Paylaş
Bunu sonradan görme zenginlerin magandaca davranışları ile gülünç duruma düşmelerini anlatmak için de kullanabilirsiniz. Yahut, bir mal ya da hizmet almak için avuç dolusu para ödeyip, karşılığında sadece hayal kırıklığı aldığınız zaman da “paramla rezil oldum” diyebilirsiniz.
Örneğin tatil geçirmek için rezervasyon yaptırıp, dünyanın bir ucundan sahildeki bir otele gelen turistlerin sokakta kalmaları veya çok kötü şartlarda konaklamaları, bunların “paramızla rezil olduk” diye tepki göstermelerine sebep olmaz mı?
Bir de uluslararası platformda, “süper gücüyle rezil olmak” söylemi vardır.
Bugün bu söylem en fazla Amerika Birleşik Devletleri için kullanılıyor.
Dünyanın en seçkin üniversitelerinin bulunduğu, en yoğun bilimsel araştırmaların yapıldığı, en özgür tartışmaların duyulduğu, öz eleştirinin sınırsız biçimde yapılabildiği bir ülke Amerika. Yaratıcı gücün ve serbest rekabetin yeryüzü cenneti.
Sınırsız çifte standartlar
Amansız hastalığına şifa arayanların son çare olarak baktıkları tıp merkezleri Amerika’da. Dünyadaki her evin salonundaki televizyon ekranlarında Amerikan filmleri, dizileri, belgeselleri var. Teknoloji denilince, bütün gözler Amerika’ya dönüyor.
Ve bu Amerika, şimdi süper gücü ile dünyanın en güvenilmez ve en itibarsız ülkesi konumunda. Bu ülkenin Başkanı Bush da, hem kendi ülkesinde, hem de dünyada mizahın ana kaynağı.
Çünkü Amerika, yönetimin izlediği politikalar sonucu “tutarsız” bir ülke oldu.
“İleride bir gün nükleer güç olabilir” diye İran’a yaptırımlar uyguluyor ve belki de saldırı planlıyor.
“El Kaide ile bağlantısı olabilir” gerekçesiyle Irak’ı işgal etti.
Parmağını oynatmıyor
Ama yarım yüzyıllık müttefiki Türkiye’nin, kendi işgali altındaki Irak topraklarından gelen teröristler tarafından vurulmasını sadece izliyor ve itidal tavsiye ediyor.
İki askeri kaçırıldı diye Lübnan’ı işgal eden İsrail’i destekliyor ve onaylıyor.
Ama Türkiye’ye sadece sabır öneriyor Amerika.
“Ortadoğu’ya demokrasi getireceğiz” diyor.
Ama Ortadoğu’nun yegane demokrasisinin var olduğu Türkiye’nin terörizm tarafından hedef alınmasına karşı, parmağını bile oynatmıyor.
Amerika süper gücüyle böyle rezil oldu.
Amerika’yı Amerika yapan o seçkin kurumlar da, Bush yönetimininpeşinde itibarlarını yitiriyorlar.
Güneş doğar kaybolursun, yakamozsun sen…
Berlin’deki “Yabancı Kültürlerle İlişkiler Enstitüsü”nün (Institut für Auslandsbeziehungen), “KulturAustausch” dergisiyle ortaklaşa düzenlediği bütündillerdeki kulağa en hoş gelen ya da anlamını en iyi ifade eden kelimeleri belirleme yarışması sona ermiş.
Sonucu üç kişilik jürinin belirlediği yarışmada Türkçe’nin “yakamoz”u, ön sırada listeye girmiş. Ajans haberlerine göre horlamak anlamına gelen Çince “hu lu” kelimesi de, Afrika'daki Luganda dilinde düzensiz anlamına gelen “volongoto” da ön sıralarda yer almış.
Bu enstitünün internet sitesinde, bu tür kelimelere örnekler verilirken Çince’de “kaynana”nın karşılığı olan “be it popo” ve Hindice’deki kokunun karşılığı olan “kuşabu” da sıralanmıştı.
Gerçekten “yakamoz” kelime olarak da, anlamıyla da şiirseldir.
Denizde yaşayan, plankton boyutundaki milyonlarca ateş böceğinin (Noctiluca Milliaris), bir temasla ışık vermesidir yakamoz. Mikrometrik milyonlarca doğal ampulün denizde ışık seli yaratmasıdır.
Yeniköy’den kürek çekerek lüfer avlamak için Beykoz’a doğru ilerlerken sabahın karanlığında, her kürek darbesinin yakamozlar yarattığını hiç unutabilir miyim?
Ya da Dalyan’ın ağzında demirlemiş tirandilden gece yarısı Fethiye denizine atlayınca, her kulaç atışımda parmaklarımın arasından akan ışıkları, yani yakamozu nasıl hatırlamam ki?
Ahmet Kaya’nın “Yakamoz”unu onun sesinden veya İbrahim Tatlıses’ten hiç dinlemediniz mi?
“Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen
Sessiz sessiz ağlar gibisin vay aman
Zaman geldi gideceksin vay aman
Umudumsun sen”
“Yakamoz”un da uluslararası dillerin en özlü ve güzel kelimeleri arasında ön sıralarda yer alması beni duygulandırdı.
Bu arada Enstitünün internet sayfasında (http://cms.ifa.de/) gezerken, “dayanışma” (Solidarite) kelimesinin de Avrupa Birliği’nin şifresini oluşturduğunu öğrendim.
Paylaş