Sporcunun vekil olanı

HAKAN Şükür’ün partisi için çok önemli bir oylamaya -iddialara göre- mazeret bildirmeden katılmaması, anında günün espri konusuna dönüştü.Verimli bir arazi, esprisi bol olur.

Haberin Devamı

Takside, berber koltuğunda, çay molasında “Hakan Şükür niye oylamaya katılmamış?” diye sorup gelen cevapları sıralasanız bile olur:

-Yaşanan bu golcü kısırlığına rağmen Abdullah Avcı Milli Takım’a çağırmayınca, küstü gitti.

-Lige milli maç arası verilince Meclis faaliyetlerine de ara verildiğini düşünmüş, tatile gitti.

-Partisinin kapalı toplantısında söz aldıktan sonra “Arif Erdem’i de milletvekili yaparsak Meclisspor’un gol sorununu çözerim” demesi destek bulmayınca canı sıkılmış, kırık gitti.

-Rakip defansı peşime takarım diye boşa koşu yapmış, tutamadık, seri şekilde gitti.

-İçlenmiş, Alex’ten daha uzağa gitmeliyim diyormuş arkadaşlarına son günlerde; Şili üzerinden bilinmeyen diyarlara gitti.

* * *

Açıkçası niye gittiği, nereye gittiği, bunu partisine nasıl açıklayacağı pek ilgilendirmiyor beni.

Yıllarca gollerine sevindiğim bir futbolcuydu.

Milletvekili olmayı niye istedi bilemem.

Niyet okuması yapmak, hele haklı çıkmak istemem!

Ancak milletvekili olduktan sonra yaptıkları oylamalarda partisiyle birlikte oy kullanmak, bir komisyon çalışmasına katılmaktan öte gözüme çarpmadı.

Meclis çatısı altında en fazla ses getiren faaliyeti Maraton’a katılmasıydı.

“İlk döneminde ne yapacaktı? Cemil Çiçek’in ona göre bir Messi olduğu ortamlardayız
...” diyen de haklı olacaktır kendince, belirtmeden geçmeyelim.

* * *

Haberin Devamı

Hakan Şükür’den bir “Yurttaş Kane” performansı beklemiyordum zaten.

Yıllarını birlikte geçirdiği futbolculara, kulüp çalışanlarına, futbol çarkını döndüren küçük ama çok önemli emekçilere sahip çıkacak çözümler için önayak olacak bir kahraman çıkmayacağını biliyordum.

Dünyanın en büyük organizasyonlarına iştahla talip olurken, amatör sporcularını bu kadar imkânsız bırakan spor politikasını sorgulayacak bir Büyük Kaptan çıkmayacaktı, emindim.

“Tuvalet koridorlarında başladığı koşusunu olimpiyat altını aldığı kürsüde tamamlayan kızlarımız niye bu kadar az
?” sorusunu sorsa bile yeterdi, sorması mucize olurdu.

* * *

Sporun (bu durumda futbolun!) ışıltılı dünyası olan Süper Lig’den (ışıltılı hali de bu ha!) aşağı doğru indikçe ortaya çıkan manzara hızla, katlanarak fenalaşıyor.

Köle şartlarında çalışanlar, sadece futbolu sevdiği için ayakta kalmaya çalışanlar, formasızlar.

Arpalık görülen kulüpler, mafya paravanları, politik yatırımlar, küçük ama doyurucu lokmalar.

* * *

Haberin Devamı

Hakan Şükür’e “Neredeydin oylamada?” diye sorana kadar onun şahsında Meclis’e sormak gerek:

N’olacak, nasıl olacak bu işler?

Sen hakikaten niye oraya gittin?”

Yazarın Tüm Yazıları