Finansal olarak devletin sağlık hizmetlerine ayırdığı pay büyüdükçe yeni formüller aranıyor. En kolayı da sağlık için vatandaşın cebine yönelmek oluyor... Son yasal düzenleme ile yatarak tedavi de bile katkı payı alınması uygulaması başladı.
Verdiğimiz vergiler yetmiyor
Vatandaş olarak askere gitmek ve vergi veriyor olmak sağlık hizmeti alabilmek için yetmiyor... Dolaylı vergiler tüm vergi gelirlerinin neredeyse yüzde 80’ne dayanmış durumda. Yediğimiz ekmekten içtiğimiz suya varıncaya kadar vergi ödüyoruz. Ama yetmiyor. Sağlık hizmeti alabilmek için ayrıca prim de ödemek gerekiyor...
Sağlık primi de yetmiyor
Sağlık hizmeti alabilmek için artık herkesin sağlık primi de ödemesi gerekiyor. Çalışan işçiler, esnaf ve sanatkarlar, kamu görevlileri ücretlerinden sağlık primi kesilmek durumunda. Dahası çalışmayanlar da sağlık primlerini ceplerinden ödemek zorundalar. Aksi halde sağlık hizmeti alamazlar.
Çalışmayanlar yeşil kart alabilir. Ama aile içindeki gelirlerinin aylık asgari ücretin 1/3’nin altında olması gerekiyor. Başka bir söyleyişle, 2009/Temmuz itibariyle aile içindeki geliri aylık 230 TL’nin altında olanlar sağlık primi ödemeyecekler. Bunun üzerinde olan herkes, çalışmasalar, işsiz bile olsalar genel sağlık sigortası primlerini her ay ödemek zorundalar. Aksi halde sağlık hizmeti alamazlar!...
Sağlık primi ödeyince iş bitiyor mu, tabii ki hayır...
Otelcik fark ödemesi
SGK ile sözleşmeli sağlık kurumları, belirlenmiş standartların üstündeki talepleri karşılayan otelcilik hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını geçmemek üzere ilave ücret alabilmektedir. Tedavi gördüğünüz hastanenin televizyonlu özel bir odasında kalmak istediğinizde, bir de otelcilik fark ücretini ödemek zorundasınız. Sizce tamam mı, artık ödenecek başka bir kalem kaldı mı...
Bence bitmez... Devamı gelecektir...
Katkı payı ödemek de lazım!
Vatandaş olmak, vergi vermek, genel sağlık sigortası primlerini ödemek yetmiyor. Öteden beri var olan ayakta tedavide katkı payı ödemenin yanı sıra şimdi de yatarak tedavide de katkı payı ödenecek. İlaç ve tıbbi malzemeler için de katkı payı ödenmeye devam edilecek.
Ayakta tedavide katkı payı
Danıştay kararları sonrası, halen 2 TL olarak uygulanmakta. SGK’ya verilen yetkiyle bunun 10 katına kadar artırılması mümkün olabilecek. SGK, bu tutarı en çok 20 TL olarak kararlaştırabilecek.
Yatarak tedavide katkı payı
10 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun ile yapılan düzenlemeye göre; SGK tarafından belirlenecek hastalık gruplarına göre yatarak tedavide sağlık hizmetleri bedelinin yüzde birine kadar katılım payı alınabilecek.
Diyelim yatan hasta için 5.000 TL tedavi masrafı çakarıldıysa, hasta bunun %1’i olan 50 TL de ayrıca katkı payı ödeyecek. Kanunda bunun için "şimdilik" bir de üst sınır getirilmiş görünüyor. Yatarak tedavide katılım payının tutarı, bir takvim yılında asgari ücret tutarını geçmemek kaydıyla her bir yatarak tedavi için asgari ücretin dörtte birini de geçemeyecek...
İlaç ve tıbbi malzemede katkı payı
Ayakta ya da yatarak tedavi sonrası yazılan reçetelere göre alacağımız ilaç ve tıbbi malzemeler için de katkı payı ödeyeceğiz. İlaçta bu tutar, öteden beri olduğu gibi aktif çalışanlar için %10, emekliler için ise %10 olarak uygulanmaya devam edilecek. Bu oranlar protez ve ortezler için de geçerli, ama bunlarda bir üst sınır var. Buna göre, söz konusu sağlık hizmetleri için katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgari ücretin %75’ini geçemeyecektir.
Tüp bebek tedavisinde katılım payı
Tüp bebek tedavisinde katılım payı tutarları ise daha da yüksek. İlk denemede %30, ikinci denemede ise %25. Ancak burada bir üst limit de bulunmamaktadır. Ortaya çıkan katılım payı tutarının tamamı ödenmek durumundadır. Bütün bu ödemelerden sonra artık tamam diyebilirsiniz. Ama daha bitmedi. Daha ödeyeceğiniz şeyler bitmedi...
İlave ücret ödemesi
Kamu sağlık kurumları hariç, vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, SGK tarafından ödenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak bir de hastaların ilave ücret ödemesi gerekmektedir. Bakanlar Kurulu bu tutarı hizmetin bir katına kadar artırmaya yetkili, ancak halen %30 olarak uygulanmaktadır. Hastanın bu ilave ücreti de ödemesi gerekmektedir.
İstisnai sağlık hizmetlerinde ilave ücret
SGK ile sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları, hayati öneme sahip olmama ve alternatif tedavilerin bulunması gibi hususlar göz önüne alınarak belirlenen istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını geçmemek üzere ilave ücret alabilir. SUT ile istisnai sağlık hizmetleri "şimdilik" sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlarda hastanın cebinden çıkacak rakam, asgari ücrete endeksli bir üst sınırı da olmaksızın 3 katına kadar uygulanabilecek.