‘HER haftası bir badireyle geçti...’ Hükümetin etkin bir bakanı, koalisyonun üç yılını dün bu sözlerle değerlendirdi. Geçmiş üç yıla dönüp bakıldığında, etkin bakanın sözlerinin gerçekliği de ortaya çıkıyor. İki deprem, cumhurbaşkanı seçimi, iki ekonomik kriz, ardından Telekom krizi, 10 bakan değişimi, operasyonlar, siyasi çekişmeler, insan hakları, demokratikleşme yasaları, ekonomi ve kamunun yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasalar ve Anayasa değişiklikleri.PAZARLAMASINI YAPAMADIKÜç farklı görüşü temsil eden koalisyon yapısı içinde, aslında koalisyonun üç yıl içinde çıkardığı performans da azımsanmayacak boyutta. Bu noktaya gelişte, bugün koalisyonun üçüncü yılı ile birlikte, 77'nci yaşını tamamlayacak olan Başbakan Bülent Ecevit'in katkısı yadsınamaz.Nitekim, dün konuştuğumuz altı bakan da bunu özellikle vurguladı. Tabii bir de Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın hükümet uyumunun sağlanmasında gösterdiği çaba... Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'e göre ise bu kadar iş yapmalarına rağmen, bir tek eksiklikleri var.Kendi ifadesiyle; ‘‘yaptıklarını pazarlayamamak’’...MHP'li TBMM Başkanvekili Murat Sökmenoğlu'nun, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in, İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in de yaklaşımı aynıydı. SEÇİMİN TARİHİHükümetin üçüncü yılı dolarken, geleceği de dün hastaneden taburcu olan Başbakan Bülent Ecevit'in bundan sonraki performansına bağlanmış durumda.Koalisyonun önündeki bir diğer eşik ise AB yolunda, idam cezasının kaldırılması, ana dilde yayın ve öğrenme hakkı ile ilgili düzenleme olarak görülüyor. Bakanlar, bu düzenlemelerin koalisyonun ömrünü etkilemeyeceğine inanıyor. Bu yıl sonuna kadar bir seçim öngörmüyorlar. Seçim için öngördükleri en erken tarih ise; 2003'ün sonbaharı.Bakanlar bunu söylese de partilerinde, 18 Nisan 2003 tarihinden önce, muhtemelen de 2003 Mart'ında seçim olacakmış gibi hazırlık yapılıyor. Hazırlıklara, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in seçim tarihinin bir an önce belirlenmesi gerektiği yönündeki sözleri de hız katmış. Derviş'in seçim isteğinin ‘‘uluslararası boyutta gelen telkinlere de dayalı’’ olduğuna inanıyorlar. Genel seçimin 18 Nisan 2003 tarihinden önce yapılması halinde, Anayasa gereği yerel seçimle birlikte gerçekleşmesi zorunluluğu da kalkacak. ANAYASA ENGELİSeçimin ilkbahar mı, yoksa sonbaharda mı olacağının bir diğer göstergesi olarak da Anayasa değişikliği gösteriliyor.Meclis Uyum Komisyonu Başkanı Yüksel Yalova, iki seçimin ayrılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin haziranda çıkacağına inanıyor. Böylece 18 Nisan 2003'ten sonra gerçekleşecek bir genel seçimde, iki seçimin birlikte yapılması zorunluluğu ortadan kalkmış olacak. Dolayısıyla, Anayasa engeli aşıldığı için sonbaharda genel seçimi, zamanında yani 18 Nisan 2004'te de yerel seçimi yapma olanağı ortaya çıkacak.Bu da hükümetin ömrüne 6 ay daha katacak. Her ne olursa olsun, başta da etkin bakanın vurguladığı gibi, bundan sonraki süreç hükümet için yine badirelerle dolu geçecek.