Gecenin karanlığını bir ıslık gibi delip, insanın içine huzur katan ‘‘bekçi babanın düdük sesi’’ on yıllar sonra tekrar duyulacak.
Mahalle bekçileri dönüş yapıyor.
Orta yaş grubundaki birçok kişinin nostaljisinde kalan ‘‘bekçi baba’’, sinemalara konu olan ‘‘Bekçi Murtaza’’, nohutlu düdüğü ile mahalleye tekrar taşınıyor.
Mahalle bekçilerinin dönüşüne karar verilmesindeki neden, ekonomik krizle patlama gösteren kapkaç, hırsızlık ve gasp olayları...
İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, suç ve suçlulukla mücadelede yeni yöntemler geliştirilirken, ‘‘Türkiye'ye özgü sistemlerden de yararlanılması gerektiği’’ görüşünde.
Yücelen sohbetimizde mahalle bekçisi sisteminine dönüş yapılması kararını açıklarken, şu örnekten yola çıktı:
‘‘İstanbul'da kapkaç olayları artış gösterince yaya devriye sistemine ağırlık verdik. Pilot bir bölgede mahalle bekçiliği sisteminde olduğu gibi yaya devriyeler dolaşmaya başladı. Kapkaç olayları bıçak gibi kesildi.’’
Hatta, pilot uygulamanın yapıldığı bölgeyi, sadece kapkaççılar değil, evlere dadanan hırsızlar da terk etmiş.
KALİTEYİ AZALTAN KABAHATLER
Yücelen, buradan yola çıkarak şunları söyledi:
‘‘Suç ve suçlularla mücadelede önleyici anlayışı benimseyen yaklaşımların ortak özellikleri ve uygulamalarını koymamız gerekiyor. Bunun için yaya devriye sistemine ağırlık verilmeli. Sivil inisiyatif ve sivil örgütlenmelerle işbirliğine gidilmeli. Tüm devlet kuruluşları suçun önlenmesi bakımından yasal sorumluluğa ve işbirliğine sevk edilmeli. Suçlu, mağdur ve suç mahallinin özelliğini dikkate alan stratejiler uygulanmalı.’’
Bunları sıraladıktan sonra, ‘‘belki de en önemlisi’’ deyip ekledi:
‘‘Hayatın kalitesini azaltan 'kabahatler' türünden suçların önlenmesine özel önem verilmesi lazım...’’
Yücelen, bunun ‘‘birçok sosyal problemin çözümü ile doğrudan ilişkili’’ olduğunu da kaydetti.
SUÇ ENSTİTÜSÜ
Mücadelenin fonksiyonel bir sistem ve strateji içinde yapılması gerektiğini belirtti.
Bu amaçla, ileride üniversite haline geleceğine inandığı Polis Akademisi bünyesinde bilimsel bir çalışma yapılması için hazırlık başlatmış.
Çalışma, suçla mücadele stratejilerinin üretilmesi sırasında veri olarak kullanılacak bilgilerin elde edilmesini hedefliyor.
Yücelen bu çalışmayı, ülke çapında tüm sosyal kesimlerin, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel dokularını da dikkate alan, bakanlık- üniversite işbirliği çerçevesinde, kapsamlı bir bilimsel araştırmanın ilk adımı olarak görüyor.
Hatta, bir üniversite bünyesinde Suç Enstitüsü kurulmasını istiyor.
Yücelen, Suç Enstitüsü'nün görev tanımını ise şöyle yaptı:
‘‘Genel faktörlere ilave olarak bölgesel, yöresel özelliklerin ve geleneklerin etkileri de dikkate alınarak suç tipi, işleniş sıklığı, suç algılaması, uyandırdığı infial, suçlu-mağdur-suç mahalli profillerini gösteren suç haritaları ve diyagramlarının çıkarılması. Kanunların suçla mücadelede görevli ve yetkili kıldığı mercilerin, etkinlik ve verimlilik düzeylerinin belirlenmesi. İnsanların devamlı yaşadıkları ve çalıştıkları çevreyi en iyi kendilerinin değerlendireceği dikkate alınarak, suçla mücadelede belirlenecek toplumsal odaklı stratejilere halkın katılımını sağlayacak yol ve yöntemlerin belirlenmesi.’’
Yücelen'in, bu sözlerinden yola çıkıldığında şu söylenebilir:
Bekçi Murtaza, mahalleye akademik kariyerle dönüyor.