Melike Birgölge

İNCİ TOPLARI

13 Şubat 2012
Ne hediyelerle ölçülür ne de somut şeylerle perçinlenir. Yaşanan anılarla, tutkularla, inceliklerle büyür; paylaşımlarla, hoşgörüyle, anlayışla, bir olmayla demlenir ve daha da yücelir!

Çünkü aşktır.

Bağlanmaktır.

Paylaşmaktır.

Anlamaktır.

Anlaşılmaktır.

‘An’ı yaşamaktır.

Bazen bir bakıştır.

Bazen bir öpücük…

Yazının Devamını Oku

KENDİ KENDİNE KONUŞMAKTIR AŞK!

6 Şubat 2012
Gerek yaşam şartları gerekse zaman zaman çıkmazına girdiren ve bazen de labirentinde kaybettiren hayatın bize yaptırdığı konuşmaları saymazsak… Sahi kendi kendine konuşmak mıdır aşk?

Bu soruya kiminiz ‘Evet’ diyecektir, kiminiz ‘Hayır’

İnsan kendisiyle konuşarak kendine karşı ne kadar içten olabilir?

Ne kadar samimi, ne kadar dobra…

Hele de söz konusu aşksa?

Aşk varsa ortada, akan sular durur.

Hatta zaman bile…

Bazılarının aklını durduran bir şey daha vardır.

Emin olma durumu.

Yazının Devamını Oku

Karakteriniz kaderinizdir!

1 Şubat 2012
Mutluluk; bazen ‘an’larda, bazen sebepsiz, bazen de… Ya, mutsuzluklar? Peki, farklı mutsuzluklar hem çarpışıp hem çakışırsa n’olur?

Sinema, tiyatro niçin yapılır? Birçok şeyi fark etmemizi sağlamak ve bazı konularda bizi yeniden yaratmak için değil mi?

Yaratmak…
 
Tanrı bizi yaratıyor.
 
Sonrasında bizim gözlemlerimiz, yeteneğimiz devreye giriyor.
 

Yazının Devamını Oku

Benimle delirir misin!

28 Ocak 2012
‘Tanrı delirtmesin’ demeyeceğim. O noktaya getirdi insanlar ve hayat bizi. Kimi saçma sapan davranışlarla gösteriyor kendini. Kimi de bilinçaltına bastırıyor deliliğini.

Hayat desen… O zaten zıvanadan çıkarmış çoğu kişiyi. Ekonomik sıkıntılar, bitmeyen dertler, günlük yaşama yetişme telaşı, yapılması – yetiştirilmesi gereken işler… Her şey üst üste gelmişken delirme de, gel çık işin içinden.

Başka neler delirtme noktasına getiriyor insanı?

Hani suyun, kızıp, 100 dereceye ulaşıp da kaynadığı nokta gibi…

Kazandığımız paranın aynı gün sıfırlanması. Bir de üstüne bulup buluşturup gerekli ödemeleri yapmak için verilen mücadele.

Çıldırtan trafik.

24 saatin yetmemesi. Mümkünse zamana ek saatler eklense.

Saygı ve hoşgörü yerine bastığı yere saygısızlık bitenler.

Bir olayı anlamak yerine anlayışsızlıkla üste çıkmaya çalışanlar.

Yazının Devamını Oku

ŞİKAYETTE CÖMERT, İLTİFATTA CİMRİ!

23 Ocak 2012
Durup düşününce bir. Niye böyleyiz sahiden, gerek birey gerek toplum olarak? Ne zaman fatura yatırmaya gitseniz bir tartışmaya şahit olursunuz mutlaka. Ne zaman bir taksiye binsek şöför başlar şikayete.

Kasada önümüzden biri geçecek olsa üstüne atlamaya hazırız hemen.

 

Dişler bilenir, sonra da itinayla insanlara gösterilir.

 

Hele bazen de şık görünümlü insanların bağırarak medeniyet dersi vermeye çalışmaları…

 

Yaşamın kaosu, ekonomik sorunlar, trafik, hayat pahalılığı, yapılması gereken işler, yetiştirilmesi gerekenler…

 

Yazının Devamını Oku

AT BEYAZ OLMASA DA OLUR!

19 Ocak 2012
Hava kapalı, yaşam yarı aralı, kaosuna sürükleyedursun, gözlerimiz renkli bir şeyler görmeyi, kalbimiz – ruhumuz da ahenkli güzellikler yaşamak istiyor haklı olarak.

İşte böyle günlerden biriydi benim için de.

 

Geldi mi her şey üst üste gelir ya.

 

Ekonomik sorunlar, insanların şaşırtıcı davranışları, işimde en iyiyi ortaya çıkarma çabası, hayata yetişme telaşı…

 

Gelsin daha yok mu, gelsin daha ne varsa diyorum.

 

Yazının Devamını Oku

CANEVİMİN VAZGEÇİLMEZİ CAN!

6 Ocak 2012
Çok seversiniz, o kadar çok seversiniz ki, gelip canevinizden vurur sizi o kişi! Siz, savaş ortasında kalmış bir çocuk gibi şaşkın ve ürkek bakarak olanları anlamaya çalışırken, o, ukala ve vurdumduymaz tavırlarıyla size gülümser hem de alaycı bir şekilde. Üstelik bunu en doğal hakkıymışçasına yapar. Size ne yapmak kalır peki?

Afallayıp, olup biteni anlamaya çalışma faslından sonra kendinize göre doğru olan cevabı verirsiniz, susarak!

Kelimeleriniz tükenmiştir çünkü.

Duvara toslarsınız adeta.

Kanarsınız

Acı ve ayrılık kanları kalbinizden oluk oluk akar içdeniziniz olan ruhunuza.

Ağlarsınız.

Gözyaşlarınız karışır denizlere, okyanusa.

Susarsınız.

Yazının Devamını Oku

OLANLAR OLDU!

2 Ocak 2012
Neler mesela?

Hayatımızda olan her şey.

Başımıza gelenler…

Tanrı’nın bize uygun gördüğü…

Başka bir deyimle alınyazımızda yazılanlar…

Peki ya, olmayanlar…

Nedir onlar?

Bizim istediklerimiz, çok istediklerimiz…

Olmasını, gerçekleşmesini…

Yazının Devamını Oku