Melda Narmanlı Çimen

Her şey yerli yerine

28 Eylül 2007
Modern çağın bir kuralı olarak günden güne eve giren paketlerin sayısı artıyor; modanın hızla değişmesi ve zevklerin günden güne yeni bir platforma taşınması nedeniyle eve her gün yeni bir ürünle geliniyor. Durum böyle olunca, ’akıllıca depolayabilme’ kadar önemli bir yetenek yok gibi. Yaşadığımız mekánların rahat, huzurlu ve düzenli olmasını sağlamak için tasarlanmış saklama üniteleri, dolaplar, çok çekmeceli sistemler ise bugünün popüler işlev starları. Eylül sayısını organizasyon, düzenleme ve depolama çözümlerine ayıran Elle Decor dergisi, evinizin hiç bitmeyen bu problemine yeni fikirler ve önerilerle ışık tutuyor.

Çalışkan odası

Eyvah! Tatil bitti ve hiperaktif jenerasyon masa başına çağrılıyor. Ama bu kez dersi önceden siz çalışın ve renkli deko-oyunlarla çalışma saatlerinin sıkıcılığını hükmen yenin.

Çalışma masası 198 YTL; pembe sandalye 54 YTL; beyaz raf ünitesi 64,50 YTL; oyuncak ayı 12 YTL; renkli dosya káğıtları 11 YTL; boya kalemlerinin 12’li seti 14,50 YTL; plastik saklama kutularının 3’lü seti 6 YTL; yeşil tatlı tabağı 1,50 YTL; beyaz dosyalığın 5’li seti 4,50 YTL; beyaz ayakkabı kutusunun 2’li seti 16 YTL; silindir şeklinde hediye kutularının 10 adedi 18,90 YTL, IKEA. Duvar káğıdı (10m/55cm) 95 YTL, Lot. Pembe lamba 84 YTL, BUN DESIGN. Yelkenli 39 YTL; mıknatıslı harfler (A’dan Z’ye) 130 YTL; kitapların adedi

35 YTL; NEST. Küçük lila valizin 3’lü seti 89 YTL, Laura Ashley. Çanta 64 YTL, balerin saplı ip 24 YTL; tükenmez kalem 6 YTL; broşların 5’li seti 15 YTL, Accessorize. Pembe bardak 7 YTL; yeşil bardak altlığı 5,50 YTL; kelebek aksesuar 6,38 YTL; kalemlik 24,24 YTL, Koziol.

Bu işte bir dolap var

Yatak odasında raflara yığılmış kazaklar, üst üste asılmış gömlekler ve bunların arasına sıkıştırılmış ayakkabılar sizi bunaltabilir. Oysa giysi dolapları için piyasadan satın alabileceğiniz birkaç karton kutu, elbise askılığı ya da şeffaf torbalarla farklı çözümler üretebilir ve kendinize göre bir düzen sağlayabilirsiniz. Bunun için tüm giysilerinizi aynı anda görebileceğiniz bir sistem kurun. Dolapların içine asacağınız cepli bir organizer fularlarınız, eşarplarınız, gözlükleriniz için kullanışlı bir alternatif olacak. Günlük aksesuarlarınızı dolabınızda sürekli aramamak için şeffaf çekmeceler yaptırabilirsiniz. Ayakkabılarınız için dolabınızda yer açmak istiyorsanız, piyasada satılan plastik ya da karton kapaklı kutuları bunun için kullanabilirsiniz. Kemer ve ayakkabılarınız için dolabınızda yer açmak istiyorsanız, çekmece içi bölücüler ve kapaklı kutuları kullanabilirsiniz.

Giyinme odaları genellikle geniş ve yüksek tavanlı evlerde tercih ediliyor. Bir odanın bölünmesi veya küçük bir odanın dolaba dönüştürülmesiyle yaratılan giyinme odaları son yıllarda çok talep ediliyor. Giyinme odaları giysilerinizin hepsini bir anda görmenizi sağlıyor. Bu odalarda daha çok açık sistemli dolaplar ilgi çekiyor. Ayrıca dolapların içlerine alınan kutu, raf gibi aksesuarlar dolapların hacimlerinin daha kolay kullanılmasını sağlıyor.

Açık düzen politikası

Yaşadığınız mekánın hem derli toplu ve düzenli görünmesini, hem de eşyalarınızın gözünüzün önünde olmasını istiyorsanız, ’Çok zor bir şey talep ediyorum, ama ediyorum!’ diye düşünebilirsiniz. Oysa sır tutmayan malzemelerden tasarlanmış, kendi ekseninde dönebilen, modüler, çok-işlevsel depolama sistemleriyle, istediğiniz her yerde ’açık düzen’ kurabilirsiniz.

İtalyan kalitesiyle karşımıza çıkan Mercantini giyinme odalarında hiç kapak yok. Odaya girer girmez, bir anda o gün giyeceğiniz kombinasyonu belirleyebiliyorsunuz. Ahşap ve lake seçenekleri bulunan modüler raflar, kullanıcının isteğine göre belirleniyor. Sihir Mobilya.

Salonu doğru düzenlemenin 7 yolu

1 Salondaki açık, aynalı veya kapalı raf sistemli saklama üniteleri, dekoratif oldukları kadar pratik bir çözüm sunarlar.

2Büyük dolapların yanı sıra küçük depolama üniteleri (raflar, kutular, gazetelikler) sayesinde salonda daha fazla boşluğa sahip olabilirsiniz.

3CD’leri ve DVD’leri saklamak için tekerlekli büfeleri tercih edin ki salonda istediğiniz yere taşıyarak keyifle inceleyin.

4Bulmakta zorlanmamak için benzer tarzdaki ürünleri ve aksesuarları aynı yere koyun.

5Gazeteleriniz için doğal dokudaki ürünleri, CD’leriniz için metal, küçük aksesuarlar için renkli plastik kutuları tercih edin.

6Koltuğunuza saklama üniteleri monte ederek, otururken sık kullandığınız eşyalara kolayca uzanın.

7 Tekerlekli küçük kesonlardan, irili ufaklı sepet ve kutulardan da mutlaka edinin.

Nasıl organize olmalı

Yere düşen ilk yaprakla birlikte, sonbaharın geldiği resmileşiyor bu ay. Yazlıklar yavaş yavaş veda ederken, kışlıklar kıs kıs gülüyor. Biçare halde kaldır-indir-ele taklaları atarken ve ’Yeni alınanlar buradaysa, eskiden kalanlar nereye yerleşecek?’ sorusuyla boğuşurken, organize olmanın yollarını gösteren mobilya üreticileri kişisel çözümlerini anlatmışlar Elle Decor’a. İşte Arta Design Group’tan Mimar Gizem Dörter’in sırları:

Saklama ve raf ünitelerinde, açık sistemleri mi, kapalı olanları mı tercih ediyorsunuz? Neden?

- Raf ünitelerinde, eşyalara kolayca ulaşmamı sağladığı için, açık sistemleri tercih ediyorum. Kapalı üniteye ihtiyacım olduğunda, ayırt edici olması açısından renkli ve desenli kutular kullanıyorum. Her türlü saklama ünitesinde ise, toz tutmaması için, kapalı olanlar tercihim. Ama cam veya benzeri bir parça ile içinin görülmesine dikkat ederim.

Gardrop seçiminde dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir?

- Fleksibilitesi ve farklı ihtiyaçlarımı karşılayabilmesi. Dolabın iç kompozisyonunu ve ünitelerini istediğim gibi değiştirebiliyor olmak benim için önemli. Romantik görünüşlü sabit gardroplar da hoşuma gidiyor fakat iş kullanıma geldiğinde, kesinlikle modüler sistemleri tercih ediyorum. Ek raf ve askıları istediğim gibi ekleyip çıkartabiliyorum.

Evinizde gurur duyduğunuz, sizin keşfettiğiniz bir saklama çözümü var mı?

- Daha çok, resim yapanların kullandığı ahşap insan modeli, bileziklerimi astığım bir obje olarak odamda duruyor.
Yazının Devamını Oku

Marimekko isimli bir desen sihirbazı

14 Eylül 2007
1951 Finlandiya doğumlu Marimekko, genç tasarımcılarla çalışarak, gündelik yaşamı güzelleştirmeye yönelik tekstil ürünlerine imza atıyor. Desen ve renk kullanımındaki ustalığını "ulaşılabilir fiyata kalite" sloganıyla birleştiren marka, giysi ve çanta koleksiyonlarının dışında, evler ve ortak yaşam alanları için hazırladığı farklı tekstillerle de her sene tutkunlarını büyülüyor.

ekstillerindeki kreatif desenlerle tanınan Marimekko, hiç değişmeyen temel bir koleksiyonun üzerine her sene farklı baskı ve renklerde koleksiyonlar üretiyor ve bunların tümü birbiriyle kolayca kombinlenebilerek kullanılabiliyor. Pamuklu, keten, saten, patiska ve hatta muşamba üzerine baskılar yapıyor; teflon kaplı ve yanmaz özellikte kumaşlar sunuyor. Ev için hazırladığı koleksiyonlarda sadece kumaşlar değil, masa örtüleri, mutfak aksesuarları, çarşaf takımları, havlular, bornozlar ve ofis malzemeleri de var. Markanın 2007-08 sonbahar/kış koleksiyonu, zengin pitoresk desenler ile basit geometrik şekilleri bir araya getiren tasarımlarla dolu. Sonbahar lezzetlerini yansıtan meyve sepetlerini kumaşlara taşıyan neşeli Vanitas serisi, yaprak yeşili, kahverengi ve mistik bir kırmızı ağırlıklı çizgili kumaşlarla birlikte kombinleniyor. Design, Meet the User! yarışmasının ödüllü tasarımı Mökki, Porvoo Nehri kıyısındaki sahil evlerinin masalsı atmosferini yansıtıyor. Bu kez seçilen renkler puslu bir ağustos akşamının gökyüzü tonları, orman yeşilleri ve duman grileri. Etkileyici grafik desenlerden oluşan Solu, natürel renkler, haki-beyaz ve siyah-beyaz olarak tasarlanmış matematiksel yüzey oyunları sunuyor. Buz üzerinde oturan bir kutup ayısı ailesini resmeden Jaakarhu serisi, mavi ve beyaz renkleriyle aydınlık ve ferah bir görüntüye sahip. Tasarımcı Kristina Isola’nın yaptığı Puutarha ve Iso Krassi desenleri ise, Finlandiya mevsim döngüsünü anlatan imgelerle donatılmış. Özellikle sonbaharı anlatan zengin desenlere baktığınızda, hasat zamanı, gölgeli mısır tarlaları, parlak renkli dağ çilekleri ve taze süt tadını hissedebiliyorsunuz. Marimekko’nun desen yolculuğuna ortak olmak için: www.marimekko.com

Duygu ve deneyimlerimi kumaşa aktarırım

Marimekko tasarımcılarının çoğu genç isimler. Bunlardan biri olan Maija Louekari, yeni koleksiyonun en dikkat çeken serilerinden Kulkue’nin de tasarımcısı. Paris’teki fuar sırasında sorularımı yanıtladı.

Tasarımlarınızda nelerden etkileniyorsunuz?

- Şu ana kadar bütün işlerimde elle çizilmiş figürler, illustrasyonlar kullandım. Bunlar genellikle perde gibi büyük hacimlerde kullanılmaya uygun büyük, yekpare desenlerdir. Yeni fikirleri genellikle çevremde olan biteni gözlemleyerek bulurum. Kendi duygu ve deneyimlerimi kumaşa aktarırım. İnsanları ve davranışlarını da çok incelerim; bazen başkalarının hiç dikkat etmeyeceği detaylardan yola çıkarım. Tasarım, beynimde sürekli işleyen bir süreçtir. Öyle ki bazen fikirler uykumda şekillenir.

Bir tasarımcının en önemli özelliği ne olmalıdır?

- Özgür ve açık fikirli olması. Duyarlı olması ve kendini dinleyebilmesi.

Tasarımlarınızı nerede görmek isterdiniz?

- Desenlerimden birini, bir binanın cephesinde görmek etkileyici olurdu. Gelecekte, nevresim tasarımlarımdan biriyle kendi çocuğumun üzerini örtmek de hoş olurdu.

Örnek aldığınız bir sanatçı var mı?

- Tove Jansson’ın bütün işlerine hayranım.

Masif bir koleksiyon

Selva ve Roman markalarının tasarımcısı Lorenzo Bellini imzasını taşıyan Heritage J.S. koleksiyonu, geleneksel ve klasik formları modern tasarımlara taşıyarak yepyeni bir sentezle birleştiriyor. Koleksiyondaki tüm ürünler, Kuzey Amerika'da yetişen kızıl akça ağaç ve kiraz ağacından masif olarak imal ediliyor. Görmek isteyenler, dünyaca ünlü pek çok farklı markayı daha bünyesinde bulunduran Ica Home&Garden mağazalarına uğramalı. Tel: (0216) 471 31 31.

İznik çinileri

Daha önce İznik çinilerinin modern yorumunu Defne Koz’un tasarımlarıyla seramik karolarına yansıtan VitrA Karo, bu kez geleneksel desenleri orijinal görünüm ve renkleriyle sunan bir koleksiyon hazırladı. İznik Çinileri Koleksiyonu’nda, el dekoru ve serigrafi tekniklerini kullanılarak üretilen Çintemani, Lale, Penç Rumi ve Penç Şemse gibi geleneksel İznik çini motifleri var. Yapısında bulunan kuvars sayesinde ışığı doğrudan yansıtan çiniler, geçmişin dokusuyla bulundukları ortama farklı bir karakter kazandırıyor.

Bu sistem çok işlevsel

Yaşam alanlarımızın başrol oyuncusu mobilyalar, her geçen gün daha ergonomik ve daha fonksiyonel olmak zorunda. İtalya’nın önde gelen mobilya firmalarından Acerbis de, yeni televizyon ve kitaplık üniteleriyle tamamen bu amaca hizmet ediyor. Cd ve dvd’ler için bile ayrı depolama alanlarına sahip olan bu üniteler, alışılmadık kapak çalışma şekillerinin yanı sıra elektronik cihazlar için de oldukça kullanışlı çözümler üretmiş. Bu yeni tasarımları Hikmet Möble mağazalarında bulabilirsiniz. Tel: (0212) 240 41 41.
Yazının Devamını Oku

Kent evlerine yeniden giren Barok stili

7 Eylül 2007
Dekorasyon, moda ve mimarlıkta pek çok geri dönüş yaşıyoruz. Moda dergilerini karıştırdığımızda "1980’lerin tarzının yükselişi", dekorasyon dergilerinde ise "Neo Gotik" ya da "Modern Art Nouveau" gibi başlıklarla sıkça karşılaşır olduk. Geçmişin güçlü akımlarını yorumlamaya bayılan tasarımcılar, eski formları yeni malzeme ve tekniklerle birleştirerek etkileyici koleksiyonlar yaratıyorlar. Kış evlerine girdiğimizde, XVII. yüzyılın güçlü eğilimlerinden biri olan Barok stilinin pek çok mobilyada yeniden hayat bulduğunu göreceğiz. Peki Barok stilinin ana özellikleri nedir?

arok dönemde, aslolan lüks ve ihtişamdır, gerisi koca bir yalandır", diyor pek çok kaynak. Portekizce’de "şekilsiz inci anlamına" gelen "baracco" kelimesinden ortaya çıkan Barok, hakikaten de İtalya’da Rönesans’ın katı kurallarına tepki olarak doğmuş ve ihtişamıyla mimarlık, edebiyat ve müzikte XVII. yy.’a damgasını vurmuştur. Rönesans, işlenmiş düzgün bir inciyse; Barok da şekilsiz inci olarak kabul edilir.

Carpe diem!

1600’lerde başlayıp,1700’lerin ortasında son bulan Barok dönemde, insanlar veba hastalığıyla tanışırlar ve zamansız ölümler onları "carpe diem" (günü yakala!) felsefesiyle yaşamaya iter. Bu nedenle hayatın her alanında aşırı bir karamsarlık ile abartılı dışavurumun doruk noktası görülür. Dönemin sanatçı ve mimarları bütünden çok detaylara odaklanır; kompozisyonlar çok yönlüdür ve eserlerin her m2’sinde ayrı bir hikáye anlatılır. Mimari, resim ve heykel birlikte biçimlenir ve birbiri içinde gelişir. Rönesansın hümanizm felsefesinden eser görünmez ve gösteriş ön plandadır. Ölçek birden bire büyür ve strüktür yadsınır. Çünkü önemli olan kabuktur!

Coşku ve abartı başrolde

Barok dönem için yüzey mimarlığı ya da kaplamanın mimarlığı da denilebiliyor. Dengeden çok harekete ve biçimlerin serbestçe yaratılmasına karşı duyulan coşku, abartılı ve çelişkiden çekinmeyen bir sonuç doğurmuştur. En parlak dönemini XIV. Louis Fransa’sında yaşayan Barok, heykelsi süslemeleri, zengin renkler ve pahalı malzemelerle birleştirir.

Karakteristik özellikler

Barok mimarisinde yapılar, süs ve azamet hastalığına tutulmuş gibidir. Odalar yüksek tavanlıdır. Simetri ve diyagonal düzen, mimaride, resim sanatında ve hatta müzikte önemli olmuştur. Oymalı ahşap paneller duvarlarda ve kartonpiyerlerde sıkça kullanılır. Pencereler, çoğaltılarak yapı içleri aydınlatılmaya çalışılır. Fakat odaların geneline koyu renkler hakim olduğu için istenilen sonuç elde edilemez. Yerden tavana dek uzanan pencereler; drapeli, püsküllü perdelerle giydirilir.

Balkon ve merdiven unsurları bu dönemde ortaya çıkmıştır. Şömine de bu stilin demirbaşlarındandır. Oymalı kakmalı çerçeveleriyle dekorasyonda önemli yer kaplar. Tekstillerde ve oymalı mobilyalarda grift (iç-içe geçen motifler) sıkça kullanılmıştır. Kanatlı, çıplak ve tombul bir çocuk olarak resmedilen melekler Barok stilin en önemli figürüdür. Tavan resimlerinde sıkça kullanılır. Damask desen de Barok dönemde doğmuştur. İpek ve kadife bu dönemde fazlaca kullanılır. En sık kullanılan renkler altın rengi, maviler, bordo ve koyu renklerdir.

Dönem mobilyaları, yüksek tavanlı ve süslü odaların içinde var olabilmek adına hem nitelik hem de nicelik olarak oldukça ağırdır. Melekler, balık motifleri, yaprak desenleri mobilyaların tekstillerinde ve ahşaplarında her daim görülebilir. Sandalyeler tahtlardan esinlenerek tasarlanır. Yüksek sırtlar, geniş oturma yerleri ve varaklı kolçaklar sandalyelerin en belirgin özellikleridir. Masif, meşe, ceviz ve abanoz dönemin kaplamalarıdır. Lake ve varak ise vazgeçilmezidir. Formlar kıvrımlı ve dinamiktir. Anıtsal, devasa avizeler; aplik ve abajurlar mekána ekstra aydınlık ve parlaklık katmak için kristaller ve varaklarla süslenir. Ayna ise, mekánlara parlaklık katmak için sıkça kullanılır.

Paslanmaz çelik dahisi

İşlenmesi ve şekil verilmesi en zor metallerden paslanmaz çeliğin modern yalınlığını İskandinav yaşam tarzıyla birlikte sunan Q-Too, Danimarka’da 2005 yılının en iyi mobilya ve aksesuvar tasarımcısı seçilen Hans Thyge Raunkjaer’ın çizgilerini taşıyor. Paslanmaz çeliği masif ahşap (tik, meşe ve kayın) ve camla birleştiren tasarımcı, tüketici için maksimum esneklik sunan iç mekan çözümleri oluşturuyor. Mağazası, AddresIstanbul’da.

Reptile’a 3. ödül de geldi

Türkiye’nin en üretken endüstriyel tasarımcılarından Can Yalman tarafından Çanakkale Seramik&Kalebodur için tasarlanan Reptile koleksiyonu, Annual Design Review/Yıllık Tasarım İncelemesi Yarışması’nın Mobilya-Dekorasyon kategorisinde ödüle değer görüldü. Böylelikle koleksiyon, ETMK Tasarımla Kazananlar ödülü ve ELLE DECOR Uluslararası EDIDA Ödülü’nden sonra üçüncü ödülünü kazanmış oldu. Jüri üyeleri, ürünlerin dinlendirici bir sadelikte olduğunu belirtirken, Matilda McQuaid tercihlerini şöyle belirtmiş: "Bu seramiklere, sürüngen fobisi olanları yatıştırmak için, gözyaşı ya da çakıl ismini bile verebilirlermiş. Çakışan düzenler ve genel dokunun birleştirilmesi olarak bu seramikler odanın görünümünü tamamen değiştirecektir."
Yazının Devamını Oku

Köprü, yeni tasarımlarını giyiniyor

31 Ağustos 2007
İstanbul Design Week 2007, 04-10 Eylül tarihleri arasında üretici firmaları, tasarımcıları, genç yetenekleri ve profesyonelleri üçüncü kez Eski Galata Köprüsü’nde bir araya getirmeye hazırlanıyor.

Etkinlik, Istanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri arasında da yer alıyor. Bu seneki konukları arasında dünyaca ünlü tasarımcılar ve trendsetter’lar da var.

Genişleyen uluslararası bağlantıları ile çok daha kapsamlı bir etkinlik kurgusuna sahip olan Istanbul Design Week 2007, tasarımcıların ve üreticilerin nitelikli bir tüketici kitlesine ulaşabilecekleri ve uluslararası alanda yeni bağlantılar kurabilecekleri bir platform hazırlama misyonuyla hareket ediyor. Istanbul’un kültürel mirasını hızla keşfetmeye başlayan yaratıcı çevreler, şehrin bu anlamda attığı her adımı yaratıcılığı tetikleyen bir enerji olarak yorumluyorlar.

İlk kez düzenlendiği 2005 yılından beri ünlü tasarımcılara, Türk tasarımının çağdaş yüzünü temsil eden firmalara ve bağımsız katılımcılara ev sahipliği yapan IDW, 2010 yılının Kültür Başkenti seçilen Istanbul’u dünyanın yeni tasarım merkezi olarak konumlamakta önemli bir rol üstleniyor. Geçen yıl gerçekleştirilen etkinlik, 84 firma, 65 tasarımcı, 13 sergi ve 10 üniversiteyi bir araya getirmişti. Bu sene DDF tarafından Istanbul Büyükşehir Belediyesi, Hürriyet ve Flexi Card desteğiyle yapılan haftanın dergi sponsorları ise Maison Française ve Elle Decor dergileri.

Bu sene kimler geliyor?

Bu seneki süper konuklar arasında ilk isim, Ispanya’dan Patricia Urquiola. Driade, Moroso, Kartell, B&B gibi dev markalara pek çok tasarım yapmış ödüllü bir tasarımcı olan Urquiola, tasarımın son dönemdeki kadın yıldızlarından en üretkeni. MOMA’nın "tasarımı etkileyen en önemli 40 isim" ve Time dergisinin "modanın en etkili 25 ismi" listesinde bulunan Hollandalı Li Edelkoort ise, dünyanın en tanınmış moda ve tasarım trendi yorumcularından biri olduğu için çok ilgi görecek.

Ünlü Alman tasarımcı Konstantin Grcic, uluslararası Türk tasarımcımız Defne Koz (Pirelli, Alessi, Cappellini, Sharp, Nissan, Casio, Nurus ve Derin gibi markalar için Milano’daki stüdyosunda çalışıyor) ve medya tasarımı, stratejik tasarım ve ürün tasarımı üzerine çalışmalar yapan tasarımcı Amerikalı Marco Susani (Motorola, Philips, Apple, Sharp, Nissan ve Mitsubishi gibi firmalarla çalışıyor) de konuklar arasında. Malzemeleri yenilikçi kullanımı ve yeni teknolojiye cesur yaklaşımı ile tanınan moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan, Swarovski işbirliğiyle tasarladığı 15 bin Led içeren aydınlatmalı elbisesi ile geliyor.

İstanbul Tasarım Haftası ayrıca "tasarım haftaları" ve dünya çapında tasarım etkinliklerinin yöneticilerini de bir araya getirecek ve "yerel tasarım etkinlikleri nereye gidiyor", "şehirler nasıl etkileşebilir" konularında konferanslar düzenlenecek. Dünya tasarım haftalarının organizasyon yöneticilerini bir araya getirerek "International Design Weeks Council" oluşturulması da amaçlanıyor. Tüm uluslararası tasarım etkinliklerini bir çatı altında toplayacak olan bu yapılanma, tasarım haftalarının düzenlendiği kentlerde "ortaklık" alanları geliştirmeye yönelik çeşitli toplantılar yapacak. Bu konseyde yer alması beklenen kişiler ise, Milano, New York, Londra, Berlin, Tokyo, Miami, Stockholm, Belgrad, Helsinki, Singapur, St. Etienne tasarım haftalarının yaratıcı ve sorumluları.

Eski Galata Köprüsü yeni tasarımlara kucak açıyor

Yazının Devamını Oku

Tasarım adımları hızlanıyor

24 Ağustos 2007
Bugün başlayan Frankfurt Tendence fuarı ve eylül ayında yapılacak olan Paris Maison&Objet, Paris Premier Vision, Milano Macef ve Londra 100% Design fuarları evlerin önündeki yeni stil haritasını baştan aşağı çizecektir; ancak dekorasyon ihtiyaçları için şimdiden arayışlara ve turlara başlayan tasarım meraklıları için, trend ne olursa olsun alışveriş yapmaktan hiç pişman olmayacakları adreslerim var. Zamansız marka: Autoban

Mimar Seyhan Özdemir ve iç mimar Sefer Çağlar tarafından 2003 yılında kurulan Autoban, önce Wallpaper dergisinin "2004 Best Young Designers" ardından Blue Print dergisinin "2005 Best Newcomers" ve son olarak 2006’da yine Wallpaper’ın Müzedechanga için verdiği "Best Restaurant" ödüllerine layık görüldü. Autoban, uluslararası başarı halkalarına son olarak New York’ta De La Espada firmasıyla işbirliği içinde oluşturduğu markasını ekledi. Doğal malzemeler kullanılarak moda akımların tuzağına düşmeden tasarlanmış olan ürünler, zamansız olarak niteleniyor ve literatürün takipçisi bütün dergiler tarafından baştacı ediliyor (bkz. Wallpaper ağustos sayısı).

6. Kırmızı nokta burada (TAS17)

Grohe, Inalco, Noken, Villeroy&Boch ve Kohler gibi markaların vitrifiye ve armatürlerinin temsilciliğini yürüten Yütaş, banyolarında fark yaratmak isteyenleri Mecidiyeköy’deki yeni showroom’u İstanbul13’e bekliyor. Unutmadan ekleyeyim, Kohler’in İstanbul13 showroom’unda görebileceğiniz Escale koleksiyonu Red Dot ödüllü tasarımlar arasında.

www.istanbul13.com

Tüm ürünlerini özgün bir tasarım anlayışıyla üreten ünlü Fransız markası Ligne Roset, kurulduğu günden itibaren yenilikçi ve sıradışı bir çizgiyi temsil ediyor. Bunun için de, 1970’lerden bu yana sektörde tanınmış, farklı kültürlerden gelen tasarımcılarla çalışarak, geleceğin her geçen gün yenilenen yüzünü keşfediyor. Markanın tasarımlarında gözetilen temel amaç, biçim ve işlevi ideal bir şekilde buluşturmak. Ligne Roset’nin kalitesi, uluslararası ödüllerle de tescillenmiş. Son 40 yıl içinde Didier Gomez, Pascal Mourgue, Peter Maly ve Bouroullec kardeşler gibi tanımış tasarımcılarla çalışan Ligne Roset’in yeni koleksiyonunun önümüzdeki sezon ürün çeşidiyle çok dikkat çekeceğine inanıyorum. Tel: (0212) 270 82 30.

Yeni dehamız Jaime Hayon

Tüm dünyanın yakından takip ettiği, İspanya’nın önde gelen mobilya firmalarına tasarladığı birbirinden yaratıcı koleksiyonları ile dünya tasarım sahnesinin en yaratıcı tasarımcıları arasında gösterilen Jaime Hayon, 2006 yılında Elle Decor Uluslarası Tasarım Ödülü’nü almış; Wallpaper tarafından belirlenen dünyanın en önemli ilk 10 tasarımcı listesinde yerini almıştı. Hayon’un, BD Barcelona’nın 2007 koleksiyon için tasarladığı rengárenk sandalyelerden 1950’lerin MGM filmlerinden fırlamış koltuklarına, 12 farklı ayaktan oluşan fonksiyonel büfesinden İspanya’nın banyo gurusu ArtQuitect için tasarladığı (ve banyo yaparken sizi bir film yıldızı gibi hissettirecek olan!) AQ Hayon koleksiyonuna kadar pek çok muhteşem tasarımı, HAAZ Galeri’de sergileniyor. Tel (0212) 285 07 57.

Çevreci bambu

İntema Mutfak, diğer ağaç türlerine kıyasla yarı zamanda yetişen bambu ağacından ürettiği kapakları, ahşabın doğallığını tercih eden ama çevre bilinci yüksek tüketicilerin beğenisine sundu. Bambu kapaklar, kendine özgü dokusu ve görünümüyle mutfaklara egzotik bir hava katarken, dayanıklılığı ve fonksiyonelliğiyle kullanım kolaylığı sağlıyor. Bambuların dikey olarak kullanıldığı kapaklar, farklı tonlarıyla doğal malzemenin sıcaklığını mutfağa taşırken, çelik ve siyah yüzeylerle dengeli kullanılarak mutfakları şık mekanlara dönüştürüyor. Tel: (0800) 211 70 00.

Bu inekleri hiç unutmayacağız

Bugüne kadar Paris, Londra, New York, Stockholm, Buenos Aires gibi dünyanın birçok büyük şehrine renk ve eğlence katan, son olarak da Şehr-i İstanbul’u baştan sona etkisi altına alan Cow Parade ve birbirinden güzel "tasarım" inekleri, hayatımızdan çıkmayacaklar. Çünkü CowParade ürünlerinin ülkemizdeki dağıtımını yapan tasarım mağazaları zinciri BUN Design, ineklerin ufak boyuttaki heykellerini mağazalarında satışa çıkardı. Birbirinden farklı tasarımlara sahip bu inek heykellerini yakından görmek ve hatta masanızın üzerine yerleştirmek için rotanız BUN Design mağazaları.

Hepsinin hikayesi var

Gerçek alışveriş efsanesi Habitat, sonbahar-kış sezonu için hazırladığı yepyeni katalogta her ürünün özel bir hikayesi olduğu felsefesinden yola çıkmış. Tasarımcının bir beyaz kağıtla birlikte masanın başına oturduğu andan itibaren başlayan bu hikaye, sayfanın üzerine üşüşen ilham perileri arasından birisiyle anlaşıp, ürünün bütün detaylarına karar verene kadar devam ediyor. Habitat tasarımcılarının yeni koleksiyonu yaratırken geçirdikleri evrelere ve iyi bir fikrin nasıl doğup geliştiğine şahitlik etmek çok ilginç. Her sezon olduğu gibi hem teknik, hem fonksiyon, hem de estetik açıdan güçlü ürünler bulacağınız Habitat, sizi kendi evinizin hikayesini yazmanız için de cesaretlendiriyor.

Baştan çıkacaksınız

Aurea, Philips’in elektronik endüstrisi alanında pek sık rastlanmayan stil sahibi ve sofistike bir tasarıma sahip, yeni ev sinemasının adı. Paris’te ’Işıkla Baştan Çıkarmak’ (Seduction by Light) sloganıyla tüm dünyaya tanıtılan bu düz ekran LCD televizyon, baştan çıkarıcı tasarımının yanı sıra teknolojinin nimetlerinden de sonuna kadar faydalanıyor. Aurea’nın ışıkla çerçevelenmiş ekranını yaratan aktif ’Ambilight’ teknolojisi ses ve görüntü kalitesi bakımından da hayli iddialı. Televizyonun ’active frame’ özelliği sayesinde ise sadece çok yüksek bir renk ve görüntü kalitesi elde edilmekle kalınmıyor, aynı zamanda ekrana yansıyan görüntülerde de belirgin bir üç boyut etkisi yaratılıyor. Aurea’ya ister bir arzu nesnesi, ister statü sembolü deyin, bu televizyonun gerçekten sizi baştan çıkaracağı kesin! Bilgi için: www.seductionbylight.com
Yazının Devamını Oku

Su gibi ’aziz’ ol

17 Ağustos 2007
Şimdiye kadar hem kendi markası, hem de uluslararası firmalar için yaptığı mobilya tasarımlarını yürekten alkışladığımız Aziz Sarıyer, bu kez banyoda çıkıyor karşımıza. Avrupa’nın en iyi 100 tasarımcısı arasında gösterilen Sarıyer’in VitrA için hazırlamakta olduğu "banyo yaşam odası"nı biraz daha bekleyeceğiz; ama Hamam markası için oluşturduğu geniş banyo koleksiyonuyla, yaratıcı elini bornozlarımızın, sabunlarımızın, terliklerimizin üzerinde hissetmeye çok yakınız. Kendisinin "vücut örtünmeleri" olarak adlandırdığı bu koleksiyonu görünce belki siz de benim gibi düşüneceksiniz: Acaba Sarıyer modaya göz mü kırpıyor?

urquality kapsamında yer alan 33 marka arasındaki en genç marka olma özelliğini taşıyan Hamam, ürün kalitesi, yönetim prensipleri ve Ar-Ge'ye verdiği önemle kendisi için koyduğu hedefe hızla ilerliyor: "Sektörünün lideri bir dünya markası olmak". Bugün The Conran Shop, Selfridiges, Printemps, Le Bon Marche, Mitsukoshi, Harrods ve La Rinascente gibi ünlü department store’larda ürünlerini görebileceğiniz marka, son çıkışını tanınmış Türk tasarımcı Aziz Sarıyer’in hazırladığı geniş banyo serisiyle yaptı.

Çocukluğundan beri mobilya ve giysi tasarımına çok ilgi duyduğunu, giysi ve ayakkabılarının modellerini tasarlayarak özel yaptırdığını söyleyen Sarıyer (hatta bu koleksiyonun numunelerini, çocukluğunun en önemli oyuncaklarından biri olan ve bugün atölyesini süsleyen annesinin Singer dikiş makinesinde kendi elleriyle dikmiş), koleksiyonun oluşum sürecini şöyle anlatıyor: "Hamam firmasına yaptığım koleksiyon ’Banyo Giysileri ve Aksesuarları’ olarak adlandırılmış olsa da, bu proje üzerinde çalışırken çıkış noktam, su ile ilişkin her ortam içindeki insanın vücut örtünmeleri yani banyo, spa, havuz, deniz, spor gibi faaliyetlerde insan örtünmeleriydi. Bir Adem Baba ve Havva Anne’nin naif duygu ve düşünceleriyle, havlu ve pike kumaşını en az kesmek ve dikmek disiplini içinde, ayrıca imkan verdiğince her parçasına başka faydalı fonksiyonlar yükleyerek akıllı ürünler ortaya çıkarmak istedim."

Şimdiye kadar innovasyon yeteneğiyle dünya pazarının dikkatini çeken Hamam, bu koleksiyonun Eylül ayında Paris Maison&Objet Fuarı’nın ’Trend’ bölümünde yapılacak dünya lansmanından sonra, sektöründe yeni bir yöne odaklandığını da göstermiş olacak: Tasarım. Birbirlerinden neredeyse sadece renkleri ve desenleriyle ayrılan banyo tekstil ürünlerine tasarım anlayışını ekleyerek farklılaşmayı amaçlayan Hamam’ın yeni ürünlerini merakla bekliyoruz.

Tasarımcısı diyor ki...

"Yıkanmak benim için temizlenmenin ötesinde ruhsal bir arınmaydı. Doğan bebeğin göbek bağının kesilmesinden sonra su ile teması sağlanırken, ölen bir insanın yıkanarak defnedilmesine ilişkin yıkanma ritüelleri beni çok etkilemiştir. Tekstil veya moda ile ilgili yaptığım bu çalışma şimdiye kadar yapmış olduklarımın dışında gözükse de, benim tasarım reflekslerimin kontrolü içinde gelişti. Sadece malzeme ve formun esnek hali, teknik çizimden önce model (maket) üzerinde çalışmamı gerektirdi. Tasarım; her alanda günün şartlarına göre ihtiyaç duyulan veya duyulabilecek sistemlerin yaratılması ve geliştirilmesi şeklinde tanımlanırsa, yetkin tasarımcı; tecrübesi, donanımı ve hayal gücüyle, farklı standartları da kendi yöntemiyle çözendir. Bu projeyi gerçekleştirmem sayesinde, farklı bir konuda çalışma mutluluğunu duyarken ayrıca endüstriyel tasarımcının sınırsızlığının tarifine katkıda bulunmuş olmak isterim."

İlk dokunan tüketicisi

Hamam, 4 farklı seansla hamam keyfini bir ritüele çevirmeyi amaçlıyor: Koza, Kozadan kelebeğe, Yenilenme ve Kurulanma. Bugüne kadar hiçbir markanın kullanmadığı keten, bambu ve ipek gibi materyallerle, geniş ürün bir yelpazesi oluşturan markanın tüm ürünleri E vitaminli, anti-bakteriyel, %100 pamuk ve doğal. Hamam koleksiyonunun bir diğer özelliği Swarovski taşları ile süslenmiş alternatiflerinin de bulunması. Ayrıca istendiği takdirde ürünlere özel işleme de yapılabiliyor. Her Hamam ürününü ilk olarak tüketicisi açıyor. Özel kilitli ambalajı sayesinde fabrika çıkışından tüketiciye ulaşana kadar geçen zamanda, Hamam ürünlerine kimse dokunamıyor.

Arabistan’dan Etiler’e

Özgün tasarımlı mobilyalarıyla tanınan Fransız markası Ligne Roset, Arap Yarımadası’nda yaygın olan alçak oturma ve yemek yeme kültürünün esintilerini taşıyan Tazia ile tasarımda farklılığı tercih edenlerden büyük ilgi görüyor. Puf, koltuk ve alçak masadan oluşan Tazia serisi, markanın Etiler’deki konsept mağazasında. Tel: (0212) 270 82 30/31.
Yazının Devamını Oku

Güneşe yaklaşan tasarımcı

20 Temmuz 2007
Ödüllü bir tasarımcı olan Mark Gabbertas çalışmalarını Londra’da sürdürüyor. 15 yıl önce reklamcılık kariyerinden ayrılarak mobilya tasarımcılığı konusunda eğitim aldı ve bu doğrultuda ilerlemeye başladı. Son yıllarda çeşitli uluslararası markalar için ürün tasarımları yapan Gabbertas, bir süreden beri ise bu alandaki deneyimini İngilizlerin ünlü bahçe mobilyası markası Gloster için kullanıyor. 2007 koleksiyonu uçun hazırladığı Eclipse isimli dinlenme koltuğu, pek çok tasarım tutkununun favorisi oldu bile.

alışmalarında kalıcı bir estetik anlayışını yansıtan Mark Gabbertas, Design Nation and Hidden Art üyesi. Tasarımları 100% Design Londra, Köln Mobilya Fuarı, Orgatec, ICFF ve Milano gibi pek çok saygın etkinliğin yanı sıra İngiltere, Japonya, Almanya ve ABD gibi ülkelerde de sergilenmiş. Pek çok yarışmada jüri üyesi olarak yer almış, tasarım ödülleri almış ve çeşitli konferanslara konuşmacı olarak katılmış.

Gabbertas, geçici trendlerden uzak durmayı hedefleyen bir tasarım anlayışına sahip. Tasarımın, daha iyi bir şeyler yapabilme hünerine dayanan bir değere sahip olması gerektiğine inanıyor. Üretim teknikleri konusunda da bilgi sahibi olan Gabbertas, tasarımlarında bu alandaki sınırları da zorlayan bir yaklaşım içinde. Tasarımın ticari olarak da başarı kazanması gerektiğinin altını çizerek, "eğer harika bir tasarım satmıyorsa, o zaman belki de o kadar harika değildir" diyor. Gabbertas’ın Gloster firması için gerçekleştirdiği Eclipse projesi, aslında onun bu yaklaşımını doğrulayan en iyi örneklerden biri.

Dış mekan konforunu yeniden şekillendirmeyi amaçlayan Eclipse, havuzda, denizde veya terasta güneşten aldığınız keyfi maksimuma ulaştırmak üzere tasarlanmış. Londra’da Harrods mağazasının vitrininde bir ay süresince sergilenen ilk dış mekan dekorasyon ürünü. Özel tasarımı sayesinde Eclipse’e oturmak, uzanmak, güneş banyosu yapmak ve hatta uyumak için isteğe göre şekil verilebiliyor. Dinlenme koltuğu, puf ve işlevsel aksesuarlardan oluşan tasarım, tek başına veya ünite olarak kullanılabiliyor. Relaxer ünitesi, kanepe olarak kullanılabilecek büyüklüğüyle inanılmaz bir rahatlık sunarken, ayakucuna alınan özel Footstool’u ile güneşlenmek için iki kişilik bir şezlonga dönüşüyor. İki tane Relaxer ünitesini yan yana koymak da mümkün. Sail adını taşıyan ve çok özel tasarıma sahip bir diğer ünitesiyle de gölgede oturmanın keyfi yaşanabiliyor.

Gloster dış mekan mobilyalarını yakından görmek için www.ica.com.tr web adresini ziyaret edebilir veya 0 (216) 471 31 31 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

40 yıldır pazar lideri

İngiltere merkezli Gloster firması, bahçe mobilyaları ve aksesuarları konusunda 40 yıldır Avrupa’da pazar lideri. Temel felsefesi her beğeniyi karşılayabilecek nitelik ve çeşitlilikte, tasarım ve kalite olarak üst düzey mobilyalar üretmek olan firma, klasik tasarımlar kadar günümüz akımlarını yansıtan modern tasarımlara da yer veriyor. Teknik olarak da üstün özelliklere sahip: Alüminyumdan sentetik örgüye, tik ağacından paslanmaz çeliğe kadar tüm ürünlerinde 1. sınıf malzeme kullanıyor; hepsini yüksek kalite kontrol seviyesine sahip yoğun bir seçim aşamasından geçiriyor. 1450 kişilik bir üretim kadrosuna sahip olan firma, "daha ucuzunu bulabilirsiniz ama daha kalitelisini bulamazsınız" sloganıyla bahçe meraklılarına sesleniyor.

Akrobat’ı uzatır mısın

STİL

En stil sahibi tasarım markalarından Alessi, sıradışı, renkli ve eğlenceli ürünleriyle genç evlerini ve mutfakları şenlendiriyor. Örneğin bu mor, yeşil, sarı ve turuncu renklerindeki "Lilliput" tuzluk- biberlikler, mıknatıslarla akrobat görünümünde tutturuluyor, aynı yerde kaybolmadan da durabiliyor. Bilstore mağazalarında görebilirsiniz.

İndirim "Habitat"ı

TAKİP

Habitat’ın 2007 Yaz Koleksiyonu, yüzde 50’ye varan indirimlerle evine aşık olanlarla buluşuyor. İç mekanlar, bahçe, balkon ve teraslar için tasarlanan tik ve meşe mobilyalar, canlı renklerde şemsiyeler, yaz günlerinin en büyük keyfi hamaklar, şık yemek takımları, mumluk ve fenerleri uygun fiyatlarla evinize taşımak için Addresistanbul’un yolunu tutmalısınız.
Yazının Devamını Oku

Düzenle, depola, sakla

6 Temmuz 2007
Tam bir düzen tutkunuysanız (ya da başak burcuysanız!) sorun yok; ama organize bir yerleşim için yeterince alanınız yoksa, evdeki karmaşaya bir türlü çözüm bulamıyorsanız ya da tüm çözümler ekstra maliyet gerektiriyorsa, kendi küçük hilelerinizi devreye sokmalısınız. Şimdiye kadar biriktirdiğiniz fikir dolabınızı açın, bakın orada neler neler gizli... Yatak odasında

Belki de en büyük karmaşayı yatak odasında yaşıyorsunuz. Raflara yığılmış kazaklar, üst üste asılmış gömlekler ve bunların arasına sıkıştırılmış ayakkabılar sizi bunaltabilir. Oysa giysi dolapları için piyasadan satın alabileceğiniz birkaç karton kutu, elbise askılığı ya da şeffaf torbalarla farklı çözümler üretebilir ve kendinize göre bir düzen sağlayabilirsiniz. Çekmece içi bölücüler, Ray Dolap.

Çalışma alanında

Her zaman hatırlamak zorunda olduğunuz telefonları kolayca bulmak ya da projelerinizi kaybetmemek için çalışma odanızı organize edebilirsiniz. Örneğin duvarlara asacağınız açık raf sistemleri fazla ajandalar ve kalemliklerinizi depolamak için çok kullanışlı. Kutular: 24-30 YTL., Marks&Spencer.

Kutu deyip geçmeyin

Evlerdeki tavana kadar uzanan dolaplar artık maziye karışıyor. Kullanım kolaylığı, her tarz mobilyaya uyumlu tasarımları ve yer tasarrufu özellikleriyle kutular, evlerinizdeki dağınıklığa son veriyor. Pratik, dekoratif olduğu kadar eğlenceli olan kutular, evlere ve ofislere düzen getiriyor. Çok çeşitli malzemelerden yapılan bu kutular, saklama çözümlerinin başında geliyor. Stilinize göre seçebileceğiniz saklama kutularını dolap içlerinde, yatak altlarında hatta mutfak ve banyolarda aksesuar olarak kullanabilirsiniz. Çorap, iç çamaşırı gibi ufak giysileri, şapka, çanta gibi tozlanmasını ve ezilmesini istemediğiniz aksesuarları kutularda saklamak ideal bir çözümdür. Daha önce hiç aklınıza gelmeyen yerler eşya saklamak için ideal olabilir. Örneğin kapınızla tavan arasındaki boşluklara dolap yaptırabilir, kutular eşliğinde saklamak için yer bulamadığınız eşyalarınızı yerleştirebilirsiniz.

Duvarları kullanın

Herkesin hayali, büyük bir düş, ilahi mucize: Ofis olarak evin bir odasının adresini verebilmek. Diyelim ki bu şansa sahipsiniz. Çoğu zaman gerek alan darlığından, gerekse iyi organize olamamaktan içinden çıkılmaz hale gelen ev-ofisiniz için sahibiyle iyi geçinmeye çalışan (!) düzenleme fikirlerine ve yararlı ipuçlarına ihtiyaç duyabilirsiniz. İş başına! Örneğin duvarları bir çalışma panosu, hatta domlap olarak kullanıp size ilham veren, hatırlamak ya da biriktirmek istediğiniz tüm görsel ve yazılı malzemeleri düzenli bir yerleşimle buraya asabilirsiniz.

Saklama üniteleri için adım adım

á Mekánınızdaki eşyaları gözden geçirin, saklanacakları ve atılacakları ayırın.

á Az kullandığınız ya da saklamak istediğiniz eşyalarınızı kullanım yerlerine göre ayırın. Yerleştirirken bu ayrıma dikkat edin.

á Saklama üniteleri, eşyaları bir yerlere sıkıştırıp, göz önünden yok etmek anlamına gelmez. Neleri gizlemek ve göstermek istediğinizi belirleyin.

Etajerler, duvara monte kancalar ve mantar tahtalar, kullanışlı oldukları kadar dekoratif görünüme sahipler.

á Eşyalarınızı kullanıldıkları odalara depolayın. Hem istediğinizde düzeni bozmadan kolayca ulaşırsınız, hem de efor harcamadan yerine kaldırabilirsiniz.

á Tekerlekli saklama üniteleri, kullanıldıkları mekána göre daha esnek ve pratik olabilir. Hareket edebildikleri için, yakınınızda durabilir, istenilen mekána taşınabilirler.

á Camlı ve duvara monte saklama üniteleri, yer bakımından elverişlidir. Dolaplar tasarlanırken, küçük ürünler için dar; geniş ve yer kaplayan ürünler için derin ve daha büyük raflar tercih edin. Böylece eşyaların zedelenmesi önlenmiş olur.

á Koridorlara, merdiven altlarına, kullanılmayan köşelere, kapı arka ve önlerine, akılcı şekilde yerleştireceğiniz ünitelerle, dağınıklığı yok edersiniz.

á Sıkça kullanmadığınız eşyalarınızı daha yüksek raflara kaldırın.


Banyoda

Banyo seramiklerinizi açık renklerde tercih ederseniz aralara serpiştireceğiniz birkaç renkli aksesuar, atmosferi her zaman taze ve aydınlık kılacaktır. Takılarınız, makyaj malzemeleriniz ya da banyo ürünlerinizi doğru organize etmek de keyifli olabilir. Bunlar için küçük depolama kutuları yapabilir ve biriken dağınıklığı yok edebilirsiniz. Fileli askı sistemi: 34,10 YTL., Koziol/ EFB Ltd.

Odalarda

Etrafa dağılmış oyuncaklar, nereye koyduğunuzu hatırlamadığınız faturalar ya da takımı bozulan çatal bıçaklarınızı bir daha kaybetmemek için hobi marketlerde bulabileceğiniz hasır sepetleri etiketleyerek ya da farklı renklerde cam kavanozları, depolama için kullanabilirsiniz. Büyük sepet: 19,95 YTL., küçük sepetler: (adet) 14,95 YTL., oyuncaklar, Riviera Maison.
Yazının Devamını Oku