Paylaş
Başrolünü oynadığı “Utanç / Disgrace” filmi, Altın Lale için yarışacak olan ünlü aktörün festival yönetiminden tek bir özel isteği olmuş; o da sağlık sorunuyla alakalıymış zaten.
Efendim, Malkovich’in toza alerjisi varmış ve bu sorunu ciddi boyutlardaymış. Bu yüzden 56 yaşındaki sanatçı, bulunacağı mekânların özel olarak tozdan arındırılmasını istemiş.
Festivalin konaklama sponsoru The Marmara Oteli de bu soruna karşı özel önlem almış ve Malkovich’in otelde kalacağı özel süit baştan aşağı dezenfekte edilmiş. Duvarlar yeniden boyanmış, halılar, mobilyalar tek tek özel bir işlemle temizlenmiş.
Bu ayrıntı bilgiden sonra gelelim Malkovich’in İstanbul programına... “Malkovich onur ödülünü alır, Ayasofya’yı gezer ve ülkesine döner” diyorsanız yanılıyorsunuz.
IKSV her festivalde olduğu gibi yine ağırlığını koyuyor. Sinemaseverler ve medya üç gün boyunca Malkovich’e doyacak. Dün ben bu satırları yazarken Malkovich’in İstanbul’a gelmiş olması ve The Marmara Otel’de onuruna verilen özel yemeğe katılması gerekiyordu.
Bu sabah ise Malkovich önce basın toplantısı düzenleyip, medyanın sorularını yanıtlayacak. Ardından da saat 13.30’da Emek Sineması’nda “Belalı Düğün” adlı filmin gösterimine katılıp hem ödülünü alacak hem de bir konuşma yapacak.
Asıl sürpriz ise yarın. Büyük usta, Pera Müze Salonu’nda saat 11.00’de özel bir workshop düzenleyip, halka sinema dersi verecek. Bu workshop, önceden rezervasyon yaptırılması şartıyla herkese açık. Malkovich ile baş başa sinema konuşmak büyük keyif olsa gerek.
Not: IKSV, Fransız sinemasının dahi yönetmeni François Ozon ve Peter Greenaway için de workshop düzenliyor, sinema öğrencileri kaçırmasın derim.
Festivale övgü
Sezar’ın hakkı Sezar’a... Malkovich’e, Ozon’a halka açık sinema dersi verdiren bir festivali övmeyeceğiz de neyi öveceğiz... İstanbul Film Festivali, Türkiye’nin en kusursuz organizasyonlarından biri. Festival olmaktan da öte bir okul, gençler için kültür aşısı... Hem İstanbul’da kültürel bir atmosfer oluşturuyor hem de büyük sinemacıları halkla buluşturuyor...
Sadede gelelim... Ebeveynler, festivalde gündüz seansları 3.5 TL... Hiç fark etmez hangi filme bilet bulursanız alın ve çocuklarınıza festival havasını yaşatın. Bugün uluslararası arenada kazandıkları ödüllerle gururlandığımız birçok sanatçı bu okulun seanslarında yetişti çünkü...
Obama’nın kedisi ne olacak
Son bir haftadır içimiz dışımız Barack Obama oldu biliyorum ama kafama iki soru takıldı, sormadan edemeyeceğim...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hayvanlarla barışmasına vesile olan, Obama ile birlikte sevdikleri ‘first kedi’ Gli’nin bundan sonraki akibeti ne olacak? Ayasofya’daki huzurlu hayatına devam mı edecek? Yoksa yaşamının bundan sonraki kısmını medyanın haber malzemesi olarak mı sürdürecek?
Daha şimdiden gelecekteki başlıkları görür gibiyim: Obama’nın kedisinin yavruları oldu... Obama’nın kedisini çaldılar...
Gelelim ikinci soruya... Obama’nın Tophane’deki söyleşisine katılan öğrenciler uzun araştırmalardan geçti, arıza çıkaracak kimse yoktu.
Doğrusu arıza çıkarmalarını da istemezdik ama çok usluydular.
Acaba Hillary Clinton’ın katıldığı “Haydi Gel Bizimle Ol” programında olduğu gibi sadece konuşulacak konular mı önceden belirlendi? Çoğu kağıttan okunan sorular da sanki önceden hazırlanmış (ya da verilmiş) gibiydi.
Söyleşiye katılan radyo programcısı Hayko Bağdat’ın Bianet’e yaptığı “Tüm öğrencilere soru hazırlamaları söylenmiş ancak toplu halde mekâna getirilirken biraz eğitilmişler sanırım. Çünkü bir kadın sürekli olarak ‘Yolda da konuştuğumuz gibi’ diyerek çeşitli talimatlar veriyordu hepsine.
Kimse sert, sivri, karşı ya da muhalif değildi. Öğrencilerin hepsi Obama’ya iyi bir baba muamelesi yaptı” açıklaması sanırım sorumun yanıtı olsa gerek.
Paylaş