Başbakanlık'ta sürpriz buluşma

MHP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin Başbakanlık'taki makamının geçen hafta sürpriz bir ziyaretçisi vardı:

Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk...

MHP'den aktarıldığına göre, aslında randevu çok kısa süreli ayarlanmış. Bahçeli-Selçuk arasındaki görüşme, o kadar koyu bir sohbete dönüşmüş ki, tahmin edilenin çok ötesine geçmiş, saatler sürmüş.

Konu, Cumhuriyet'in içinde bulunduğu mali sıkıntıdan çıkıp, Türkiye'nin bugünü ve geleceğine ilişkin görüş alışverişine dönüşmüş.

Ağırlıklı olarak da Türkiye'nin Avrupa Birliği süreci üzerinde durulmuş.

Bahçeli-Selçuk buluşmasının MHP'deki yorumu şöyle:

‘‘Başbakan Yardımcısı ile bir Gazete İmtiyaz Sahibi'nin görüşmesinin ötesine geçti. Kuvayı Milliye ruhu canlandı diyebiliriz. Birçok konuda Sayın İlhan Selçuk ile aynı düşündüğümüzü gördük. Bundan memnunuz.’’

ONLAR BENİM GİBİ

Görüşmeyi dün İlhan Selçuk'a sorduk; Bahçeli'yi ziyaretini doğruladı. Görüşmesinin gerekçesini şöyle açıkladı:

‘‘Görüşmem Cumhuriyet Gazetesi'nin kişiliği ve kimliğini yaşatma çabasından kaynaklanıyor. Sadece Sayın Bahçeli ile değil, Sayın Ecevit ve Cumhurbaşkanı ile de görüştüm.’’

Selçuk'
a MHP'den yayılan şu sözleri aktardık:

‘‘İlhan Selçuk ile ağırlıklı olarak AB konuştuk. Bizimle aynı düşünüyor. En küçük bir görüş ayrılığımız yok. Aramızda ittifak oluştu.’’

Selçuk,
bu haberlerin özüne itiraz etmedi, ‘‘Bizim düşüncemiz de Fransa, İtalya, İspanya gibi AB'ye kendi kişiliğimizle girelim yönünde’’ dedi.

İlhan Selçuk'un itirazı tek bir noktaya oldu:

‘‘Ben onların İlhan Selçuk gibi düşünmeye başladığını gördüm...’’

KUVAYI MİLLİYE
RUHU

MHP'nin geçmişteki itici gücünun ‘‘kahrolsun komünizm’’, ‘‘kızıl elma’’, ‘‘Orta Asya’’ olduğunu anımsattı. Komünizmin kalmadığını, Orta Asya cumhuriyetlerinin bağımsızlığına kavuştuğunu, Doğu-Batı blokunun kalktığını anımsattı ve ekledi:

‘‘MHP'nin yeniden yapılanması, milliyetçiliği ulusal kimlik üzerine yapmaları gerekiyordu. Şimdi onu yapıyorlar.’’

MHP'nin, İlhan Selçuk görüşmesinden memnuniyeti, AB sürecinde kendileri gibi düşünen başka kesimlerin de olduğunu kamuoyuna göstermek. Türk Ceza Kanunu değişiklikleri, idam cezası, Kürtçe yayın ve eğitim konularında, ‘‘MHP tek başına direnen taraf’’ imajını silmek.

Bunun için, geçmişte en sert, hatta acımasız çatışma içinde bulunduğu, bugün ise aynı noktada buluştuğu taraflarla ittifak oluşturmak. Kendi deyimleriyle ‘‘Kuvayı Milliye ruhunu canlandırmak’’...

MHP'nin koalisyonda bundan böyle tutumunun ne olacağına gelince.

Başbakan Bülent Ecevit'in önceki gün Sedat Ergin'e, ‘‘Yolun yarısına geldik’’ diyerek start verdiği seçim süreci, MHP'de başlamış.

MHP, bu süreçte kendi kimliğini hafızalarda canlandırma, ‘‘uysal çocuk’’ görüntüsünden kurtulma kararlılığında.

Bir yandan, ‘‘AB'ye girmeye karşı değiliz, hatta destekliyoruz’’ derken, ‘‘ama’’ diye başlayan bir diğer cümle ile de ihmal etmiş gözüktüğü tabanına sahip çıkacak.

Seçim sürecinde ANAP'a AB kozunu kullandırmamak için gayret edecek.

Muhalefet partileri tarafından da sıkça vurgulanan, ‘‘MHP teslim oldu’’ imajını silmek için çabalayacak.

Ortaklarına, ‘‘hükümette anlaşamadık, isterseniz gidin muhalefetle anlaşın’’ da demeyecek.

Koalisyonda vuruşarak kalacak.

Hükümette işler eskisi gibi olmayacak.
Yazarın Tüm Yazıları