Özal'ın teknokratları partisi

TÜRK siyasi hayatına gelecek hafta yeni bir parti daha katılıyor.

Partinin kurucularına baktığımızda ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.

Kurucuların birçoğu Turgut Özal'ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine ‘‘teknokratlık’’ yapmış kişilerden oluşuyor.

Partinin kuruluş çalışmalarında motor görevini, Özal'ın halasının oğlu, eski bakan Hüsnü Doğan yürütüyor.

Doğan'ın Özal döneminde partideki işlevine bakıldığında, teknokrat özelliğinin her zaman önde olduğu bilinen bir gerçek.

Çarşamba günü İçişleri Bakanlığı'na kuruluş dilekçesi verilmesi planlanan partinin diğer kurucularına gelince...

Özal döneminin Yabancı Sermaye Başkanlığı ve Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Namık Kemal Kılıç başta geliyor.

Bir diğer isim eski TÜPRAŞ Genel Müdürü Mehmet Savran...

Sürpriz sayılabilecek isim ise Meclis Genel Sekreteri Vahit Erdem...

Erdem, kurucular arasında yer alması için teklif geldiğini doğruladı.

Ancak henüz kararını vermediğini söyledi.

Erdem her ne kadar bunu söylese de bir zamanlar teknokrat olarak birlikte olduğu arkadaşlarını bugün de yalnız bırakmak istemediğini gördük.

SİYASİLER

Çetin Emeç Caddesi üzerinde binası tutulan partinin çekirdek kadrosunda eski siyasiler de yer alıyor.

Eski siyasilerin ortak özelliği ise geçmişte ANAP ve DYP'de milletvekili olarak görev almış olmaları.

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakınlığı ile tanınan, DYP eski milletvekili İrfan Köksalan çekirdek kadroda yer alıyor.

Diğer isimler eski ANAP'lı Hasan Korkmazcan ve Ahmet Alkan...

Hüsnü Doğan dünkü sohbetimizde bu isimler dışında kendilerine katılacak olanların bulunduğunu bildirdi. Ancak, isim vermekten kaçındı.

Gelecek hafta ortasında partinin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığı'na verildiğinde sürpriz isimlerle karşılaşabileceğimizi söylemekle yetindi.

Doğan'a merkez sağ ve solda, son dönemde birçok partinin kurulduğunu veya kurulma aşamasında olduğunu anımsatarak şu soruyu yönelttik:

‘‘Bu kadar parçalanmışlık içinde sizin başarı şansınız ne olacak?’’

Doğan
, ‘‘Bunu ben öteden beri savunuyorum. Ama bütünleşme için de formülümüz var’’ dedi ve şöyle devam etti:

‘‘Beyler kolaylıkla beyliğinden vazgeçmez. Onun için sistem bütünleşmeyi sağlamalı.’’

İKİ TURLU TOPARLAR

Bunun için iki turlu seçim sistemine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Doğan şunları söyledi:

‘‘İki turlu seçim sistemi merkez sağ ve solun toparlanmasını sağlar. Ancak ikinci tura üç parti kalacak bir sistem gelmeli. Ben bunu daha önce de söyledim, şimdi görüşümü paylaşanların olduğunu görmekten memnunum.’’

Hüsnü Doğan
, ilk tura bütün partilerin katılmasından yana.

İlk turda gücünü gösteremeyeceğini hisseden partilerin kendisine en yakın olan partiyle daha seçime girmeden bütünleşeceğini düşünüyor.

İkinci turun bütünleşmeyi daha da sağlamlaştıracağına inanıyor.

Doğan, ‘‘Bu sisteme geçilirse koalisyonlar bir tam bir çeyrek parti ile oluşur, öyle 3'lü 4'lü koalisyonların çıkmasından kurtuluruz’’ dedi.

Partinin kuruluş çalışmasında bulunun eski Hazine Müsteşarı Namık Kemal Kılıç da aynı görüşleri dile getirdi.

Özal döneminde siyasetten uzak durup bugün politikaya soyunmalarının gerekçesini ise şöyle dedi:

‘‘Vatandaş devleti tanıyan, dürüst, tecrübeli kadrolar istiyor.’’

Başarı şanslarının ne olacağına ise kendisi de bugünden karar veremiyor.
Yazarın Tüm Yazıları