Paylaş
◊ Mutfağınızda farklı bir yapı kuran öncü bir şef olarak dünyayı dolaşıyorsunuz, toplumların gelişme eğilimleri hakkında size umut veren ya da hayal kırıklığına uğratan neler oluyor?
- Bu iyi bir soru! Daha önce kimse sormadı. Özellikle genç kuşak bana umut veriyor. Hindistan’dan Amerika’ya, Avustralya’dan Türkiye’ye hepsinde aynı özellikleri görüyorum. Aktivistler ve adalet istiyorlar. Çevre, küresel ısınma, toprağı, ürünü ve ürünün nerden, nasıl geldiğini merak ediyor, araştırıyorlar. Soruyor, sorguluyor ve sorumlu tutuyorlar.
Bizim zamanımızda bir şey araştırmak için ansiklopediye bakardık. Şimdi sosyal medya ile her şey görsel olarak da takip edilebiliyor. Sözler çok kuvvetli olabilir ancak imajlarla desteklendiğinde, etkisi çok daha yüksek oluyor. Gençlerin duruşu bana gelecek için umut vadediyor.
Hayal kırıklığına gelince, bazı gelişmeler olsa da halen çok, çok yavaş ilerliyoruz. Restoran sektörüne global olarak baktığımızda, Batılı, beyaz adamlar çoğu şeyin başını çekiyor. Halen, kadın patron sayısı çok az, düşünebiliyor musun ben tüm dünyada sahibi kadın olan tek Hint restoranıyım.
Batı’dan gelen fikirler otomatik olarak en iyisidir ve onu taklit etmek gibi bir durum var. Tadım menüleri, sunum şekilleri gibi...
Kendi özümüze, toprağımıza, kültürümüze sadık kalmak yerine, Batı’ya benzemeye çalışmak bende hayal kırıklığı yaratıyor.
◊ Time dergisi tarafından 2024’ün dünyada en etkili 100 insanından biri olarak seçildiğinizde neler hissettiniz?
- Tabii ki müthiş onur duydum ama daha ötesi çok heyecanlandım. Ben bu sektöre başladığımda 45 yaşındaydım. Londra’da kendi geleneksel giysilerimi giyerek, evimde pişen yemeği yaparak ve yanımda hiçbiri profesyonel olmayan kadınlarla yola koyuldum. Time dergisinin benim gibi bir kadını dünyanın en etkili insanları arasında seçmesi, dünyanın her yerindeki kadınlara kendi yaptıkları işin ne kadar değerli olduğu konusunda farkındalık yaratıp, özgüven ve motivasyon kaynağı olabilir.
◊ Dünyanın en etkili insanlarından biri olarak mutfak endüstrisinde neleri değiştirmek istersiniz?
- Öncelikle iyi, sağlıklı gıdaya herkesin ulaşabilmesi gerek! İyi yemek, sadece imkânı ve zamanı olan insanlara mahsus bir ayrıcalık olmamalı. İklim değişikliği, su kıtlığı gibi günümüz küresel sorunlarını göz önünde bulundurarak, harekete geçmemiz, durumun ciddiyetini idrak ettirmemiz gerekiyor. Ayrıca sektörde, daha fazla kadın, daha fazla etnik kökenli insan, daha fazla renk görmemiz de şart!
◊ Londra’daki restoranınız Darjeeling Express özelinde gelecek beklentileriniz neler?
- Benim en büyük arzum etik, düzgün doğru ve iyi gıda kullanarak, para kazanabilmek ve çalışanlarıma hakları olan maaşları ödemek. Benimle çalışan her kadının, kendi evinin sahibi olmasını, geleceği ile ilgili endişe ve sıkıntı duymamasını istiyorum.
◊ Malzeme kullanımı ve yapılış yöntemleriyle Hint ve Türk mutfak kültürleri arasında benzerlikler ya da etkileşimler buluyor musunuz?
- Kesinlikle! Hindistan’da, köfteden helvaya Türk mutfağının birçok yemek çeşidi üstünde etkisi var. Türkiye’de tattığım yemeklerin lezzetlerinden, Hint yemek kültürüne nasıl yansıdıklarını algılayabiliyorum.
Türk mutfağının çeşitliliği, lezzeti ve çok kültürlü yapısı dünyaya örnek olacak zenginlikte. Bir de sebze pişirme konusunda size hayranım!
Burada her şey çok bol ve taze! Çok cezbedici...
◊ Bu yıl ikincisi yayımlanan ‘Geleceğin Menüleri 2024’ raporu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Hem bireysel hem de toplumsal olarak bilinçlenmemiz, susuzluk başta, küresel sorunlara eğilmemiz; iyi, sağlıklı beslenmenin yolunu bulmamız gerekiyor. Bu tip organizasyonlar, raporlar önemli; farkındalık uyandırarak, sorumluluk yükleniyor ve yükletiyor. Çünkü zaman kaybediyoruz! Hızlanmamız şart!
TÜM KADINLARI TEMSİL ETTİĞİMİ HİSSETTİM
◊ Time 100 Gala gecesinde giydiğiniz kıyafet de muhteşemdi ve çok ilgi çekti biraz hikayesini anlatır mısınız?
- Ah evet... İkonik Hint tasarımcılar Abu Jani and Sandeep Khosla benim için özel bir kıyafet hazırladılar. Asırlık doğal boya ve baskı tekniklerini kullanarak, birbirinden farklı doğal kumaşların her biri farklı renk ve girift desenlerle donatıldıktan sonra patchwork şeklinde birleştirildi.
Sandeep müthiş tasarımında ekibimdeki tüm kadınları kıyafete yansıtmaya çalıştı. O giysiyi giydiğimde sadece ekibimi değil, tüm çağların, nesillerin, tüm kadınlarını temsil ettiğimi hissettim.
Paylaş