SEÇİM kararı almak için olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu tıklım tıklım.
Liderlerin ve bakanların hepsi tam kadro Meclis'te.
DSP'deki parçalanma sonucu grup kuran Yeni Türkiye dolayısıyla Genel Kurul Salonu'nda yerler de değişmiş.
Özellikle DSP'li milletvekilleri, salona girdiklerinde, daha bir ay önce oturdukları sandalyelerde MHP'lileri görünce kısa bir şaşkınlık geçiriyor.
Meclis'i birinci parti olarak kapatan DSP, Genel Kurul'da iktidar partilerine ayrılan yerde en geriye düşmüş.
Olağanüstü toplanma kararı alındıktan sonra milletvekilleri kendini kulise atıyor.
Nasıl partinin tabanı seçmense, Meclis'in tabanı olan milletvekillerindeki seçim kaygısı her adımda hissediliyor.
Hapsi, karşılaştıkları gazetecilere, milletvekili arkadaşlarına aynı soruyu yöneltiyor:
‘‘3 Kasım'da seçim olacak mı?’’
ÇİFTE DİKİŞ
Kulisin girişinde ANAP'tan istifa ederek DYP'ye geçen eski başbakan Yıldırım Akbulut, Eyüp Aşık, Burhan Kara, Mahmut Bozkurt'un yanına gelenlerin sorusu da aynı.
Akbulut sorulara, ‘‘Eh olacak artık herhalde’’ diye kısa yanıt verdi.
Aşık kararlı ses tonuyla ‘‘Bu seçim olur. Hem de Seçim Kanunu değişikliğiyle seçim kararı alınır. Çifte dikiş atılır’’ dedi.
Yüksek Seçim Kurulu'nun bazı isteklerinin yanı sıra seçim kararının kanunla alınması gerektiğinin nedeni şöyle açıkladı:
‘‘1987'den beri, her seçim zamanı listeye giremeyenler bu Meclis'i açtırmayı başardı. Hem de hiçbir parti desteği olmadan. Şimdi DSP ve SP seçim istemiyor. Çok daha rahat açtırıp, seçim kararını iptal ettirebilirler. Onun için karar yetmez, kanuna da bağlamalıyız.’’
Kanun olması halinde, iptalinin önündeki engeli de sıraladı:
‘‘Milletvekili listeleri ekim başında açıklanırsa, kendini listede bulamayıp isyan edenler Meclis'i toplayıp kanunu değiştirecek sayıya ulaşsalar bile, değiştirdikleri kanun da Cumhurbaşkanı'na gidecek. Cumhurbaşkanı da herhalde alınan seçim kararının iptaline onay vermez, 15 gün bekletir, Meclis'e iade eder. İsyan edenler tekrar toplanıp kanunu iptal ettirene kadar seçim yapılmış bitmiş olur.’’
MHP Grup Başkanvekili İsmail Köse de ‘‘çifte karar’’ çıkaracaklarını belirterek, ‘‘Önce kararı alırız. Ardından yasasını da çıkarırız’’ dedi.
RET VERECEĞİM
Seçimi garantiye almak için formüller geliştirilse, parti yönetimleri ‘‘Biz varız’’ dese de buna rağmen ret diyecek milletvekilleri de var.
Eski bakan ve ANAP eski Teşkilat Başkanı Ersin Taranoğlu da bunlardan biri. Taranoğlu, ‘‘Ret oyu vereceğim. Bu seçim sistemi ve yasalarıyla seçime gidilmemeli’’ dedi.
Taranoğlu'nun yanında duran ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'ya baktık. O da gülümseyerek, ‘‘İnanın seçim değil de sanki yeni bir hükümet çıkacakmış gibi geliyor bana’’ dedi ve sustu.
Muhalefet kulisinde seçim için ek bütçenin Maliye Bakanı Sümer Oral tarafından Meclis'e gönderilmemiş olmasına dikkat çekilerek, ‘‘Seçimin olması zor’’ görüşü dile getiriliyordu.
Oral'a ulaşıp bu kaygıyı aktardığımızda yanıtı şöyle oldu:
‘‘Seçim kararı çıkmadan ek bütçesi çıkamaz. Önce karar alınır, bizim hazırlığımız ek bütçeyi göndeririz. Bir günlük iş, seçimin mütemmim cüzüdür. Bir aksilik yok.’’
Meclis'te milletvekilleri kendi durumlarını en iyi şu cümleyle özetliyorlardı: ‘‘Hem ağlarız, hem gideriz...’’