Paylaş
İklim krizi nedeniyle dünyanın çok yakın gelecekte karşılaşacağı en büyük üç sorunun ‘Açlık, Kıtlık ve Sağlık’ olduğunu erken öngörüp sürdürülebilirlik konusuna eğildi. Bitkisel bazlı beslenmenin önemine dikkat çekti.
Gıda mühendisi Hüseyin Şirin’le birlikte uzun bir araştırma döneminin ardından dünyanın geleceği için önemli olduğunu düşündükleri yeni bir projeye imza attılar.
Bir yıl önce de gezegene saygı gösteren ve sınırlı kaynakları koruyan, katkı ve koruyucu içermeyen, yenilikçi ama doğallığı bozulmamış, biyoçeşitliliği gözeten, besin değeri iyileştirilmiş ‘The Good Wild’ markalı ürünlerle raflara çıktılar.
GERÇEK GIDA HEPİMİZİN HAKKI
Dilara Koçak “Geleneksel inovasyon yöntemleri olan filizlendirme ve fermenteyle hayvansal proteine sağlıklı ve lezzetli alternatifler sunuyoruz” diyor. Ümraniye’deki fabrikalarında, iki gıda mühendisi, üç diyetisyenin başı çektiği 20 kişilik ekipleriyle hem AR-GE süreçlerini yönetiyor hem de yerel üreticilerden sertifika ve analiz kontrolü ile temin ettikleri ürünlerle üretimlerini gerçekleştiriyorlar.
Kasım ayında da AB ihracat, gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri için endüstri standartları belirleyen BRC sertifikasını ‘A derecesiyle’ almışlar. Geri dönüşümlü ambalajları ve AB yeşil mutabakat standartlarında ihracat hedeflerini de 2025 Eylül olarak belirlemişler.
Umarım kendilerinden sonra aynı yolu izleyecek yeni girişimlere de örnek olurlar. Bu girişimin en önemli yanlarından biri de iyi gıdaya erişebilirliğin sadece alım gücü yüksek olanların değil tüm insanlığın hakkı olduğuna yaptığı vurgu ve her birimizin bu bilinci içselleştirmesine sağlayacağı katkı olacaktır...
Daha iyi yaş almak için
Gençlik yıllarımdan itibaren ‘bu kadar çok yiyorsun, bu kadar çok restorana gidiyorsun da nasıl zayıf kalıyorsun’ soruları beni bugüne dek hiç bırakmadı. Belki bir kısmı genetik kodlarla açıklanabilir ama beni yakından tanıyanlar bilir yaşamımın hiçbir evresinde yürüyüş ve egzersiz, yüzme eksik olmadı. Hikâyem spora gönül vermiş, yürümeden duramayan babamla başladı.
Hafta içinde Technogym Deneyim Merkezi’nde markayı 18 yıl önce Türkiye’ye getiren Vittorio Zagaia ile bir araya gelince yurt içinde ve dışında spor salonlarında karşıma çıkan bu markanın İtalya’da başlayan öyküsünden fiziksel egzersizlerin sağlıktan ruhsal rahatlamaya uzanan önemine ilişkin keyifli bir sohbet yaptık.
Markanın yaratıcısı Nerio Alessandri üniversitede okurken gittiği spor salonunun sahibiyle sohbet sırasında sorduğu bir soruya yanıt alamayınca hayalindeki ekipmanı evinin garajında tasarlayıp üretmeye başlamış.
Ardından da Roma Antik dönemin ünlü ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ mottosuyla yola koyulmuş ve 40 yıl içinde bir dünya markasına dönüşmüş.
Kaç yaşında olursak olalım açık havada yürümenin, egzersiz yapmanın, tüm vücudumuzu çalıştırmanın sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor...
Eski başkan yeni ekip
Hafta başında Sunset Grill & Bar’da yapılan TURYİD’in 14. Olağan Genel Kurul Toplantısında Kaya Demirer tekrar Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi.
Yeni dönemde sektörün genç isimlerine de Yönetim Kurulu’nda yer vermek amacıyla, geçtiğimiz dönem Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Ayhan Çarıkçılar ve Gamze Cizreli danışman olarak TURYİD’in bir üst kurulu olan Yüksek İstişare Kurulu’na katıldılar. Barış Tansever ise Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyor
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerine de her biri yeme-içme sektörünün önde gelen isimleri arasında olan Ebru Koralı, Nuri Develi Onur Tahincioğlu, Yücel Özalp, Volkan Akkaş ve Yaprak Baltacı getirildi.
2003 yılında 37 kurucu üyenin bir araya gelmesiyle yola koyulan TURYİD, bugün yurt içinde 3150, yurt dışında 250’nin üzerinde işletme ve 6 milyar doları aşan cirosuyla sektöründe yüzde 26’lık bölümünü temsil ediyor. Kaya Demirer’in konuşmasında vurguladığı gibi bu rakamlar sektörün gelişmesine yönelik gelecek planları için tüm üyelere sorumluluk yüklüyor.
Yeni katılan genç kuşak Yönetim Kurulu Üyeleri ve Başkan Yardımcılarının hem gastronomi sektörünün gelişmesi hem de bu önemli sivil toplum kuruluşunun her geçen yıl büyümesi ve güçlenmesi için de katkısının büyük olacağını düşünüyorum.
Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri
34’üncü yılını kutlayan Mutfak Dostları Derneği’nin altıncısını düzenlediği ‘Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri Töreni’ 15 Ocak’ta Jumbo’nun ve Doluca’nın katkılarıyla Four Seasons Hotel at Sultanahmet’te yapıldı. Tüm ödüller MDD Başkanı Esin Sungur’un konuşmasının ardından sahiplerine sunuldu.
Yılın Türk Şefi Bahtiyar Büyükduman, Yabancı Şefi Carlo Bernardini, Genç Şefi Ecem Karakuş Pasta Şefi Ghislain Gaille, Geleneksel Lokanta Ali Mürdün, Yabancı Konsept Lokanta Sankai by Nagaya, Tek Ürün Geleneksel Lokanta Hüsamettin Usta Kocabaylar Kebap, Pastane-Tatlı Sevinç Pastanesi, Ürün Satış Noktası Kavacık Doğal Dükkân sırasıyla sahneye çıkarak plaketlerini aldılar.
Bu yıl ilk kez verilen Servis Ödülü’nün sahibi Sunset Grill & Bar’ın olmazsa olmaz ismi Gazi Akyol oldu. Gastronomi Kitabı Ödülü ise bu yıl aramızda ayrılan Feridun Ügümü’nün yazdığı Hünkâr ve Silva Özyerli’nin anılarını kaleme aldığı Amida’nın Ruhu arasında paylaştırıldı. Dijital Yayın Ödülü de Mutfaktan Sesler’e verildi.
Paylaş