Paylaş
Bunda başarılı olurken, amansız çıkışlarıyla da nam salmış rakibi karşısında birkaç kez zor duruma düştü açıkçası.
Yılmadan yapılan ve çoğunlukla kanat organizasyonları şeklinde gelişen atakların sonuç vermesi için 43’üncü dakikayı beklemek gerekti.
Sabri’nin yaptığı ortaya Selçuk’un yapıştırdığı vole yıl sonunda en güzel goller seçkisinde kendisine muhakkak yer bulacaktır.
SKORU KORUMAK!
ÖNE geçmenin moraliyle ilk yarıyı kapatan Galatasaray ikinci yarının başında Yasin’in pasında Umut’un yaptığı gol vuruşuyla keyfini ikiye katladı.
İyi bir planı iyi bir şekilde uygularken, harika bir ritm tutturmuşken, Galatasaray’ın kendini imha planını devreye soktu adeta Hamza Hoca.
O dakikaya kadar Hamit’le birlikte sahanın en iyilerinden olan Yasin’i alıp, Dzemaili’yi oyuna sokmasının elbette kendince makul bir açıklaması vardır.
Herhalde Galatasaray’ın kendi sahasında 2-0 öndeyken ve rakibi avucunda oynatırken kontrollü olup skoru korumayı amaçladı!
Ancak bu şaşkınlık uyandırıcı plan takımın bütün yapısını alt üst etmekten öte bir işe yaramadı.
İyi oynayan futbolcular etkisizleşti, denge bozuldu ve elbette rakip umutlandı, heveslendi.
HOCANIN KUSURU...
ABDULLAH Avcı savunma pozisyonuna geçen Galatasaray’a karşı hücum kartını oynadı ve turnayı gözünden olmasa da kulağından vurmuş oldu.
Kalesini korurken ne kadar savruk ve dikkatsiz olduğu malum olan Galatasaray, cebine koyduğu üç puanın birine rıza gösterecek duruma geldi.
Galatasaray’a geldiği günden itibaren takıma çok şey katan Hamza Hoca’yı çok beğeniyorum, övmekten mutluluk duyuyorum.
Ancak kusura bakmasın, dün akşam kaçırılan ve uzun vadede bedeli çok daha ağır olabilecek galibiyet tamamen onun kusurudur.
Tek teselli bu hatasından, bu korkak tavrın bedelinden ders çıkartması olacaktır.
Paylaş