OKUYUCULARIMDAN gelen birçok soru üzerine bu haftaki sohbetin konusunu recm olayına ayırdım. Umarım bu konu iyi anlaşılır. Çünkü bu konu üzerinde birçok tartışmalar yapılıyor ve halkımızın ikileme düşmesine neden oluyor.
Zina bütün dinler ve hukuk sistemleri tarafından yasaklanmış ve suç kabul edilmiş bir fiildir. Bu fiile, İslam öncesi bazı kültürlerde sürgün, para cezası, elleri bağlayarak suya atma, cinsel organın kesilmesi, idam veya yakmak suretiyle öldürme gibi çeşitli cezalar tatbik edilmiştir. Tevrat’ta ise bu fiili işleyenlerin cezası, bazı hallerde recm olarak belirlenmiştir.
Kuran, zina fiilini adi ve iğrenç bir suç olarak nitelendirmiş, zina edenleri cehennemle uyarmış ve bu fiilin dört tanıkla subuta erebileceğini ifade etmiştir. Olayın bu kadar detaylı olarak ele alındığı Kuran’da recm (taşlayarak öldürme) gibi insan hayatını yok eden bir hükmün ihmal edilmesi asla düşünülmez.
Şu halde İslami kaynaklarda zina eden evlilere öngörülen ceza olarak yer alan recm cezası, Kuran-ı Kerim’de mevcut değildir. Kuran’da zina suçuna verilen ceza, evli-bekár ayrımı yapılmadan yüz sopadır.
* * *
Hz. Peygamber zamanında tatbik edilen sınırlı sayıdaki recm cezası da Kuran’ın ilgili ayeti henüz inmediği için Tevrat’ın hükmüne göre uygulanmıştır. Rivayetlerden, Hz. Peygamber’in bu cezalandırmalarda isteksiz davrandığı, hatta suçlarını itiraf eden bazı kimseleri ısrarlı geri göndermeye çalıştığı anlaşılmaktadır.
Ceza uygulananlar, genelde suçlarını kendileri itiraf etmişler, hatta bazıları gerekli cezanın verilmesinde ısrarlı olmuşlardır. Bütün bunlar dikkate alındığında Hz. Peygamber’in böyle ağır bir cezayı uygulamak istemediği sonucuna varılabilir.
Tevrat’ta yer alan bu ceza yerine Kuran’da çok daha hafif bir cezanın öngörülmesi, ilahi kaynaklı olsa bile, daha önceki hükmün Allah tarafından değiştirilmiş olduğunu göstermektedir. Nitekim bazı alimler de recmin celde(sopa) ayetiyle neshedildiğini (hükmün kaldırıldığını), celde ayetinin evli-bekár herkesi kapsadığını ifade etmiştir.
* * *
Zina yapan kölelere cezanın yarısının verilebileceğini bildiren Nisa Suresi’nin 25. ayeti dikkate alınırsa, zina cezasının bölünemeyen recm değil, bölünebilen sopa cezası (elli sopa) olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İslam alimlerinin recmin evlilere, yüz sopanın ise bekárlara uygulanacağı görüşlerinin tatmin edici olmadığı görülmektedir. Çünkü bu takdirde zina eden evli kölelere de recm uygulanması gerekir. Halbuki Kuran, bu cezayı hürlerin yarısı olarak belirtilmiştir ki bu da elli sopadır.
Yeri gelmişken şunu ifade edeyim ki Kuran’daki cezalar insanlara işkence vermek için değil, bir nevi insanlığı ıslah etmek için vazedilmiştir. Kuran’ın amacı budur. Kuran bir rahmet kitabıdır. İnsanları mutlu etmek için gönderilmiştir, işkence çektirmek için değil.
O günkü ortamda insanların ibret alması ve zinaya ilgi duyanların bu emellerinden vazgeçmeleri için yüz sopa vurma cezası uygulanmış ve maksat hasıl olmuştur. Bu cezanın her zaman ve her mekánda aynen uygulanması gerekmez. Önemli olan suçun cezasız kalmaması ve insanların zinadan uzak tutulmasıdır.
* * *
Sonuç olarak, recm, bedeni cezaların egemen olduğu eski çağlarda uygulanan, Hz. Peygamber’in döneminde de Tevrat’ın hükmü olarak sınırlı sayıda tatbik edilen bir cezadır.
Kuran’ın zina edenlere öngördüğü yüz sopa cezasıyla uygulamadan kalkması gerektiği halde, evlilere tahsis edilerek fıkıh kitaplarımızda korunmuştur. Günümüzde evrensel hukuki normlar da dikkate alınarak Kuran’da yer almayan böyle ağır bir cezanın İslam adına uygulanması doğru değildir.
SORALIM ÖĞRENELİM
Yaz tatilinde Tunus’a gittik. Orada çekirge yiyorlar. Bu olay alışık olmadığım için çok garibime gitti. Dinimizce çekirge yemenin bir sakıncası yok mu?
Nilgün Temiz-ALMANYA
İbn-i Ömer’den rivayet edilen bir hadise göre, çekirge yenmesinde bir sakınca yoktur.
Erkek, eşinin cenazesini yıkayabilir mi?
İbrahim Acar-BURSA
Hz. Fatma vefat edince, eşi Hz. Ali yıkamıştır. Buna dayanarak Ebu Hanife dışında diğer mezhep imamları, erkeğin ölen eşini yıkayabileceği görüşündedirler.
Erkeklerin kaşını düzeltmek amacıyla kıl aldırmasında bir sakınca var mıdır?
Murat Çalık-İSTANBUL
Sizi rahatsız eden bir görünüm varsa kaşlarınızı düzeltmenizde bir sakınca yoktur.
Allah, gökleri ve yeri 6-7 günde yarattı denilmektedir. Açıklar mısınız?
Ruhayet ALP-İSTANBUL
* Kuran’da, ‘Şüphesiz Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan Allah’tır’ (A’raf 54) buyurulmuştur. Ayette geçen gün, bizim anladığımız manada güneşin batışı ile ertesi gün tekrar batışı arasında geçen zaman süresi değildir. Uzun devirler, merhaleler ve çağlar anlamına gelmektedir. Nitekim Sure 32, Ayet 5’te, ‘Bir zaman devresinde bir gün, bin yıl’; Sure 70, Ayet 4’te ise ‘Bir gün, elli bin yıl’ olarak ifade edilmektedir. Şu halde altı gün altı devre demektir ki, ilim de bunu teyit etmektedir.
Erkeklere altın ve ipek haram mıdır? Kadınlarla el sıkışmak caiz midir?
Talat Coşkun-İSTANBUL
Kuran’da erkeklere altın yüzük takmayı, ipekli elbiseleri giymeyi yasaklayan bir hüküm yoktur. Hadis kaynaklarında ise farklı ve çelişkili rivayetler mevcuttur. Bilginlerin çoğu, bunların haram olduğunu ifade eden rivayetler tercih etmişlerdir. Harama neden olarak da ekonomik sıkıntı, israf ve böbürlenmeyi göstermişlerdir. Yani mutlak değil izafi bir yasaklamadır. Aslında bir şeyi helal ve haram kılma yetkisi sadece Allah’a aittir. Hadiste geçen haram ifadesi mekruh, yani uygun olmayan anlamında kullanılmıştır. Nitekim erkeklere kadınlar gibi süslenmek, takılar takmak yakışmaz. Diğer soruda ise erkeklerin kadınlarla tokalaşmalarını yasaklayan bir hüküm yoktur.
Bir arkadaşım mezarın üzerinde oturuyor. Bu davranış doğru mudur?
İlyas MANAS-İSTANBUL
Hz. Peygamber, ‘Mezarların üzerine oturmayın, onlara doğru da namaz kılmayın’ buyurmuştur.