Yüzde 99’a varan başarılı performansla, fevkalâde örneklerle referans kaynağıydı. “Yaşasın, hakem hataları bitiyor” coşkusuyla ve yanılgısıyla 2 nokta göz ardı edildi:
1- Dünya Kupası’nda sahada ve VAR odasında dünyanın en iyi hakemlerinin yer aldığı gerçeği.
2- Protokolde belirtilen ‘açık ve bariz hata’ kavramının ne demek olduğu.
İLGİNÇ MANZARALAR
Avrupa liglerinde farklı tecrübeler yaşandı. İngilizler, futbolun doğasından uzaklaşmamak ve zaman tasarrufu sağlamak adına iFAB protokolüne uymayacaklarını; sahadaki hakeme VAR ne söylerse o kararı vereceğini açıklamıştı. İlk sezon ilginç manzaralara sahne olmuştu. VAR, hakemin kulağına “Penaltı” diyordu; hakem izlemeye dahi gitmeden penaltı noktasına yürüyordu. Ne zaman ki Klopp, Guardiola gibi ağır ağabeyler “Saha kenarındaki VAR ekranları süs duracaksa kaldırılsın!” diyerek homurdanmaya başladı, ertesi sezon iFAB protokolüne dönüş yapıldı.
Bir ofsayt tespiti için 6 dakika beklendiği, yanlış oyunculardan ofsayt çizildiği, hatta Arsenal-Brighton maçındaki gibi bariz ofsayt konumunda asist yapan oyuncudan şüphelenilmeyip çizgi çekilmediği örnekler yaşandı.
"PARDON PENALTI VARMIŞ"
Bundesliga’da soyunma odasına girildikten sonra “Pardon, penaltı varmış!” denilerek sahaya çıkılıp penaltı kullandırıldı. Serie A’da da epey skandal karar vardı. Unutulmayanlar listesinin başında ise Juventus’un Salernitana karşısında 90 5’teki nizami golünün ofsayt nedeniyle iptali gelir. Halbuki VAR’ın çizdiği ofsayt çizgisinin 3 metre gerisinde untutulan bir savunma oyuncusu daha vardı ve maç 2-2 sona ermişti. Kısacası her ligde gani skandal örnek var.
9. dakikada Mepham’ın kendi kalesine attığı golde ofsayt çizgisini çekemeyen VAR hakemi İrrati, orta hakem Maresca’yı monitöre davet etti. Maresca göz kararıyla ofsayt kararı verip golü iptal etti.
Türkiye-Galler maçında VAR tarihinin en skandal kararlarından birine tanıklık ettik. 9. dakikada Merih’in pasıyla sağdan ceza alanına giren Zeki’nin ortasında Mepham ters bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderdi. Hakem Fabio Maresca orta noktayı gösterirken, pozisyonu inceleyen VAR hakemi Massimiliano İrrati, teknik bir arıza nedeniyle ofsayt çizgisini çizemedi. 2 dakikayı aşan incelemeye rağmen, top Merih’in ayağından çıktığı anda Zeki’nin ofsaytta olup olmadığını tespit edemeyen İrrati, hakem Fabio Maresca’yı monitöre davet etti. Muhtemelen o sırada Maresca’ya, “Ofsayt gibi ama çizemiyorum, sen de gel bir bak!” demek zorunda kaldı. Akıllara zarar uygulama sonucunda hakem Maresca da KANAATİNİ ofsayttan yana kullandı.
iFAB VAR protokolünde herhangi bir arıza durumunda, karar verme açısından net bir veri bulunmuyorsa, sahada hakemler tarafından verilen karar geçerli sayılıyor. Dolayısıyla Massimiliano rrati, gol kararını desteklemeli ve karışmamalıydı.
‘OFSAYTIMSI’YI HATIRLATTI
Bu pozisyon, Süper Lig’de sezona damga vuran skandallardan Özgüç Türkalp-Erkan Özdamar diyaloğunu hatırlattı. Türkalp de Sivas-Galatasaray maçında ofsayt çizgisini çizememiş, Özdamar’ı “Ofsaytımsı” diyerek davet etmişti.
Sanırım Maresca’nın gözleri, Ultra HD kameralardan daha hızlı ki ofsaytı tespit edip çaldı!
<iframe width="760" height="450" src="https://www.youtube.com/embed/7JNVr_8MNNI" title="Arda Güler'in Fenerbahçe'den gitmemesi için ona ne söylemek istersiniz?" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>
Yapay zeka sistemine geçiş, VAR kadrosu oluşturulması, ödül-ceza sistemi tutarsızlıkları, VAR kayıtlarının deşifre edilmesi, yeni klasmanlar, FIFA kadrosunun seçimi, derbilerde Halil Umut Meler alternatifsizliği, kritik atamalardaki dengesizlikler, internet sitesi üzerinden TFF ve MHK açıklamalarıyla isim verilmeden cezaya girenler, FiFA hakemlerinin birkaçının devre dışı kalması, AVAR’lara iFAB kapsamı dışında emrivaki görevler, sıradan bir antrenman tebligatı yapılıp resmi atletik teste dönüşen aldatmacalar, tarihte ilk kez ligin sonu yaklaşırken düzenlenen atletik testler (sakatlıklar yaşanınca iptal edildi), aynı pozisyon için MHK eğitimindeki kararla yayıncı kuruluştaki Kuralına Göre programında çelişenler, Avrupa ile hakem/ VAR transfer görüşmeleri, TFF Başkanı’nın hakemlerle bire bir pozisyon ve durum değerlendirmeleri, hakemlerin maaşı üzerinden TFF’de polemikler, TFF yönetim kurulu üyesinin hakemlerin sabotaj yapabilme ihtimaline dair ithamı, kulüplerin ağır tepkileri, TV yorumcularının ve sosyal medyanın linçleri...
SÜPER LiG HAKEMLERi PSiKOLOJiK ENTÜBEDE
Psikolog bir dostuma bu doneleri verdiğimde aldığım cevap son derece ilgi çekiciydi:
“Hakemler sezonu psikolojik entübe halinde geçiriyor.”
Genetiğiyle oynanan ve bu denli müdahale edilen ortamda başarı çok zor. Reel şartları devre dışı bırakıp sadece saha içini değerlendirmek zor olsa da kadronun %80’inin “Faul ve Fena Hareketler” ile “Disiplin Uygulamaları”nda zayıf olduğu gerçeğini de kabul etmek gerek. Verilmeyen yüzlerce sarı kart, verilen onlarca hatalı kart, çalınmayan veya hatalı çalınan fauller, elle oynamalar...
HOROZU ÇOK OLAN MHK’NIN SABAHI OLMAZ
MHK için yıllarca camiadan ve dışarıdan pek çok isim denendi. Horozu çok olan köyün sabahı geç olur misali, yetki hiçbir dönemde MHK’da olamıyor, ol-du-rul-muyor. Avrupa’daki gibi hakemlerin ve kurulların arkasında güçlü duran otorite en önemli gereksinim. İstikrarı sağlamak ve kaliteyi artırmak için objektif ve profesyonel yabancı yöneticiler süreci yönetmeli, kurul bağımsız olmalı, TFF karışamamalı ve en az 5 yıllık kalkınma planı olmalı.
TFF ASIL iŞiNi YAPMALI
Hatta De Bruyne’nin hiç söylemediği sözler üzerinden haberler türetildi. Halbuki ikili arasında bambaşka bir olay ortaya çıktı.
Real Madrid ile oynanacak olan rövanş maçından sadece 2 gün önce, Pazartesi günü Kevin de Bruyne'nin dedesi vefat ediyor. De Bruyne, Pep Guardiola’dan cenaze töreni için izin istiyor. Pep de “Aile en önemli varlığımız. Dedene son görevini yapmak için elbette gitmelisin. Böyle günlerde birliktelik gerekir” diyerek yıllardır peşinde koştuğu Şampiyonlar Ligi kupası için son derece kritik maç öncesinde De Bruyne’ye izin veriyor.
Belçikalı yıldız oyuncu ülkesine gidiyor. Lakin o da Pep'in içtenliğine ve babalığına çok güzel cevap vermekten geri kalmıyor. Maç günü arayarak özel uçakla Manchester'a geleceğini ve maça yetişeceğini haber veriyor. Etihad’da takımını yalnız bırakmıyor ve hatta Real Madrid’e yaşattıkları hezimette de başrollerden birini oynuyor.
1- Yunanistan’da play-off’ları yönetmek için gönderilen hakemlerin karşılaştığı şiddet sonrası UEFA harekete geçti.
2- UEFA Başkanı Ceferin, Yunanistan Futbol Federasyonu Başkanı Baltakos’a mektup yazıp ‘desteğimizi çektik’ dedi.
3- Yabancı hakeme sert önlemlerle sıcak bakabiliriz. Yoksa Komşu’daki olayların bizde yaşanmayacağını garanti edemeyiz.
Bu hakemlerle lig bitmez!” ile başlayan, “yabancı hakem gelsin” nidaları ile devam eden Süper Lig geleneğinde henüz bitmeyen bir sezon yaşanmadı ancak yabancı hakem arzulayanları üzecek haber UEFA Başkanı Alexander Ceferin’den geldi:
“Sayın Başkan, sevgili Panagiotis Baltakos, Play-off’ları yönetmek üzere gönderdiğimiz hakemlere saldırganlık ve şiddet içeren davranışlar nedeniyle üzüntü ve endişe içindeyiz. Ortak çabalarımıza rağmen son olaylar nedeniyle UEFA, Yunanistan’a elit ve 1. kategori hakem desteğini geri çekme kararı aldı. Yaşananlar futbolun ötesindedir. Federasyonun ve hükümetin çabalarına minnettarız lakin hakemlerimizin güvenliğine ve tehlikeden uzak olmalarına öncelik vermeliyiz.”
ŞOVLARA DEĞiL HAKEM YETiŞTiRMEYE iHTiYAÇ VAR
Dünya hakemliğinde genel dert “kalite”. “VAR çocukları” jenerasyonu doğdu ve “nasıl olsa arkamızı toparlayacak birisi var” boşvermişliği hakim. Kalitesizlikle tecrübesizliğin birleşmesine Süper Lig’deki ağır baskı eklenince kritik hata sayısı artıyor. Aşağıdan gelecek ümitvar hakem sayısı 3’ü zor buluyor. Bu nedenle günü kurtarma şovlarına değil, aklıselim projelerle hakem yetiştirme zamanına ihtiyacımız var.
VAR’LA HAKEMLiĞi UNUTTUNUZ
Hele ki hakem camiasının yap-boz tahtasına çevrildiği başka bir döneme de tanıklık etmedim. Hal böyleyken sezon finaline yakışır yeni bir senaryoyla çorbada tuzum olsun istedim! Son haftaya girerken Galatasaray’ın 3 puan önde ve Fenerbahçe’ye göre genel averajının 6 gol, attığı gol sayısının da 4 gol fazla olduğunu varsayalım. Derbide Fenerbahçe bu sezonun en iyi oyununu sergiliyor ve maçı kazanıp puanları eşitleme şansına sahip. Hatta daha fazla gol bularak ikili averajda öne geçme şansına doğru ilerliyor. Ve dakikalar 61’i gösterdiğinde tartışmalı bir pozisyon sonucunda gelen golle 3-0 öne geçiyor. Yani ilk maçtaki skorla aynı! İşte tam bu esnada Galatasaraylı 5 oyuncu hakeme yükleniyor ve ihracı gerektirecek saldırgan tavır sergiliyor. Hakem de 5 oyuncuyu kırmızı kartla cezalandırıp saha dışına göndererek maçı tatil ediyor!
NE OLACAK ŞİMDİ?
Futbol Müsabaka Talimatı (FMT) Madde 22: Hükmen Yenik Sayılmalar (a) bendi şöyle der: Müsabaka esnasında herhangi bir sebeple takımın sahadaki futbolcu sayısının 6 (altı) kişiye inmesi (Bu durumda müsabakaya devam edilmez.)
MAÇ NASIL TESCİL EDİLİR?
FMT’nin 23.maddesi “Hükmen Mağlubiyet Sürecinde Uygulanacak Usul ve Sonuçları”nın 4. bendi şöyle der: Hükmen yenik sayılma halinde galip gelen takım lehine 3 gol verilir. Hükmen yenik sayılan takım, gol atmış olsa dahi hiçbir golü geçerli kabul edilmez. Hükmen galip gelen takımın üçten fazla attığı goller geçerli olarak kabul edilir.” Yani, 61. dakikada tatil edilen maçta skor o an 3-0 olduğundan Fenerbahçe 3-0 kazanmış olarak tescil edilecek. O esnada skor 4-0 olsaydı 4-0 tescil edilecekti, 1-0 Fenerbahçe önde olsaydı, yine 3-0 tescil edilecekti.
PEKİ BU DURUMDA KİM ŞAMPİYON OLUYOR?
· FMT’nın 9. maddesinde puan eşitliği durumunda uygulanacak esaslar açıklanmış:
·
Giresun-Fenerbahçe maçında ev sahibi takımın attığı goldeki tartışma hâlâ sürüyor. Golde ofsayt var mıydı, VAR odasında pozisyon atlandı mı, hakemler sezon başındaki kural değişiminden bihaber mi yoksa tüm hakem ekibi doğru karar mı verdi?
VAR ODASI BiR GOL ATILDIĞINDA NE YAPAR?
Öncelıkle atak başlangıç fazına bakılır. Golü atan takımın atak başlarken topa nasıl sahip olduğu incelenir. Bir ihlal yaparak mı yoksa nizami şekilde mi topa sahip olduğu izlenir. Atak devam ederken başka ihlaller olup olmadığı kontrol edilir. Bu kontrol tüm ihlalleri kapsamakla birlikte odaklanılan noktalar faul ve fena hareketleri ile ofsayt değerlendirmeleridir.
VAR ile her iki AVAR’ın istişarelerinin gerektiği pozisyonlar doğabilir. Ülkemizde AVAR hakemliği bir dönem İFAB’ın yardımcı hakem tavsiyesine aykırı şekilde ne yazık ki hakemlerden seçilmekteydi. Giresun’daki gibi pozisyonlar yaşandığında VAR odasında bir yardımcı hakem bulundurmanın İFAB’ın ne kadar doğru bir öngörüsü olduğu, keyfe keder kararlarla VAR odasına hakem seçilmemesi gerektiği de bir anlamda tescillendi.
DOUKARA’NIN BEŞiKTAŞ’A ATTIĞI GOL YENi KURALA GÖRE GEÇERSiZ
Giresunspor’un golü neden tartışılıyor? İFAB’ın oyuncağa çevirdiği “topu bilerek oynama” ile ilgili yaklaşımın bu sezon başında tekrar değiştirilmesi nedeniyle...
Bu değişimden önce hafızalara kazınan en can alıcı örnek 25 Ağustos 2018’de Beşiktaş-Antalyaspor maçında Adriano’nun kafasından seken top sonrasında Doukara’nın attığı goldü. “Topun Kontrolü-Bilerek Oynama” kavramındaki yorumlar nedeniyle çok sıkıntı yaşanınca İFAB kriterleri daha belirginleştirmeye gayret edip, özellikle de ofsayt değerlendirmelerinde baz alınmak üzere pek çok görüntü örneği paylaştı.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) hakem ücretlerinde ödül/ceza sistemini getireceği uzun süredir dillendirilen bir konuydu. Son olarak yardımcı hakemlere de gönderilen tarifeyle trafikteki EDS (Elektronik Denetleme Sistemi) gibi hakemlikte de HÖS (Hakem Ödül Sistemi) devreye girdi. Hakemliği “bir şirket” gibi yönetme mantalitesine geçiş yapan TFF, dünyada benzeri olmayan bir ilke daha imza attı. Hakemler ve yardımcı hakemler maç performanslarına göre ya prim kazanacak ya da ceza ödeyecek!
95-100 PUANA 26 BİN TL
Maaşları dışında hakemler maç başına 20 bin, yardımcı hakemler ise 8 bin 800 TL alıyordu. HÖS sistemiyle maç başına ücretler değişkenlik göstermiş olacak. Mükemmel maç yöneten ve 95-100 arası puan alan bir hakem (20 bin + 6 bin) olmak üzere bir maçtan 26 bin TL kazanabilecek. Yalnız bu noktada gözlemciler çok kritik. Çünkü mevcut sistemde gözlemciler sadece maç raporunu yazıyor. Puanı ise gözlemcilerin yazdığı rapora göre arka planda puanlandıran bir algoritma sistemi var. Dolayısıyla yeni para cezası sisteminde içerideki algoritmanın vereceği puan hayli önem kazanacak.
UMARIM KARARI PFDK VERİR!
Korkarım ki hakemlere aynı yapay zeka atamasında yaşandığı gibi “bu maçtaki ücretinize MANUEL müdahale edilmiştir” mesajı gidebilir. Şimdiden hazırlıklı olsunlar! Bakalım daha ne gibi yenilikler(!) göreceğiz. “Hakemlerimizin bir şansı var. İnşallah ödül/ceza kararını Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) verir. Kulüplerimize, yöneticilere karşı sıkça kullandığı “ceza tayinine yer olmadığına” cümlesi hakemlerimize de nasip olsun!
BİR MESLEĞİN YOK EDİLİŞİNİN HAZİN ÖYKÜSÜDÜR
Şeffaflık ile gizem arasında pinpon topu gibi oynanan, her açıklamayla şamar oğlanına çevrilen, yönetici beceriksizlikleriyle tecrübe kazanmadan kurtlar sofrasına atılan, kulüplere yem etmeyiz diyenlerin oyuncağı olan, altyapısı olmayan sistemden liyakatsız isimleri Süper Lig’e çıkaran, sosyal medyadan yazılı ve görsel basına kadar saldırılan ve nihayetinde ülkedeki futbol garabetinin 1 numaralı sorumlusu zannettirilen bir meslektir hakemlik bizim buralarda.