Tek adam Melo

Kendisini “Pitbull” olarak tanıttığına bakmayın, bildiğiniz kükreyen aslan...
İsterseniz “mutfak robotu”, isterseniz “İsviçre çakısı” diyebilirsiniz; multifonksiyonel oyuncu işte...
Stoper, libero, defansif veya ofansif orta saha ve hatta kaleci!
Dün de iki önemli özelliğini açıkça gözler önüne serdi;
Bu sezonun genelinde olduğu gibi sahada kazanma iradesini gösterdi.
Belki de Galatasaray’da, kaybetmeme arzusunu yansıtan tek isimdi.
Taraftarı için gurur, rakipleri için kâbus kaynağıydı Kamil Ocak’ta...
Melo’yu “tam” veya “tam”a en yakın isim olarak değerlendiriyorsak, “yarım” ve “çeyrek” oynayanlardan da bahsetmek gerek... Bu maça bakarak ve şartsa (!) yarım kontenjanına Sneijder ve Drogba’yı koyarım. Gerisi çeyreklik diyeceğim ama Umut Bulut ve Eboue’nin çeyreğe bile zor geçebildiklerini de belirteyim.

SELÇUK EVİNE DÖN

GALATASARAY kadrosunda en sevdiğim futbolcu tartışmasız olarak Selçuk... Kalitesi, karakteri, saha içi tavırlarıyla ideal Galatasaraylı futbolcudur gözümde... Ancak Selçuk’un “gerileme” dersem ağır kaçacak, “duraklama” dersem hafif kalacak bir dönem geçirdiği de hakikatin ta kendisi...
Derdim, önceliğim “goller/asistler” değil; ben futbol oynamayı ve oynatmayı seven Selçuk’u özledim. Selçuk İnan evine dön, bütün taraftarlar merakta, hepimiz perişanız!

TURGUT'A BRAVO

G.SARAY’ın en iyisi Melo ise, sahanın tamamının en iyisi Turgut Doğan Şahin idi. Maç boyunca, özellikle de ilk yarıda hallaç pamuğu gibi attı Galatasaray’ın sağ tarafını.
Hızı müthiş, tekniği üstün. Ancak golü daha çok düşünmesi gerek; yaşı henüz 25, bu yönünü hâlâ geliştirebilir.