A Milli Takımımızın Portekiz ile oynayacağı maça atanan Alman hakem Felix Zwayer, 2009’dan bu yana Bundesliga’da düdük çalıyor. 2012’de FIFA kokartı takan 43 yaşındaki Zwayer, Bundesliga’da 229, Şampiyonlar Ligi’nde 30, Avrupa Ligi’nde 25 müsabakada boy gösterdi. VAR teknolojisinin ilk kez kullanıldığı Rusya’daki 2018 Dünya Kupası’nın video yardımcı hakemlerinden biri olarak seçildi.
İLK KEZ AVRUPA ŞAMPİYONASI'NDA
Kariyerinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’na katılıyor. İlk düdüğünü İtalya-Arnavutluk (2-1) maçında çalan Zwayer, 4 sarı kart gösterdiği müsabakada başarılı bir performans sergiledi. Bunun sonucunda UEFA Hakem Komitesi de, aynı Halil Umut Meler gibi çok formda gözüken Alman’a hemen ikinci maçlarda görev verdi.
ADI ŞİKEYE KARIŞTI, DOSYASI BİRKAÇ YIL GİZLENDİ
Felix Zwayer'in sıkıntılı bir hakemlik kariyeri var. 2005 yılında Wuppertal ile Werder Bremen amatör takımları arasında oynanan karşılaşma kariyeri boyunca peşini bırakmadı. 2. Bundesliga hakemi Robert Hoyzer'in yardımcılığını yaptığı maçta, hakem tarafından kendisine verilen 300 Euro karşılığında "Wuppertal lehine kritik pozisyonları gözardı etme" şikesine adı karıştı ve 6 ay boyunca men edildi.
Bu uzaklaştırma, Alman Die Zeit gaze tesinin Almanya Futbol Federasyonu’ndan sızdırılan gizli bir dosyayı yayınlamasına kadar birkaç yıl süreyle gizli tutuldu.
PARAYI ALDI MI, BİLİNMİYOR
Sanki bu tarz turnuvaların gediklisi bir hakem görüntüsündeydi. Gayet sakin, soğukkanlı ve dikkatliydi. Slovakların öne geçtikten sonraki soğutma numaralarına kanmadı. Basit müdahalelere ve faullere itibar etmedi. Gol iptallerinde VAR müdahaleleri doğruydu. Lukaku’nun golü öncesinde atak başlangıç fazındaki eli Collina dahi göremezdi. Kartları net ve tartışmasızdı. Gelsin sıradaki! Tebrikler Halil Umut Meler.
Hakem Michael Oliver, Rodri’nin arkadan uzanan ayağını ‘topla oynamaya teşebbüs’ olarak değerlendirdi ve penaltının yanında sarı kart verdi. Halbuki o esnada kaleci yerde ve kale boştu. Petkovic topu boş kaleye atabilirdi. Oyun kurallarının ‘Kuralların Ruhu’ bölümünde, “Kurallarda doğrudan karşılığı olmayan durumlarda hakemlerin ‘oyunun ruhunu’ dikkate alarak karar vermesi beklenir” deniyor. Dolayısıyla burada kırmızı kart vermemek futbolun ruhuna aykırıdır.
TFF’nin 2024-28 Stratejik Plan lansmanı yapıldı. Son 24 yılda 20 MHK’nin değiştiği garabete sahip memlekette hakemliğin yönetiminin düzeltilmesi ve bir sistem oluşturulmasını bekleyen bizler açısından önemliydi. “MHK’nın Yeniden Yapılanması” başlığı altında:
İngıltere, Almanya, İspanya’daki yapılanma süreçlerine geçerek hakemlik kurumunun şirketleşme modeline döndürüleceği,
Projenin TFF ve kulüpler ortaklığında realize edileceği
%51 TFF + %49 Kulüpler Birliği Vakfı ortaklığı olacağı, 3’ü TFF’den, 2’si KBV’den 5 yönetim kurulu üyesi seçileceği,
1 sportif direktör ve 1 idari işler direktörü görevlendirileceği, · YETKI ve sorumlulukların paylaşılacağı açıklandı.
TFF Başkanı veya yönetimi kim olursa olsun, MHK değiştirerek, kulüp etkisiyle hakem yok ederek, deneme tahtasına çevirerek sistemin düzelmeyeceği nihayet anlaşılabildi. Yeni düzenin hayata geçebilmesi için TFF statüsü değişmeli.
18 TEMMUZ SEÇiMi iŞLERi ZORLAŞTIRIYOR
Yani 18 Temmuz’daki seçimin maddelerinden olması gerekiyor. Peki bahsi geçen şirket oluşumuyla ilgili neden bir çalışma duymuyoruz? TFF Başkanı’nın kim olacağına bakılmaksızın hızlı adım atılmalı, kurumsal bir zorunluluk haline gelecek şekilde hareket edilmeli. Hazırlıklar kamuoyuyla paylaşılmalı ve seçimdeki statü değişikliği formalite haline gelmelidir. “MHK Talimatı”nı her sezon 3-5 kez değiştirenler, buna mı zemin hazırlayamayacak?
KARE AS
Dört ismin de yol kazaları ve VAR destekleri elbette oldu lakin genel performansta açık ara fark yarattılar. FiFA kokartlı 7 isimden hiçbirinin bu karede olmaması istikrarlı performans, kalite, tecrübe ve gelecek adına düşündürücü.
ALi ŞANSALAN
1- Beşiktaş-Trabzon kupa finaliyle taçlanan çok başarılı bir sezon geçirdi. 20 maç yönetti. Hakemlik yorumu, mantalitesi, becerisi gayet iyi. Ah bir de “Yes/ No”yu öğrenebilseydi 7 FiFA kokartından birini çoktan hak etmişti. Yazın İngilizce çalış, Ocak 2025’te kokart değişsin.
TUGAY KAAN NUMANOĞLU
2- En olgun sezonunu yaşadı. Soğukkanlılığı çok etkileyiciydi. Zorluk derecesi yüksek çok maçta düdük çaldı. Sezon finalinde Konyaspor-Galatasaray maçına verilebilecek güveni ve takdiri sağladı, alkışı hak etti.
VOLKAN BAYARSLAN
3- 2011’de adım attığı Süper Lig’de 10 sene yüzüne bakılmadı. 3-5 maçla kadroda tutuldu. Yaş haddinden emeklilik günü sayıyor lakin derbiymiş, zor maçmış fark etmeden son 2 senedir kriz maçlarının genelinde başarılı yönetimleriyle nefes aldırdı.
VAR, dünyamıza girdiğinden bu zamana 5 yılı geride bıraktık. Sadece bizde değil, Avrupa’nın büyük liglerinde ve hatta UEFA hakem seminerlerinde dahi tartışmalar büyüdü. Fırçalardan nasibini elit kategorisi hakemler de aldı. Bundesliga ve Premier Lig’de VAR’ın geleceği sorgulandı, İngiltere’de VAR özürleri uçuştu. Hakemliğin derdi azalacak sanılırken, nurtopu gibi dertler çıktı.
YANGIN DAHA DA BÜYÜDÜ
Bizim gibi futbol kültürü olmayan ülkelerde ise yangın daha da büyüdü. TFF’nin de geçtiğimiz iki sezon boyunca yaptırımlardan ve yapıcılıktan uzak yaklaşımı, sadece hakemler üzerinde dünyada benzeri olmayan denemeleri de tuzu biberi oldu. Temel sorunlar yerine hakemlikle uğraşması bugünlere davetiye çıkardı.
Kaderin cilvesi, yabancı VAR’lar dünyamıza girdi girmesine lakin düşme ve şampiyonluk hattında 33, 34 ve 37. haftalarda skandal kararlarla pek de iyi sonuç vermedi. İşte Süper Lig’de 2023- 24 sezonunun VAR raporu:
HATAY, LEHiNE ÇIKAN VAR KARARLARINA RAĞMEN KAZANAMADI
VAR müdahaleleri sonucu değişen karar sayısında en kazançlı takımlar Galatasaray, Fenerbahçe ve Hatayspor oldu. Lehine/aleyhine farkları +6.
5 GALiBiYET, 5 BERABERLiK
Hatayspor en kazançlı 3 takımdan biri olmakla birlikte, VAR müdahalesi olan hiçbir maçı kazanamadı (5B-5M).
TFF’deki toplantıdan çıkan kulüp başkanlarının coşkusunu “VAR geliyor, hakem hatası bitiyor” sözleriyle hatırlarken tebessüm ediyorum.
AKILLARA ZARAR KARARLAR
Rusya başarısında göz ardı edilen nokta, dünyanın en iyi hakemlerinin gerek sahada gerek VAR odasında yer almasıydı. Böyle bir kadroyla turnuvanın çok başarılı geçmesinden daha doğal ne olabilirdi ki! Milyonlarca futbolseverin gözü önünde cereyan eden bir organizasyonda, futbolcuların oyuna saygı seviyesinin de yüksekliği eklenince çok başarılı hakem yönetimleri ortaya çıktı.
IFAB’ın kural kurcalamaları ve VAR protokolüne uymayan ülke federasyonlarının farklı uygulamaları çok geçmeden tartışmaları alevlendirmeye başladı. Akıllara zarar skandal kararlarla karşılaştıkça tepki büyümeye başladı. Yanlış oyuncudan çizilen ofsaytlar, unutulan savunma oyuncuları, atak başlangıç fazı tartışmaları, sarı/ kırmızı kart kavgaları, açık ve bariz tanımının anlaşılamaması, hakemden hakeme standartsızlık derken gelinen nokta:
SADECE OFSAYT VE ÇiZGi iÇiN
Bundesliga’da teknik direktörler, VAR’ın 2 konuda kullanılmasını talep etti: Ofsayt pozisyonlarında ve ihlalin çizginin içinde mi dışında mı olduğuna karar verilemediği durumlarda. Premier Lig ise yeni sezonda yarı otomatik ofsayt teknolojisine geçiş kararı almış olmakla birlikte, Wolverhampton Kulübü’nün VAR’ın kaldırılması yönünde bir çalışmaya girişmesiyle dikkatleri çekti.
İŞTE WOLVES'IN 'VAR KALDIRILSIN' ÖNERİSİNİN GEREKÇELERİ
Wolverhampton Kulübü, bu gerekçelerinde kimseyi suçlamadıklarını, futbol için mümkün olan en iyi sonucu aradıklarını, teknolojiyle çözümler denendiğini ancak Premier Lig’de 5 sezonluk VAR tecrübesinin ardından yapıcı bir tartışmanın zamanı geldiğini belirterek can alıcı cümleyi kurdu: “Hakem kararlarının doğruluğunda küçük bir oranda artış sağlayacağız diye ödediğimiz bedelin oyunun ruhuyla çeliştiği aşikar. Bu nedenle 2024-25 sezonundan itibaren kaldırmamız gerekiyor.” Gerekçeler:
Hakemler... Futbolu yönetemeyenlerin en kolay harcayabileceği insanlar...
Hedef tahtasına yerleştirilip sağlı sollu ok fırlatılanlar...
2000’lerin başında kariyerleri bir ömürlük iken, bir maçla biti rilme noktasına getirilenler...
Mahremlerinin de sızdırılmasıyla kurtlar sofrasının mezesi yapılanlar...
GÜVEN NEDEN YOK?
Kamuoyu ve kulüpler, ağır baskı altındaki hakemlerin ne denli güvensiz zeminde görev yaptığının farkında. TFF’lerin de arka çıkmamasıyla güçsüzleştiğini biliyorlar. Özgürlükleri tehdit edilen bu insanların ‘her şeyi yapabileceğini’ düşünebiliyorlar. Bu kısır döngüyü yok etmeye muktedir otorite de olmayınca, senaryo aynı: “Üzerimize oyun oynanıyor” diyen onlarca kulüp!
Sızdırılan seminer vakasının ardından hakem ve yardımcıların nabzını tuttum. Bir dokunduk, bin ah işittik. Duyduklarıma üzüldüm, sinirlendim, kaygılandım.
İşte hakemlerden satır başları: