Mete Tamer Omur

Her şey o kokuyla başladı

1 Ekim 2017
Çok erken yaşta çalışma yaşamına adım atar. Gevrek de satar, pazarda patates soğan da...

Üniversiteyi bitirene kadar da birçok farklı işte deneyim kazanır. Bilim insanı olmayı hedefleyen Cemil Akyüz, çeşitli nedenlerden dolayı kariyerine profesyonel olarak devam etme kararı alır. Bir ilaç firmasında işe girer. Cemil Akyüz, 90’larda Amerika’ya iş için gittiğinde uçaktaki kahve kokusundan çok etkilenir. 2005’te emekli olan ve master için tekrar Amerika’nın yolunu tutan Cemil Akyüz, burada geçirdiği kalp kriziyle hayatında yeni bir yol çizme kararı alır. Ve kokusundan etkilendiği kahveye odaklanır. Türkiye’ye döndüğünde kahveyle ilgili birçok eğitim alan Cemil Akyüz, 2015’te bu alanda markalaşma kararı verir. Punctum Coffee Roasters’u kuran Cemil Akyüz, bir yıl boyunca evinin garajında kahve kavurur. Bugün İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki küçük atölyesinde üretim yapan Cemil Akyüz, nitelikli kahve konusunda butik olarak büyümeyi hedefliyor.

 

CEMİL Akyüz... Çok para kazandıran değil, insanı mutlu eden işin peşinden giden girişimcilerden. Ve bu uğurda uzun bir eğitim sürecinin ardından kendi hikayesini yazmak adına Punctum Coffee Roasters’u kuran Cemil Akyüz, hem girişimcilik serüvenini hem de gelecekle ilgili hedeflerini anlattı. 1961 İzmir doğumlu olan Cemil Akyüz, esnaf bir babanın ortanca çocuğu olarak ilkokul 3’te çıraklıkla çalışma hayatına adım atar. İlkokul 5’teyken babası vefat eden Akyüz, şöyle devam etti:


GEVREKTEN SOĞAN VE PATATESE
“Babamın vefatıyla benim çalışma hayatına adım atmam da resmen başlamış oldu. Burada da hem ev ekonomisine katkı, hem de babadan gelen bir esnaflık kültürü vardı. Haşlanmış mısırdan gevreğe, Ramazan ayında pideden, pazarda soğan patates satmaya kadar onlarca farklı iş tecrübem oldu. Orta üçte de yani 76’da ilk sigorta girişim yapıldı. İlk sigortalı işim ise elektrik direklerinin tepesine çıkıp onları boyamaktı. Günlüğüm ise o zamanın parasıyla 50 liraydı. O üç aylık kazançla da kışlık kömürümüzü almıştım. Üç kardeşiz. Ben ise ortancaydım. Bir yerde bazı işleri ben sırtlamış oldum.”


Yazının Devamını Oku

En pahalı 6’ncı ilçe Çeşme oldu

26 Eylül 2017
Satılık konut fiyatı metrekarede yüzde 17’lik artışla 7 bin 83 TL’ye yükselen Çeşme, Türkiye’deki en pahalı ilçeler arasında 6’ncı sıraya yerleşti.

 HÜRRİYET Emlak Ağustos 2017 Emlak Endeksi verilerine göre Türkiye’nin en pahalı 20 ilçesi belli oldu. Satılık konutta Türkiye’nin en pahalı ilk 20 ilçesi İstanbul ve İzmir’den çıktı. Ağustos 2017 Emlak Endeksi verilerine göre, Türkiye’nin en pahalı ilçesi Beşiktaş oldu. Beşiktaş’ta Ağustos 2017 itibarıyla satılık konut ortalama metrekare fiyatı 15 bin 251 TL oldu. Ağustos 2016’da Türkiye genelinde satılık konut ortalama metrekare fiyatı 2 bin 630 TL iken, Ağustos 2017’de 2 bin 805 TL’ye yükseldi. Özellikle lüks konut projeleri, büyük ilçelerdeki fiyatları yukarıya çekti.

YÜZDE 12 ARTTI

İstanbul’dan sonra en pahalı il olarak bilinen İzmir’de satılık konutların fiyat artışı hız kesmiyor. Hürriyet Emlak Ağustos 2017 Emlak Endeksi verilerine göre, İzmir’de satılık konut fiyatı son bir yılda yüzde 12 artışla 2 bin 625 TL’ye ulaştı. Çeşme’de ise satılık konutun ortalama metrekare fiyatı yüzde 17 artarak 7 bin 83 TL’ye yükseldi. Çeşme, Türkiye’deki en pahalı ilçeler arasında 6’ncı sıraya yerleşti. İlk 20’nin 14’üncü sırasında yer alan Narlıdere yüzde 17’lik artışla 4 bin 50 TL oldu. 16’ıncı sıradaki Güzelbahçe’de 3 bin 929, Urla’da ise 3 bin 731 liraya yükseldi.

REKOR ALİAĞA’NIN

İzmir’deki kiralık konutlarda ise fiyatlar yüzde 5 oranında artarak metrekare bazında 12 TL’ye yükseldi. Amortisman süresinin 18 yıl olduğu İzmir’in popüler sahil ilçesi Aliağa, son bir yılda yüzde 43 artışla rekor kırdı. Son bir ayda ise fiyatların en fazla arttığı ilçe yüzde 5 ile Dikili oldu. Karaburun, yüzde -2.6 ile son bir ayda fiyatların düştüğü ilçeler arasında ilk sıraya yerleşti. En kısa amortisman süresine sahip olan ilçe 5 yıl ile Çeşme oldu.

Yazının Devamını Oku

Yol parası için işe girdi ve...

24 Eylül 2017
Her şey askerlik sonrası memleketine dönüş parası için İzmir’de bir tornacının yanında işe girmesiyle başlar. İbrahim Öztürk, bir iki ay çalışıp Karabük’e dönme planları yapsa da işler farklı gelişir ve İzmir’de kalma kararı alır. Ustabaşılığa kadar yükselen İbrahim Öztürk, 1971’de yaptığı bir iş karşılığında verilen iki tezgahla kendi işinin patronu olur. 50 metrekarelik bir dükkanda kalıp imalatıyla yola çıkan İbrahim Öztürk, zamanla ağır vasıtaların birçok parçasını üretir hale gelir. İşe ilkokul üçte yerleri süpürerek adım atan ikinci kuşaktan Fuat Öztürk de 2000’li yılların başında hidrolik kabin ekipmanları alanında markalaşmaya gider. Babasından bayrağı devralan Fuat Öztürk, boş durmaz. Direksiyon ve süspansiyon sistemleri ile ağır vasıta debriyaj alanında Özteknik Oto’nun bünyesine yeni markalar ekler. Bugün kaptan köşkünde bulunan Fuat Öztürk, ikinci ve üçüncü kuşağın uyumuyla Özteknik’i daha da büyütmeyi hedefliyor. Gündemde ise yenilikçi ürün ve tesisler var.

FUAT Öztürk... Babası İbrahim Öztürk’ten devraldığı bayrağı daha da yukarı taşımak için sürekli yenilik peşinde koşan ve yatırım yapan başarılı bir girişimci. Özteknik A.Ş.’yi vizyonuyla ağır sanayiden katma değerli ürünlere kaydıran Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Öztürk, hem şirketin kuruluş hikayesini hem de gelecekle ilgili planlarını anlattı. 1942 Karabük doğumlu olan babası merhum İbrahim Öztürk’ün erken yaşta çalışma hayatına adım attığını söyleyen Fuat Öztürk, şöyle devam etti:
MEMLEKETE GİTMEYİ PLANLIYORDU
“Babam 9 yaşında iken babasını kaybediyor. O da erken yaşta çalışmak zorunda kalıyor. Köyden Karabük merkeze gelir ve yakınlarının da çalıştığı bir demir çelik fabrikasında çırak olarak işe girer. Burada da tornacılığı öğrenir. İstanbul’da da 4 yıl dökümhanelerde çalıştıktan sonra askerlik için İzmir’in yolunu tutar. Üç yıllık askerlik görevinin ardından da memleketine dönecek parası olmadığı için 60’lı yılların başında İzmir’de bir tornacının yanında işbaşı yapar. Bir iki ay çalışıp memleketine gitme planı vardır. Ustanın gelmediği bir gün, kritik bir işi babam çözer ve iyi bir maaş teklif edilir. O da memlekete gitmek yerine İzmir’de kalır.”



İKİ TEZGAH, 50 METREKARE DÜKKAN
İzmir’de farklı şirketlerde çalışan İbrahim Öztürk, en son ustabaşılığa kadar yükselir. Fuat Öztürk, “Babam saat 17.00’ye kadar ustabaşı olduğu yerde çalıştıktan sonra, gece 23.00’e kadar da başka bir tornacıda iş yapar. Annem de birikim için patates tarlasında çalışır. Babam kırılma noktasını ise bir çimento fabrikasının inşaatını yapan şirketin işi bırakmasıyla yaşar. Tesiste kullanılacak ekipmanın yapımı konusunda bir mühendisin yönlendirmesiyle babamı bulurlar. Babam ilk başta işin bir yıllık olması nedeniyle iyi maaş aldığı mevcut işini bırakmak istemez. Ancak karşı tarafın ekipmanın yapımında kullanılacak iki tezgahı iş bitiminde babama bırakacaklarını söylemesi, işin seyrini değiştirir. Babam da işi bitirdikten sonra o iki tezgahla 1971’de kendi işini kurma kararı alır. Ve 50 metrekarelik bir dükkanda kalıp imalatına başlar” diyerek Özteknik’in kuruluş öyküsünü paylaştı.

Yazının Devamını Oku

O ÇOK ‘COOL’

17 Eylül 2017
Ortaokul ve lise yıllarında kimyaya merak duyar. Ama O üniversite tercihini endüstri mühendisliğinden yana kullanır. Üniversite yıllarında ise ‘ne iş yaparım’a kafa yoran Ercan Gümüş, yedi ortaklı yapıyla market alışverişi üzerine bir internet sitesi kurar. Daha sonra ortaklıktan ayrılan Gümüş, telekomünikasyon alanında yoluna devam eder. Dört yıllık profesyonelliğin ardından da Gümüş, mobil uygulama alanında gördüğü boşlukla İzmir’de dört ortakla tekrar kendi işinin patronu olur. Gümüş, üç yılın ardından bu ortaklıktan da ayrılarak 2015’te Cool Digital Solutions’u kurar. Teknolojik bilgi birikimini kullan Gümüş, bugün Cool’la yeni girişimlere ortak olarak özellikle yurt dışında fark yaratan projelere imza atıyor. Şu anda Amerika merkezli iki önemli girişimin ortakları arasında yer alan Gümüş’ün gündeminde ise dijital alemde ses getirecek işler var.


ERCAN Gümüş... Genç yaşına rağmen az zamanda birçok çalışmayı hayata geçiren ve yarattığı farkındalıklarla ünü Türkiye sınırları dışına taşan başarılı bir girişimci. Başarıya giden yola mobil uygulamalarla yeni bir kulvar açan Cool Digital Solutions’un kurucusu Ercan Gümüş ile hem girişimcilik hikayesinin hem de proje ve hedeflerini konuştuk. 1986 Denizli doğumlu olan Ercan Gümüş, girişimci bir aileden geldiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
İFLAS EDEN BABADAN DERS
“Babam yıllarca pekmez üretimi yaptı. Ancak ekonomik kriz döneminde yapılan yatırımlar sonucunda 2006’da iflas ederek sanayicilik defterini kapattı. Bu benim için eksisiyle, artısıyla çok iyi bir model oldu. Ben hem ortaokul hem de lise yıllarında TÜBİTAK’ın kimyacısıydım. Bu bilgi birikimimle zaman zaman kimyager babama üretim süreçlerinde de yardımcı oldum. Kimyaya olan merakıma rağmen üniversite tercihimi endüstri mühendisliğinden yana kullandım. Özyeğin Üniversitesi’ni kazandım.”
24’ÜNDE 12 ÜLKENİN SORUMLULUĞU
‘Ne iş yaparım’ diye düşüncelere dalan Ercan Gümüş’ün yolu 3’üncü sınıfta, temeli market alışverişi üzerine kurulu bir internet sitesiyle kesişir. Bankadan kredi çekerek yedi ortakla bir şirket kurduklarını anlatan Ercan Gümüş, “Öğrenci olarak bu işi büyüttük. Ama bir süre sonra nakit tükenmeye başladı. Mezun olunca da ortaklar dağıldı. Ben de 2008’de mezun olduğum yıl İstanbul’da bir telekomünikasyon şirketinde danışman olarak iş hayatına adım attım. Türkiye’ye giren yeni cep telefonların uyarlamasını yapıyordum. 2010 gibi de Çinli bir telefon markası Türkiye pazarına girdi ve ben orada çalışmaya başladım. Orta Asya ve Kafkasya’yı kapsayan 12 ülkenin sorumlusu oldum” diyerek küçük yaşta bu şirketten çok şey öğrendiğini paylaştı.
TEK BAŞINA YOLA DEVAM

Yazının Devamını Oku

ONTAN’ın yeni moddası beyaz

12 Eylül 2017
Yurt içi ve yurt dışında önemli çalışmalara imza atan ONTAN, ‘Her MODDA’nın bir rengi, her rengin de kendine özgü mimarisi var’ konsepti kapsamında planlandığı projelerine bir yenisini ekledi.

 



İZMİR’in yatırım merkezi Bayraklı’da ‘Mimaride Estetiğin En Yalın Hali’ sloganıyla MODDA’nın beyaz konseptiyle tasarlanan MODDA SUITES’te lansmana özel fiyatlarla satışlar başladı. ONTAN Grup Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öktem, “MODDA SUITES projesi. ‘Fazlalıklara yer yok, az çoktur’ felsefesiyle yaşamın her anında sadeliği ve şıklığı tercih edenler için ayrıcalıklı, modern ve özgün bir yapı olarak planlandı. 2 + 1 ve 3 + 1 olmak üzere toplam 72 konuttan oluşan projemizde güvenlik, konsiyer, ev temizliği - bakımı, vale, çamaşırhane, kuru temizleme ve resepsiyon gibi MODDA Management tarafından sunulan ayrıcalıklı hizmetlerden ise istenildiği kadar yararlanılabilecek” görüşünü paylaştı.

İhtiyaçların tam ortasında

“Bugüne kadar bütün projelerimizde lokasyona çok önem verdik” diyen Öktem, ekledi: “Bu nedenle kırmızı konseptiyle Mavişehir’de, yeşille Bayraklı’da gerçekleşen projelerimizle birlikte şimdi de beyaz konseptiyle hayata geçirdiğimiz MODDA SUITES İzmir’in en değerli yaşam ve iş merkezi Bayraklı’da hayata geçiyor. Şehir merkezinde, Ankara Caddesi üzerinde iş, finans, hastane, üniversite ve alışveriş merkezleri gibi en çok ihtiyaç duyulabilecek alanların tam ortasında yer alıyor. Amacımız bugünden yarına değerine değer katacak farklı bir yatırım alanı gerçekleştirmek.”

YENİ PROJELER YOLDA

Yazının Devamını Oku

Eski hanların ‘Originn’ hali

10 Eylül 2017
Yolları İspanyolca kursunda kesişir. 10 yıl önce başlayan arkadaşlıklarına 2015’te ortaklığı da eklerler. Nazey Erdilek ve Esra Gönen, eskinin han mantığını modernleştirerek Originn Coworking’i kurar. Yeni nesil bir çalışma ve buluşma ortamı oluşturan iki genç girişimci, tasarlanan yaratıcı, eğitici etkinlik ve atölyelerle de ahaliyi buluşturuyor. Bir yandan da yeni iş birlikleri için fırsatların kapılarını aralıyorlar. ‘Ben değil, biz’ kültürünün hakim olduğu Originn Coworking’de kurucular Erdilek ve Gönen, şubeleşerek büyümek yerine evrilerek yeni hikayelere imza atmayı hedefliyor.

 

NAZEY Erdilek ve Esra Gönen... Kendini tekrar eden işlerle büyümek yerine farkındalık peşinde koşan romantik ve duygusal iki genç girişimci... Sokaklarında insanların bisikletle gezdiği ya da köpeklerin dolaştığı, insanların birbiriyle fikir alışverişi yapabildiği bir çalışma ortamı sunan Originn Coworking’in kurucuları olan Nazey Erdilek ve Esra Gönen ile hem girişimcilik serüvenlerinin hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. Dokuz Eylül İşletme Fakültesi 2004 mezunu olan Esra Gönen, okulunun ardından memleketi Uşak’a dönüp kendi işini kurma planları yaptığını söyleyerek, hikayesinin devamını şöyle aktardı:

 

MEMLEKET PLANI DEĞİŞTİ
“Planlar istediğim gibi olmadı. Önce Almanya ardından da İngiltere’de eğitim süreci oldu. London South Bank University’de Uluslararası İşletme üzerine yüksek lisans yaptım. Daha sonra İzmir’e dönüp lojistik sektöründe iki yıl profesyonel olarak çalıştım. 2010’da ise dış ticaret firmamı kurdum. Yoğunluğu da medikal sektörde olmak üzere yurt içindeki üreticilere ihracat pazarı yaratmak konusunda danışmanlık yapmaya ve yurt dışı bağlantılarımızla Türkiye’den tedarik ettiğimiz ürünler için satış kanalları oluşturmak üzerine çalışmaya verdim. 2014’te ise İzmir’de ilk defa sanal ve hazır ofis hizmeti veren GNN Offices’ı kurduk.”

ARKADAŞLIKTAN ORTAKLIĞA

Yazının Devamını Oku

Düne kadar ‘dağ başından kim ev alır’ deniyordu, şimdi ise...

29 Ağustos 2017
BUGÜN İzmir’in hemen hemen her ilçesinde bir inşaat hareketliliği var.

Ama kent merkezindeki arsa sıkıntısı nedeniyle İzmir, ağırlıklı olarak kuzey bölgesine doğru büyüyor. Bir yandan konut
projelerinin yükseldiği bölgede eğitim ve büyük sanayi yatırımları da buralarda yoğunlaşıyor. Sanayi, ticaret ve ulaşım olanaklarının artmasıyla da kuzeydeki gelişimin hızı artmış durumda. Tabii gayrimenkul sektöründe geleceği okumak önemli bir iş... Bunu yapanlar hem kendine hem de yatırımcısına kazandırıyor. Kuzey aksındaki potansiyeli fark ederek 2008’de Aliağa’ya yatırım yapan İzpek İnşaat Yönetim
Kurulu Başkanı Özay İpek de bunlardan biri. ‘Bu dağın başından kim ev alır’ söylemlerine aldırış etmeyen Özay İpek, bugün herkesin Aliağa’dan ev almak ya da arsa kapatmak için kıyasıya bir yarışa girdiğine dikkat çekiyor.


Potansiyeli gördü
Özay İpek ile hem kentin kuzey aksında yer alan Aliağa’nın gelişimini hem de yeni cephe olarak nitelendirdiği İzmir merkezdeki projelerini konuştuk. Ailesinin yıllardır İzmir’de gıda işiyle uğraştığını söyleyen İpek, o dönemde kendileri için ufak tefek inşaat işleri yaptıklarını belirterek, “2008 gibi Aliağa’da bir limanda yaptığımız inşaat çalışmasıyla bölgenin potansiyelini gördüm. 2008’de 216 dairelik bir projeyle inşaat sektöründe staj yaptık. O dönem, ‘Bu dağın başından kim ev alır’ deniyordu. Şimdi tablo değişti. İnsanlar buradan ev almak ya da arsa kapatmak için kıyasıyla bir mücadele içine girmiş durumda. O dönem 3+1 daireyi 80 bin liraya satıyorduk. Bugün ise o dairelerin fiyatı 350 binlere ulaştı. Yine bu yıl başladığımız ofis projelerimiz için de ‘kim alır’ deniyordu. Kazmayı vurmamızla birlikte satışlar bitti” ifadesini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Cıvatayı hem ‘Norm’a soktu hem de ‘Standart’ getirdi

28 Ağustos 2017
50’li yılların başlarında babasının vefatıyla bakkal serüveni başlar.

Bir süre sonra baba mesleğini devam ettirmeme kararı alan Nedim Uysal, ilk başta inşaat malzemelerinin ticaretine, ardından da sanayiciliğe heves eder. Önce kiralık, sonra da kendi kiremit fabrikasını kurar. Hayatını üretime adayan Uysal, tornacılık da yapar dingil de üretir... 1973’te ise çift vuruşlu bir makineyle ilk cıvatasını üretir. Norm Cıvata’yı İzmir’de kurar. Babasının izinden yürüyen Fatih Uysal da şirketin büyümesi için emek sarf eder. Fatih Uysal, üniversite ikide babasıyla Standart Cıvata’yı kurar. Kuşaklar arası uyumla büyüyen Norm’da 2013’te dümene Fatih Uysal geçer. Bugün İzmir ve Manisa’da 9 ayrı üretim tesisi ve 5 farklı pazarlama şirketiyle Norm Grup, dünya çapında bağlantı elemanları ihtiyacını karşılayan bir şirketler topluluğu olarak yoluna devam ediyor. Gündemde ise Doğu Avrupa’da üretim, Amerika’da pazarlama şirketi kurmak var.

 

FATİH Uysal... Norm Grup Kurucusu ve Yönetim Kurulu Onursal Başkanı babası Nedim Uysal’dan aldığı bayrağı daha da yukarıya taşımak adına yenilikçi üretim modeliyle yola devam eden bir sanayici... Dümene geçtiği yıllarda binlerde olan çalışan sayısını bugün 2 binin üzerine çıkaran Norm Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Uysal’la hem şirketin kuruluş hikayesini, hem de gelecekle ilgili planları konuştuk. Dedesinin vefatıyla birlikte baba Nedim Uysal’ın 14’ünde büyük bir sorumluk üstelendiğini anlatan Fatih Uysal, hikayenin devamını şöyle anlattı:


KÜÇÜK BİR ATÖLYEDE BAŞLADI
“Salihli’de 7 kardeş arsında mal paylaşımı yapılıyor. Babama da bakkal dükkanı kalıyor. Babam, zamanla turşu imalatı da yapıyor. Daha sonra da amcamla birlikte inşaat malzemelerinin satış süreci başlıyor. Kiremit fabrikası olan biri burayı çalıştıramayınca babama teklif ediyor. Babam da 60’lı yıllarda bu kiremit fabrikasını kiralayarak üretim serüveninin fitilini ateşlemiş oluyor. Bir süre sonra da kendi kiremit fabrikasını kuruyor. Yokluklar içinde sanayicilik yapıyor. Yeniliklerle işi büyüten babam İstanbul’a kadar tuğla kiremit satıyor. Kendini üretime adayan babam kiremitin yanında motor yenileme atölyesi de kurup, tornacılık da yapar. Dingil bile üretir. Tarih 1973’ü gösterdiğinde ise çift vuruşlu bir makineyle cıvata üretimi başladı. İzmir Bornova’da küçük bir atölyede Norm Cıvata’yı kurdu.”

Yazının Devamını Oku