazları gidip de tadına varmak ayrı ama açıkçası kış aylarının güneşi parıldarken sessizliğe bürünmüş sahillerin de tadına varmak kış aylarında daha da keyifli açıkçası. Bir hafta sonu mutlaka gitmelisiniz derim.

 

Haberin Devamı

ET’İN KİTABI CÜNEYT ASAN’DAN

Cüneyt Asan etin kitabını yazdı. E başka kim yazacaktı? Tabii ki o! İşini aşkla, şevkle, zevkle yapan insanlar dünyanın neresinde olursa olsun parıl parıl parıldıyor. Zor zamanlardan geçiliyor, önlerine engeller konuluyor ama işim kompetanıysanız coşup gidiyorsunuz. Cüneyt Asan da işte böyle bir beyefendi.

Kasım’da İzmir bambaşkadır

Mesleği kasaplık. Yetiştirdiği başarılı öğrencileri bir yana ‘ben hala öğrenciyim’ diyen, diyebilen, bu olgunluğu gösterebilen şahane insanlardan. Kolay değil. Türkiye’de, Moskova’da, Dubai’de, Katar’da, Londra’da yüzlerce kişi Cüneyt Asan’ın tezgâhından geçti ve büyüdü. Bitmek, tükenmek bilmeyen enerjisiyle, çocukluk hayalini gerçekleştirebilmenin haklı da gururunu yaşıyor şimdilerde. Tipik Türkiye hikayesi aslında. Erzincan’da 10 çocuklu bir evin oğlu. Memleketten çıkıp gelip İstanbul’da bir gecekonduya yerleşen bir aile. Türkiye’yi hakim olduğu alanında uluslararası fuarlarda, organizasyonlarda başarıyla temsil ederken, kendi işini de büyütüp geliştirmenin peşinde. Zira Balıkesir Gönen’deki çiftlikte 20 bin dana besliyor. Çiftlik, Türkiye’deki 5 Ari çiftlikten biri. Şimdi de “Et ‘in Kitabı” nı kaleme alarak aslında bir anlamda meslekteki yolculuğunu, tecrübesini ve coşkusunu da okuyucuya ve hatta gurme damaklara anlatıyor. Et hakkında her şeyi bir de "Etin Profesörü"nden dinleyelim bakalım.

Yazarın Tüm Yazıları