Paylaş
Ne zaman Sivas’ta, Madımak Otel’deki katliam konuşulsa o fotoğrafı hatırlıyorum.
Yaklaşık 20 yıldır değişmiyor bu durum; hafızam beni yanıltmıyorsa fotoğrafı katliamdan
son anda kurtulan
Mehtap Yücel çekmişti...
* * *
Fotoğrafta üç güzel insan,
üç şair var: Metin Altıok, Behçet Aysan ve Uğur Kaynar.
Dışarıdaki kalabalığın azdığı dakikalarda çekilmiş olmalı.
Otelin daracık merdivenlerinde oturuyorlar.
Metin Altıok’la Uğur Kaynar yan yana; Behçet Aysan birkaç basamak aşağıda.
* * *
Elinde kalemden başka her şey eğreti duruyor şairin.
Metin Altıok’un elinde bir fırça var.
Kısa tahta saplı, cılız, ucuz, süpürge işlevini yerine getirip getiremeyeceği bile şüpheli bir fırça.
Kendini koruyamayacak bir fırça, yakmaya, öldürmeye, katletmeye koşullanmış kitleye karşı şairi koruyabilir mi?
Üstünde gri takım elbisesiyle objektife bakıyor sadece.
Ama elindeki o fırça var ya; her hatırladığımda beni biraz daha üzüyor, bitiriyor.
Behçet Aysan’ın önünde de bir yangın tüpü var.
Küçük bir tüp, kerameti kendinden menkul.
* * *
Üç şair de kurtulamadı o alçak saldırıdan.
Metin Altıok bir hafta hastanede can çekiştikten sonra öldü...
Arkasında kalan onlarca güzel şiirden “Sürgün”den alıntı yapayım:
“...
kendine sürgün
bir garip kişiyim;
sabah akşam imza veren.
bilmemem gereken
şeyler öğrendim;
taraf tutmaz
tanrı bilirim
kaybetmekten
korktuğu için.
...heybesinde yılan
işaretleri,
baldıran zehiri
yüzüğünün içinde
ve yanında
kav taşıyan ben;
tekinsizim size göre
ibret için
yakılması gereken...
Metin Altıok”
* * *
Zamanaşımı diyorsunuz şimdi bana.
Kılıf uyduranları, “canbaza bak” oynayanları, “asıl suçlular şunlardır, bunlardır” diyenleri seyrediyorum.
Elinizi tutan yok, en derinine inin, en yüksek yerlerde oturanları getirin.
“Hesapta” aranırken bulunamayanların hikâyelerini dinlemiş biri olarak yine de hazırım inanmaya.
* * *
Bütün bunlar yaşanırken aklımda hep o fotoğraf.
Canım, güzel arkadaşım Zeynep Altıok Akatlı, zamanaşımı kararını duyduğu an şöyle dedi:
“Bu kararı bekliyordum ama yerimden kalkamıyorum”.
Katiller, sorumlular, susanlar, koruyanlar...
Siz bu lafın altından kalkabilecek misiniz?
Paylaş