Mehmet Arslan

Bolt Marley

6 Ağustos 2012
ABD’NİN unutulmaz olimpiyat şampiyonlarindan Edvin Moses, The Daily Telegraph gazetesinde yer alan analizinde, Tyson Gay’e yol gösteriyordu:

- Kazanmak istiyorsa iyi çıkış yapmak zorunda. 100 metrenin başlangıcındaki o 1.5-3 saniye cok uzun bir süre. Moses bu ifadelerden sonra derin bir Bolt analizi hazırlamıştı:
 2008 Pekin çok farklıydı. Bolt için herseyin mükemmel gittiği bir olimpiyattı.
Bu kez durum farklı. Daha az beklenti, daha fazla baskı var üzerinde.
 Bu yarışı farklı etkenler, farklı şekilde etkileyebilir. Hava gibi, soğuk, yağmur, rüzgar ve çok iyi bir çıkış gibi. (Havanın degişkenliği konusunda İngiltere’de olduğumuzu unutmayalım)
Moses çok haklıydı. 1.96’lık boyuyla Bolt’un en zayıf olduğu yeri 0-30 metre arasındaki o mesafesiydi. Özellikle Gay ve Blake bu mesafeyi çok iyi kullanıyorlardı. Ama 30 ile 60 metreler arası kelimenin tam anlamıyla Bolt şov başlıyordu. 0-30 metreler arasında kaybettiği zamanı telafi etmeye başlıyordu. En hızlı zamana Pekin 2008 (9.69) ve Berlin 2009’da (9.58) bu mesafelerde ulaşmış, saatteki hızı 43 kilometreyi geçmişti.

* * *

Yarı finalde Bolt’un derecesi kimi rakiplerine göre daha düşüktü. Ama stili hiç değişmemişti. Son metrelerde yine yürdü, havasını attı.

Yazının Devamını Oku

Doping değil fedakarlık

5 Ağustos 2012
Henüz 10 yaşında 50 madalyası vardı. 11’ine geldiğinde ise seçimini yaptı. Cep telefonunu Komünist Partisi’ne teslim etti. Anne babasını pazardan pazara aramasına izin verildi.

LONDRA’da olimpiyatlara kadınlar damgasını vuruyor. Bir yanda olimpiyatlara ilk kez katılan Suudi Arabistanlı, Katarlı kadınlar. Diğer yanda ise dünyanın tartıştığı 16 yaşındaki Çinli yüzücü Shiwen Ye.
Ye, 400 metrenin son 50 metresini bir erkekten bile hızlı yüzerek öyle bir dünya rekoru kırdi ki, tüm gözler bu genç sporcuya çevrildi. ABD’liler onu doping yapmakla suçladılar. Genç sporcu “Ben temizim” dedi. Bunun dışında medyaya da hiç konuşmadı.
Ama tartışma bitmedi.
- Çinliler doping mi yapıyor?
Daha da ilginç bir iddia var:
- Çinliler sporcularını eğitirken onları dövüyor ve şiddet uyguluyor.
Bu soruların yanıtlarının arandığı ilginç bir röportaj yayınlandı İngiltere’de. Daily Mail gazetesi, Shiwen Ye’nin anne ve babası ile konuştu. Evlerini ziyaret etti. Ve Shiwen’in olimpiyat tarihine geçen başarısını bir de onların ağzından aktardı. Gelin bu hikayeye bir göz atalım.

Yazının Devamını Oku

Her şey çok normal!

2 Ağustos 2012
ÇİNLİ yüzücü Shiwen Ye parmaklarının ucuyla havuz duvarına dokunduğunda kronometre 4.28.43’ü gösteriyordu.

Bu hem altın madalya, hem de bir dünya rekoru demekti.
İkinci sırada ise 4.31.27’lik derecesiyle Amerikalı Elizabeth Beisel yer alıyordu. Seyirciler şampiyonu alkışlarken, bir ABD’li coach John Leonard tartışmanın fitilini ateşleyecek bir iddiayla ortaya çıkıverdi:
- Son 50 metresi Ryan Lochte’den (ABD’li ünlü erkek yüzücü) daha hızlı. Süper bir kadın.
Aynı zamanda Dünya Yüzme Antrenörleri Birliği üyesi olan Leonard bununla da yetinmedi. Çinli sporcuyla ilgili öyle bir benzetme yaptı ki, Çinliler kelimenin tam anlamıyla çıldırdı:
- Shiwen Ye’yi 96 Atlanta’nın altın madalyalı yüzücüsü İrlandalı Michelle Smitt’e benzetiyorum. Bu bardağı taşıran son damla oldu. ABD’li coach, 96’da dopingten yakalanan İrlandalı Smitt benzetmesiyle açıkca doping suçlaması yöneltiyordu Çinlilere.

Phelps masum muydu?

- Yanıt gecikmedi tabii. Çin Sağlık ekibinden Dr. Chen Zhangho Pekin oyunlarının bol altın madalyalı ABD’li Phelps’i hedefe koydu:

Yazının Devamını Oku

Olimpiyata davet edilen ölüler

1 Ağustos 2012
1908 Londra Olimpiyatları, Olimpiyat tarihinin belki de en dramatik öykülerinden birine sahne oldu.

İtalya’da, Corpi adasında bir fırında çalışan Dorando Pietri olimpiyatlara katılır.
O güne kadar 42 kilometre olarak koşulan maraton yarışı Kraliçe Alexandra, Prenses Mary ve çocukları daha rahat seyredebilsin diye 195 metre daha geriden başlatılır. Start verildikten saatler sonra tıklım tıklım dolu stada giren ilk isim Dorando Pietri olur. Ancak Pietri’nin ayakta duracak hali yoktur. Btkin bir halde stattan yükselen alkış sesleri arasında ters yöne koşmaya başlar. Görevliler koşturur, onu doğru yöne çevirirler. Ancak İtalyan yere yığılır. Seyirciler bağırışlarla hakemlerin Pietro’ya yardım etmelerini ister. Bu arada bir Amerikalı Johny Hayes stada girer. Ve hızla finiş çizgisine doğru ilerler. Hakemler Pietri’nin yardımına koşarlar ve ite kaka yarışı bitirmesini sağlarlar.
Pietri birinci ilan edilir. Ancak Hayes itiraz eder. Haklı bulunur ve şampiyonluğu kazanır. Hikaye ise burada bitmez...

Yukarıdan gülüyorlar

- 1948 Olimpiyatları için İngilizler bu ufak tefek İtalyan’ı açılış törenine davet eder. Ama geç kalmışlardır. İtalyan Pietri 1942 yılında hayat veda etmiştir! Pietri’nin hikayesi bitmiştir belki ama onun 1942 yılında hayata veda ettiğini bilmeden 1948 oyunlarına davet eden İngilizlerin hikayesi yeni başlamıştır.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları...

Yazının Devamını Oku

Bir kadının savaşı

31 Temmuz 2012
FEMİNİZMİN doğduğu topraklarda önceki gün bir kadın sporda cinsiyet ayrımcılığa karşı bir savaş başlattı.

Modern feminizmin temeli 18. yüzyılda Amerika ve İngiltere’de atılmıştı. Kadınlar, seçme ve seçilme hakkı için mücadele başlamış; sonunda cinsler arasındaki eşitliği ve kadın haklarının genişletilmesini talep eden toplumsal bir harekete dönüşmüştü.
Lizzie Armitstead...
Londra 2012’de İngiltere’ye bisiklette, olimpiyatlarda gümüş madalyasını getirdi.
Kürsüye çıktığında suratı asıktı.
Gazeteciler nedenini sorduklarında, beklemedikleri bir yanıt aldı.
- Evet asık.. Çünkü sporda hala cinsiyet ayrımcılığı var.
Feminizmin anavatanında yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi bu sözler.

Yazının Devamını Oku

Yine Süreyya sendromu olur mu?

29 Temmuz 2012
SÜREYYA Ayhan. 2003 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda kendi ifadesiyle, “bir kadınlık sorunu” yaşamış ve altını kaybetmişti.

Türkiye o gün ilk defa kadın sporcuların özel durumlarının performansa etkisiyle tanışmış, konuyu üstü kapalı tartışıp, mahreme inmemek kaygısıyla üstünü kapatmıştı..

* * *

Türkiye tarihinin en büyük katılımıyla Londra Olimpiyatları’nda. Ve kadın sporcularımızın sayısı erkek sporcularımzdan fazla. Bu durumda akla “Londra’da aynı sıkıntıyı kadın sporcularımız yaşar mı” sorusu geliyor. Gelin bu konuya spor hekimlerinin, antrenörlerin ve sporcuların penceresinden bir göz atalım.
Prof. Dr. Kemal Nuri Özerkan. İstanbul Üniversitesi Spor Sağlık Bilimleri Ana Bilim Dali Başkanı. Londra kafilemizde mentör olarak destek veriyor.
- Yiene Süreyya sendromu yaşar mıyız?
· Bunun için birkaç yöntem var. Ya ötelemek ya da daha öne almak. Bir de HMS diye bilinen adet öncesi sendrom sinirli ve agresif bir yapıya dönüştürür sporcuyu. Bu da elbette performansı etkiler. 
- Ne tür önlem alınabiliyor?· Özel dönemi öne çeken, ya da sona atan ilaçlar kullanabilir. Ama iyi antrene olan sporcular gitgide bu sendromdan daha az zarar görmenin yolunu buluyorlar.

Yazının Devamını Oku

UEFA Fener'e ceza vermeyecek

3 Temmuz 2012
F.Bahçe’nin geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmeyerek zaten cezalandırıldığını söyleyen Levent Bıçakçı, “Konu kapandı. Mahkemenin son kararları nedeniyle dosyanın yeniden açılacağını düşünmüyorum” dedi.

İSPANYA-İtalya finalinin hemen ertesi günü.
İstanbul’a dönüş uçağı. Uçakta önemli isimler var. UEFA 1. Başkan Vekili Şenes Erzik ile eşi 3 ve 4 numaralı koltuktalar.
UEFA Tahkim Kurulu Üyesi Levent Bıçakcı da hemen onların 2 koltuk arkasında.
Uçak kalkışa geçmeden hemen önce İstanbul ile son görüşmeler yapılıyor.
Şike davasındaki kararı öğrenmeye çalışıyoruz. Ama henüz açıklanan bir karar yok.
Saat 11.45...
Telefonlar kapatılıyor ve İstanbul’a doğru yükseliyoruz. 

Yazının Devamını Oku

Eyvah! UEFA hiç gevşememiş

22 Mart 2012
Türk tarafı oldukça karamsar... “UEFA galiba gevşedi” düşüncesi tepetaklak olmuş durumda. “Eyvah... Biz bu adamları değiştiremeyeceğiz galiba...” Şu sıralar hakim olan yeni duygu bu.

* UEFA kendisi açısından değişen bir şey olmadığını gösteriyor.
* Şikede sıfır tolerans sözcüğünü her fırsatta dile getiriyorlar.
* Bizim prensiplerimiz var... En çok kullandıkları sözcük bu.
* Taviz vermemiz kesinlikle mümkün değil, diyorlar.

GENEL Kurulu’nu İstanbul’da gerçekleştiren UEFA şike konusunda Türkiye’ye karşı nasıl bir tavır takınacak?
Türkiye bu sorunun yanıtına kilitlendi.
Önce öğle saatlerinde UEFA Genel Sekreteri Gianni İnfantino’nun basın toplantısına kulak verdik. İnfantino’nun ağzından çıkan her kelimeye herkes farklı anlamlar yükledi. Kimileri, “Bakın federasyonun kararına saygılı olacaklar, bitti bu iş” dedi.

Yazının Devamını Oku