Paylaş
Okurken rahatsız olabilirsiniz ama asıl rahatsızlık hissi anlatılanlara sırtını dönünce vicdanlarda oluşmalı.
Pozantı M Tipi, daha önce de “kötü muamele” haberleriyle gündeme gelmişti.
2010’da Pozantı’da inceleme yapan TBMM, “Kapatın” şeklinde görüş belirtmişti.
Kamuoyu tarafından “taş atan çocuklar” olarak tanınan 7 çocuğun İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi’ne gelerek anlattıkları ise yeni.
Okuyun, duyun, görün...
“Adli suçlular geceleri arkadaşlarımızı zorla yataklarına çağırıyorlardı.
Gözümüzün önünde arkadaşlarımızın kafasını kırıyorlardı. Ama cezaevi idaresi her zaman konuyu örtbas etmeye çalıştı.” (A.K.)
“Bazı arkadaşlarımıza adli tutuklular tarafından defalarca tecavüz edildi.
Bazen zorla pantolonlarımızı indirmeye çalışıyorlardı.
Yaşadıklarımız anlatılır gibi değil.” (H.K.)
“Koğuş sorumlusu tarafından ayaklarım bağlandı ve ayaklarımın altına sopa ile vuruldu.
Başka bir koğuşa geçtim. Bu koğuşta da sürekli olarak dayak yedim.
Koğuş sorumlusu, bir arkadaşımızı basketbol potasına boynundan astı. Arkadaşımız tam boğulacakken indiriyor, sonra tekrar yukarı çekiyordu.
Koğuş sorumlusunu dövmeye kalktık; bunun üzerine bizi müdür A.Ş.’ye götürdüler.
Müdür de bizi dövdü. Daha sonra 4 gardiyan bizi dövdü.”
“Orada çok kötü şeyler yaşadım. Adliler (hırsızlık, uyuşturucu vb. suçlardan yatanlar), boğazımıza ip takıp sıkıyorlardı. Bizi dövüyorlardı.
Terörist olduğumuzu söyleyip öpmemiz için yüzümüze bayrak uzatıyorlardı. Öpmek istemediğinde ise yine dövüyorlardı.” (Ş.A.)
2012 yılında, Türkiye’de, filmine (Geceyarısı Ekspresi) dayanamadığımız türde hadiseler yaşandığı iddia ediliyor.
Cezaevi yöneticileri “Daha önce de iftira atıldı, asılsız” diyor.
Çocuklarla çalışan uzmanlar “Yaşadıkları travma çok ağır” diyor.
Pozantı’ya müfettiş yollandı, rapor bekleniyor...
Cezaevindeki çocuklara bunların yapılmasına engel olamayan, suçluları bulamayan, cezalandıramayan, iddialara sırtını dönen, görmezden/duymazdan/bilmezden gelen sistem de, devlet de, hükümet de, vatandaş da şapkasını önüne koyup düşünmelidir.
Bu rezaletin hesabı sorulmalıdır.
Umarım sorulur...
Paylaş