NELER oluyor voleybol camiasında? Futboldaki rezaletlerin ve basketboldaki ‘ben’ kavgalarının ortalığı inlettiği şu günlerde, pırıl pırıl gözüken voleybola nazar mı değdi?
Bayanlarda Avrupa finali oynamış, Dünya Kupası Finalleri’ne gitme hakkı kazanmış, son Avrupa Şampiyonası’nda altıncı olmuş ve bir sonraki finallere direkt katılma hakkını elde etmiş, erkeklerde Avrupa Ligi’nde final grubuna kalmış, Üniversiteler Dünya Şampiyonu olmuş iken, nedir bu son günlerdeki olaylar? Evet, camianın dışındaki bütün insanlar bunu konuşuyor. Bugünkü yazımızda elimizden geldiğince sizleri aydınlatmaya çalışalım.
Talihsiz açıklamalar
2003 Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nı Türkiye’ye alan Ahmet Gülüm federasyonunu, turnuva başlamadan önce son basın toplantısında kendilerini yıpratmak için alındığını iddia eden ve ‘Burada ilk 4’e girmek bile mucize’ diyerek kızlara olan güvensizliğini belirten ve de başarısızlığın (ya da başarının) kendilerine mal edilemeyeceğini vurgulayan bir başkandan sözediyoruz. Talihsiz açıklamalar rekoru kıran Sayın Hüsnü Can, her basın toplantısını birilerini karalamak adına kullandı.
Hürriyet’in haberi doğru
Son Nedim Özbey’le başlayan ve de Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu’ndan 6 kişinin istifalarıyla devam eden olayların nedenleri Celal Demirbilek’in Hürriyet Gazetesi’ndeki ‘Başkan emir verdi, yenildik’ başlıklı haberiyle biraz netleşse de, karşılıklı suçlamalar ve tepkilerle olay iyice anlaşılmaz hale geldi. Erkek Milli Takımı’ndaki huzursuzluk yeni değildi. En az 5-6 kez Nedim Özbey ve ekibi istifaya niyetlenmiş ancak hep Üniversiade için vazgeçilmişti. Belki de bardağı Nedim Özbey için taşıran son damla, Yunanistan’daki telefon konuşması olmuştu.
Toplantıda sorduk
Şunları kesin belirtmek gerekiyor. Hedef haline gelen Celal Demirbilek’in haberinin içeriği yüzde yüz doğru... Doğru olduğunu nereden mi biliyoruz? CNN Türk’teki programıma bağlanarak açıklama yapan Merkez Valisi Mehmet Gündoğdu aynen şunları söyledi:
‘Nedim Özbey’in ağzından yazılan, Sayın Hüsnü Can’ın Portekiz maçını kaybetmemiz için telefonda telkinde bulunduğu iddiasının doğruluğunu bir yönetim kurulu toplantısında sorduğumuzda, aynen gazetede yazdığı gibi olduğunu öğrendik ve şok olduk.’
Hatalar zinciri
Yani konunun içeriğinde yanlışlık yok. Bu konunun böyle büyümesine bir sürü hatalar zinciri neden olmuştu. Nedim Özbey bu telefonu Hüsnü Can’dan alınca hem oyuncularla hem de ekibiyle bunu paylaştı. Ortak tavır, çıkıp oynayalım bize bu yakışır, oldu. Evet kimse maç satmadı ya da niyetlenmedi bile ama bir takımın aklına böyle bir şey soktunuz mu, bunun virüs etkisi yapacağını her spor adamı bilir. Yani suç yok. Ama bu imalara sebep olan ve aslında Erkek Milli Takımı’nı geniş bir kadroyla bildirmek gibi basit bir konuda bile yönetim becerisini gösteremeyen federasyon başkanı Hüsnü Can’ın gönüllerdeki suçunu yok kabul edebilir miyiz, bilemiyorum.
Oradaki işiniz ne?
Gerçek şu... Yunanistan’a ve Sırbistan-Karadağ’a yenilen millilerimiz eğer Portekiz’i yenerse Varna’da üçüncüler arasında bir turnuva oynama hakkı daha elde edecekti. Fakat dar kadro nedeniyle o tarihte Üniversite Milli Takımımız’ın maçlarıyla çakışınca, ikisinden birini tercih etmek gibi bir durumla karşı karşıya kalındı. Varna’ya kesin olarak Milli Takım’ın gitmemesi lazımdı. Başkan da tercihini kendince haklı olarak Üniversiade’den yana kullanmakta sakınca görmedi. Sormak lazım, çok önceden belli olan bu organizasyonların çakışma ihtimali göz önüne alınıp, neden daha geniş bir kadro bildirilmedi. Sizlerin oradaki işi ne?
Haydi bütün bunlar hataydı... Özerk federasyonun en önemli işi kaynak yaratmak olmalı... Yine istifalar nedeniyle bugüne kadar bu konuda da hiçbir şey yapılmadığını öğreniyoruz. Bu kaostan öğrenmemiz gereken en önemli şey; voleybol tek kişinin yönetemeyeceği kadar büyük. Amaç tek başına yönetmek adına voleybolu küçültmekse buna dur demek voleybol ailesine düşüyor.